Avrupa Parlamentosu'nda (AP) Perşembe günü düzenlenen "Akdeniz'de istikrar ve güvenlik ve Türkiye'nin olumsuz rolü" başlıklı genel kurul oturumu hararetli tartışmalara sahne oldu.

Oturumda Türkiye kadar, Türkiye'ye karşı "hoşgörülü" davranmakla suçlanan AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de hedef alındı.

AB dışişleri bakanlarının 13 Temmuz'da düzenleyecekleri özel Türkiye oturumundan hemen önce düzenlenen oturumda, Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Libya'da yürüttüğü politikalar sert dille eleştirildi.

Deutsche Welle'nin aktardığına göre; Türkiye'yi "otoriter rejim" olarak tanımlayan parlamenterlerin çoğu Ankara ile katılım müzakerelerine derhal son verilmesi ve Türkiye'ye AB mali yardımlarının kesilmesi çağrısında bulundu.

AP Türkiye raportörü, İspanyol parlamenter Nachos Sanchez-Amor, oturumda yaptığı konuşmada, Kıbrıs Cumhuriyeti ve Yunanistan'la dayanışma içinde olduklarını belirterek Türkiye'nin Avrupa normlarına saygı duyması gerektiğini söyledi.

YENİ ORTAKLIK ÇAĞRISI

Hristiyan Demokrat Grup lideri, Alman parlamenter Manfred Weber, Türkiye ile üyelik müzakerelerine son verilmesini ve yeni bir ortaklık kurulmasını istedi.

Liberal eğilimli "Renew" grubu adına konuşan Fransız parlamenter Nathalie Loiseau, Türkiye'nin "Avrupa değerlerine sırtını döndüğünü ve düşmanca davrandığını" savunup, Josep Borrell'den Türkiye konusunda "diplomatik değil, sağlam durmasını beklediklerini" ifade etti.

Komünist Grup (GUE) adına söz alan Alman parlamenter Özlem Demirel, "Türkiye'yi eleştiriyorsunuz, haklısınız. O halde Türkiye'ye silah satmayı durdurun" ifadelerini kullandı.

Oturumda Türkiye'yi "Nazi rejimine" benzeten konuşmalar da yapıldı. Aşırı sağcı "Kimlik ve Demokrasi" (ID) grubu adına söz alan Fransız parlamenter Thierry Mariani, Türkiye'ye karşı etkisiz kalmakla suçladığı Josep Borrell'e "Tarihte Edouard Daladier ve Richard Chamberlain gibi anılmayın" şeklinde seslendi. İkinci Dünya Savaşı başlarken Fransa ve Birleşik Krallık'ta Başbakanlık yapmakta olan Daladier ve Chamberlain, Nazi rejimine karşı etkisiz kalmakla suçlanmışlardı.

Sosyal Demokrat Grup üyesi Kıbrıslı parlamenter Costas Mavrides de, Almanya'nın Türkiye'ye silah satmaya devam etmesini eleştirdi. Mavrides, Türkiye'nin bu silahları "Avrupa değerlerine karşı kullanacağını" iddia etti.

BORRELL'DEN AÇIKLAMA

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulunda Avrupa Halk Partisinin (EPP) "Akdeniz'de İstikrar ve Güvenlik: Türkiye'nin Olumsuz Rolü" başlıklı oturumda söz aldı.

Yakın zamanda Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne (GKRY) düzenlediği ziyaretlerin ardından Türkiye'de üst düzey temaslarda bulunduğunu anımsatan Borrell, "Akdeniz'de istikrar ve güvenliği sağlamak kolektif angajman gerektiriyor." diye konuştu.

Libya ve Suriye'de süren çatışmalar ile bölgedeki gelişmelerin AB'nin çıkar ve güvenliğini doğrudan etkilediğine işaret eden Borrell, bunun kontrolsüz göç, terörizm ve siyasi istikrarsızlıkla kendini gösterdiğini söyledi.

"TÜRKİYE İLE ORTAK ÇIKARLARI GÖZARDI EDEMEYİZ"

Borrell, "Türkiye de bölgedeki, Suriye ile Libya'daki durumdan etkilenen ve etkin olan aktörlerden biri." dedi.

Türkiye ile Barış Pınarı Harekatı'nın yanı sıra farklı konularda görüş ayrılıkları bulunduğuna dikkati çeken Borrell, "Ancak ortak çıkarlarımızı da göz ardı edemeyiz. Türkiye 3,5 milyondan fazla Suriyeli sığınmacıya karşı çok cömert davrandı ve dayanışma gösterdi." ifadesini kullandı.

Borrell, "Türkiye Doğu Akdeniz'de agresif bir tutum sergiliyor." diyerek, diğer taraftan Suriye ve Libya'da siyasi çözüm sağlanması için Türkiye ile birlikte çalışılması gerektiğinin altını çizdi.

"Türkiye'ye Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerine karşı olduğumuza ilişkin açık mesaj verdik. Değerlerimizi, üye ülkelerimizin sınır ve egemenlik haklarını koruma konusunda kararlıyız." ifadelerini kullanan Borrell, Birleşmiş Milletlerin (BM) Libya'ya yönelik silah ambargosunun uygulanması konusunda da kararlı olduklarını kaydetti.

Borrell, "Türkiye önemli bir ortak, aday ülke ve NATO müttefikimiz. İlişkilerimizdeki mevcut olumsuz eğilimi sonlandırmalı ve tersine çevirmeliyiz." dedi.

Doğu Akdeniz'de güvenliğin "misillemeler" yerine müzakere ve diyalogla sağlanacağının altını çizen Borrell, Türkiye ile çok sayıda ortak çıkar alanı bulunduğunu, pazartesi günü düzenlenecek Dış İlişkiler Konseyinde gelecekteki ilişkilerin ele alınacağını bildirdi.