İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger’in davetlisi olarak 27 ülkenin büyükelçileriyle bir araya geldi. “1963’te AB ile imzaladığımız sürecin 57. yılındayız” diyen İmamoğlu, “O gün doğan bir insan, benden 8 yaş büyük olurdu. Bu süreç, çok uzamıştır ve bir insan ömrü kadar bir zaman dilimine doğru yaklaşmakta” şeklinde ilginç bir yorumda bulundu. Burada görev yapan her büyükelçinin Türkiye için fahri elçiler olduğunu belirten İmamoğlu, “İstanbul’da atılacak güzel adımlar, iyi başlangıçlar, kısa zamanda Türkiye’ye yayılır. Bu başlangıç, pozitif ortam, popülizmden uzak, demokrasi inancı tam süreç, göreceksiniz tümüyle Ortadoğu’ya da etki yaratacaktır. Bu süreç, aynı zamanda Avrupa’yı, dolayısıyla dünyayı da etkileyecektir. Bu sürece ilgi duymaya, etkin rol almaya ve bizlerle beraber sürdürülebilir ilişkiler kurmaya sizleri davet ediyorum” diye konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger’in davetlisi olarak Ankara’daydı. AB üyesi toplam 27 ülkenin büyükelçileriyle bir araya gelen İmamoğlu’na, İBB Genel Sekreter Yardımcıları Şengül Altan Arslan ve Orhan Demir ile Başkan Danışmanı Murat Ongun eşlik etti. Toplantıda ilk konuşmayı, “ev sahibi” sıfatıyla Berger yaptı. Berger’in ardından söz alan İmamoğlu, büyükelçilerle, çeşitli Avrupa şehirlerine yaptığı iş seyahatlerle ilgili bilgiler paylaştı. İmamoğlu, AB ülkeleri ile yapılacak olası iş birliklerine, İstanbul’u bekleyen büyük deprem üzerinden örnek verdi. İmamoğlu, şunları söyledi:

DEPREM KONUSUNDA İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISINDA BULUNDU

“Dün, bugün bir deprem toplantımız, çalıştayımız var. Avrupa’dan ve dünyanın farklı ülkelerinden bilim insanlarının katkılarıyla depremle ilgili toplantı yapıyoruz. Ne yazık ki bazı veriler, gerçekten çok çarpıcı. Hazırlıksız bir depremi yaşadığımız taktirde, İstanbul’un büyük bir ekonomik zarara uğrayacağı, 150 milyar doların üzerinde bir zararla ölçülebileceği konusunda uzman tespitleri var. Ne yazık ki 20 yıllık süreçte, olumsuz birtakım hamleler ya da bu sürecin yeterince dikkate alınmamasından ötürü, boşa geçmiş süreci bizim çok hızlı kapatmamız lazım. Depremle ilgili bilim insanlarının yaptığı bir çalışmayı, şöyle ifade edeyim: Depremden önce alınmayan 1 Liralık maliyetin, depremden sonra 10 Liralık zarara kadar büyüyebileceği konusunda bir taktirleri var. O bakımdan, bence böyle büyük bir ekonomik sürecin ya da zararın, aynı şekilde Avrupa’ya da zararı olacağı, yani dünyada her afetin, çevre ülkeleri de derinden etkileyebileceği hususundan hareketle şunu söyleyebilirim: Evet, bu konuda dahil, Avrupa’yla iş birliği yapmak, teknolojileri konuşmak, hatta bu konuda yatırımı desteklemekle ilgili süreçleri başlatmak arzusundayız. AB ile ülkemizin sıcak temaslarına dönük adımlar atabiliriz. Kültür, sanat, müzik, çok renklilik… İstanbul’un farklı yapısının Avrupa tarafından beğenildiğini biliyoruz. Avrupa’nın en önemli, en büyük şehirlerinden birinin İstanbul olduğunun farkındayız. Hatta bir iddiayla şunu söylemek isterim ki; Avrupa’nın doğusunun merkezi İstanbul’dur. Bu özelliğiyle beraber çok değerli buluşmalar planlayabiliriz. İstanbul’un güvenli bir merkez olduğunu, İstanbul’un demokrasi konusunda attığı cesur adımların karşılık bulması noktasında çok etkin buluşmalar tasarlayabiliriz. Kültür, sanat ve müzikle desteklenen bu buluşmalar, aynı zamanda toplumların birbirleriyle kaynaşmasına, daha sıcak ilişkilerin kurulmasına da sebep olacaktır. O yönüyle hiçbir hususu aksatmadan ve ıskalamadan, çok sıcak ve iyi ilişkileri AB üyesi ülkelerle İstanbul’da başarabiliriz diye düşünüyorum.”

“AB VE TÜRKİYE, BİRBİRLERİNİN PARÇASIDIR”

“1963’te AB ile imzaladığımız sürecin 57. yılındayız” diyen İmamoğlu, konuya ilginç bir açıdan yaklaştı. İmamoğlu, “O gün doğan bir insan, benden 8 yaş büyük olurdu. Bu süreç, çok uzamıştır ve bir insan ömrü kadar bir zaman dilimine doğru yaklaşmakta” dedi. Büyükelçilere, “Türkiye’yi en yakın tanıyan, gören, ülkelerimiz adına ülkemizde görev yapan insanlarsınız” şeklinde seslenen İmamoğlu, “Sizler, ülkelerinizin birer büyükelçilerisiniz. Bizim için çok değerlisiniz. Ama burada görev yapan her büyükelçinin aslında Türkiye’miz için de fahri elçiler olduğunu düşünüyorum. Bu konuda göreviniz bittiğinde iyi duygularla bu ülkeden ayrılmanızı isteriz. Artık bu ilişkinin daha fazla yaşlanmaması adına sizlerin de özel bir ilgi ile Türkiye-AB ilişkileri üzerine yaklaşmanızı ve önemsemenizi çok arzu ediyorum. AB, Türkiye’nin bir parçasıdır. Türkiye de AB’nin bir parçasıdır. AB’nin doğusundaki en önemli merkezin Türkiye olduğunu hatırlatmak isterim. İnanıyorum ki; bunu her yerde söylüyoruz, İstanbul’da atılacak güzel adımlar, iyi başlangıçlar, kısa zamanda Türkiye’ye yayılır. Bu başlangıç, pozitif ortam, popülizmden uzak, demokrasi inancı tam süreç, göreceksiniz tümüyle Ortadoğu’ya da etki yaratacaktır. Bu süreç, aynı zamanda Avrupa’yı, dolayısıyla dünyayı da etkileyecektir. Bu sürece ilgi duymaya, etkin rol almaya ve bizlerle beraber sürdürülebilir ilişkiler kurmaya sizleri davet ediyorum” diye konuştu.

İmamoğlu, büyükelçilerle buluşmanın ardından, AB Delegasyonu Alt Çalışma Ekipleri ile de bir toplantı gerçekleştirdi.