Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen) 2022 yılı çekirdeksiz kuru üzüm maliyeti ve referans fiyatını açıkladı. Sendika Genel Başkanı Ali Bülent Erdem ve Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu tarafından bugün yapılan açıklamada, kuru üzüm maliyet fiyatının kilogramının 23,70 lira olduğu ve bu maliyet fiyatı üzerine yüzde 25 kar payı ile yüzde 40 insanca yaşam payı eklendiğinde referans taban fiyatının en az kilogramın 39,50 lira olması gerektiği ifade edildi. Maliyet fiyatına tesis masrafları amortisman payı ve çıplak arazi değerinin faizi ise dahil değil.

“EKONOMİK KRİZ ÜRETİCİLERİ, YOKSULLARI VURMAKTADIR”

Çiftçi-Sen açıklamasında, ekonomik krizin üreticileri ve yoksulları vurduğu kaydedilerek, “Ekmekten başlayarak şirketlerin kontrolündeki gıda ürünlerinde, elektrik, mazot, kimyasal gübre, tarım zehirleri, tarımsal alet ve traktörüne kadar bütün tarımsal girdilerde zam yağmuru başlamış borç sarmalındaki üzüm üreticilerinin alım gücü daha da zayıflamıştır. Bazı girdi fiyatları ise döviz kurunun artış oranını katbekat aşarak geçen yıla göre 2-3 kat artmıştır. 2021 yılı ağustos ayında mazotun litresi 8 TL civarıyken 2022 yılı ağustos ayında 23,5 TL civarıdır. 2021 yılında üzüm kurutmada kullanılan bir torba potasa fiyatı 280 TL iken, 2022 yılında 1400TL, bandırma yağı tenekesi 2021 yılında 250 TL civarında iken 2022 yılında 600 TL civarına çıkmıştır” görüşlerine yer verildi.


Çiftçi-Sen taleplerini ise şöyle sıraladı:

JES’lerin ve madencilik faaliyetlerinin olumsuz etkilerini yaşayan ve geçmiş yıllara göre kalite ve verimi düşen bölgelerin tespiti yapılmalı ortalama rekolte miktarı üzerinden telafi edici ödeme yapılmalıdır.

Gerek Uluslararası sözleşmelerden gerekse de Anayasa’dan gücünü alan çiftçilerin sendikal örgütlenmesi fiyat belirlemelerinde sürece dahil edilmelidir. BM Genel Kurulu’nda 17 Aralık 2018 yılında kabul edilen “Köylü Hakları Deklarasyonu”na göre Çiftçilerin tatmin edici bir fiyat ve adil piyasaya erişim hakkı vardır. Bu çerçevede Hükümet; kuru üzüm alım fiyatını belirlerken, çiftçilerin sendikalarıyla, meslek odası ve kooperatif örgütleriyle görüşme masasına oturmalı ve kuru üzüm alım fiyatlarını birlikte belirlemelidir.

Sağlıklı ürün sağlıklı ortamda yetişir. BM Genel Kurulu’nda kabul edilen “Köylü Hakları Deklarasyonu” çiftçilerin temiz havaya, temiz suya, sağlıklı toprağa vb. erişim haklarından ve devletlerin yükümlülüğünden bahseder; devlet yükümlülüğünü yerine getirmeli havayı, suyu, toprağı kirleten, tarımsal üretimi olumsuz etkileyen İklim değişikliğine neden olan, JES ve madencilik faaliyetlerine acilen son vermelidir.

Ziraat Odaları, Birlikler, kooperatifler vb. çiftçi örgütleri de demokratik yapılara kavuşturulmalı, şirketler lehine olan hükümleri kaldırılmalı, TARİŞ, üretimden pazarlamaya kadar olan zincirin her halkasında, yönetim organlarında, üreticilerin söz ve karar sahibi olacağı şekilde yeniden yapılandırılarak kuru üzüm alımında devreye sokulmalıdır.

Kuru üzüm fiyatlarında maliyet, kâr payı ve insanca yaşama payı gözetilerek sendikamızın referans fiyatları üzerinden TARİŞ tarafından destekleme alımı yapılmalı, hükümet bu konuda desteğini vermelidir.

Üzümün anavatanı olan ülkemiz yüzlerce üzüm çeşidini barındırmaktadır. Üzüm üretimi yapan üreticilerin üzüm çeşitlerini arttıracak tarzda üretim yapması için demokratik planlamalar yapılmalı, bu çeşitlerden yararlanmaları, geliştirmeleri ve yaygınlaştırmaları için teşvikler verilmelidir.

Şaraplık üzüm üreten üreticilerin üzümlerini işleyip satabilecekleri yasal düzenlemeler yapılmalı ve ürünlerini işleyerek satmaları konusunda teşvikler verilmelidir.

Üreticilerin üretimleri sürecinde zirai kimyasallardan ve şirketlere bağımlı girdilerden kurtulmaları için Hükümet ve yerel yönetimler tarafından agroekolojik üretime ilişkin eğitimler verilmeli ve üretim tarzında bu değişikliğe uygun hareket eden üreticilere teşvikler verilmelidir.

Tarım Sigortaları Yasası şirketlerin kazancını artırmak için değil, üzüm üreticilerini zor günlerinde yardımcı olmak amacıyla yeniden düzenlenmelidir.