Alman basınının bugünkü yorum köşelerinde Libya açıklarında Alman donanması ve Türkiye bandıralı gemi arasında yaşanan gerginlik geniş yer tutuyor. Gazetelerdeki yorumlarda Türkiye'nin Avrupa üzerinde baskı kurmaya çalıştığına dikkat çekiliyor.

Neue Osnabrücker Zeitung, Avrupa Birliği askeri operasyonu bünyesinde Libya açıklarında görev yapan "Hamburg" adlı Alman fırkateynindeki askerlerin, silah taşıdığı şüphesiyle Türkiye bandıralı Rosaline-A adlı gemiyi aramak istemesine Ankara'nın itiraz etmesini "skandal" olarak değerlendiriyor:

"Erdoğan hükümetinin şimdi de uluslararası bir misyona bağlı Hamburg'un donanma askerlerini engellemesi, büyük bir skandal. Almanya, Fransa ve İtalya daha önce de anlaşmalara uyulmaması durumunda Ankara'ya karşı önlemlerin devreye sokulması gerektiğini yüksek sesle dile getirmişti. Ankara'yı zapt etmek giderek zorlaşıyor. Türkiye, Libya'ya çoktan beridir ayak basmış durumda. Erdoğan'ın Akdeniz'in bu kısmındaki göçmen akınını da yönlendirme amacını güttüğü korkusu büyüyor. Bu hain plana, Türkiye-Yunanistan sınırında uzun zamandır tanık oluyoruz. Görünen o ki; Türkiye yakında Avrupa'yı kıskaca alacak."

Rheinpfalz adlı gazetede de Erdoğan'ın reform açıklamalarının inandırıcı olmadığına işaret ediliyor:

"Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde defalarca Avrupa'dan bahsetti, ülkesinin geleceğinin Avrupa'da olduğunu söyledi. Ancak Avrupa Birliği bu sözlere aldanmamalı. Erdoğan, yaptırımlardan kaçınmak için reformcu gibi davranıyor. Ekonominin çöküşünü engellemek ve gücünü güvence altına almak için bunu yapıyor. Ama öte yandan Türkiye'deki ekonomik kriz, Erdoğan'a baskı uygulayabilmek için Avrupa'nın eline bir imkan veriyor.

Frankfurter Rundschau da ise Rusya'nın dış politikasına ilişkin bir yorum dikkat çekiyor. Yorumda Rusya'nın eski Sovyet cumhuriyetlerine ilişkin hesapları değerlendiriliyor:

"Rusya'da, hangi eski Sovyet cumhuriyetlerinin jeostratejik açıdan önemli ve hangisinin Batı veya Türkiye'ye doğru 'özgürce yüzebileceğine' izin verileceği konusunda bir düşünme aşamasına geçildi. Belarus'ta muhalefet her pazar günü sokaklara akın ederken ya da Kırgızistan'da kaos yaşanırken… Moskova'nın kolu artık hemen her yere uzanamıyor. Kremlin, şimdi bunun yerine mümkün olan en az zahmetle dışardan nüfuzunu kullanmaya çalışıyor. Putin, bu şekilde de kendini çıkmaza sokacak ve geri dönüşü olmayan adımlardan kaçınmak istiyor."

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe