Bolu’da kurulmak istenen taşocağına karşı direnen köylülerin açtığı dava sonucunda taşocağı açma işlemi iptal edildi. Cumhuriyet’e konuşan Feti Olkun, “Analarımızdan, babalarımızdan bu dağlarımızı, meralarımızı, ormanımızı nasıl onlardan teslim aldıysak, çocuklarımıza ve torunlarımıza aynı şekilde bırakmak istiyoruz” dedi.

Cumhuriyet'ten Mehmet Oflaz'ın haberine göre Bolu’da kurulmak istenen taşocağına karşı direnen köylülerin açtığı dava sonucunda taşocağı açma işlemi iptal edildi.

Devlet Su İşleri (DSİ) 5. Bölge Müdürlüğü tarafından Bolu’nun Ayman Yaylası mevkiinde, ‘Taşlıyayla Göleti ve Sulaması Projesi’ kapsamında taşocağı kurulmak istendi.

Yaylaya çok yakın bir noktada kurulması planlanan taşocağına köylüler tepki gösterdi. 150-200’e yakın ağacın kesildiğini belirten köylüler, günler süren eylemlerinin ardından projenin iptali ve ÇED raporu alınması için dava açtı.

"HUKUKA UYGUN DEĞİL"

Bolu İdare Mahkemesi’nde görülen davada karar verildi. Kararda projenin doğa ve çevre için yeterli olmadığına vurgu yapıldı.

Kararda, “Üretim iznine konu alanın konumu, alana yakın yerleşim yerleri, yollar, yüksek gerilim hattı, mera alanları, hayvancılık ağılları, işletme faaliyetinde alınacak önlemlerde kullanılacak su kaynakları, proje kapsamında alanda yapılan saha/zemin/sondaj vs. çalışmaları ve faaliyet sonrası alana yönelik rehabilite önlemleri yönünden projenin uygun ve yeterli olmadığı sonucuna varıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır” denildi.

"BİZLER BU ORMANIN GERÇEK SAHİPLERİYİZ"

Mahkeme üretim izni verilen bölgedeki taşocağı açma işleminin iptaline karar verdi. Davanın kazanımla sonuçlanmasının ardından Cumhuriyet.com.tr’ye konuşan köylülerden Feti Olkun, “Bütün köylülerle birlik ve beraberlik içinde, ortak verdiğimiz mücadele sayesinde davamız kazanımla sonuçlanmıştır” dedi.

 

Bizler 500 yıldır bu dağlarda hayvancılık yapan, bu ormanın gerçek sahipleriyiz” diyen Olkun, “Yaylamız 500 yıllık bir yayladır. Bu dağlarda büyüdük, karnımızı bu dağlar sayesinde, bu dağlarda doyurduk. Analarımız, babalarımız yayladaki mezarlığımızda yatıyor. Onların gözü gibi koruduğu bu dağlarımızı, meralarımızı, ormanımızı, ağaçlarımızı onlardan nasıl teslim aldıysak, çocuklarımıza ve torunlarımıza da aynı şekilde bırakmak istiyoruz. Bir tek dalına zarar gelsin istemiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Olkun, “Bizim bütün mücadelemiz hayvancılık yaptığımız meramızı, 500 yıllık yaylamızı ve karnımızı doyuran bu dağları, ormanı, ağaçları koruma mücadelesidir” dedi.

"YAŞAM ALANLARININ YOK EDİLMESİNİN ÖNÜNE GEÇİLMİŞTİR"

Davanın kazanılmasıyla birlikte 1500 ağacın kesilmekten kurtulduğunu belirten Olkun, “3 yıl ya da daha uzun süre boyunca 2 günde bir dinamit patlatılarak yerin altının üstüne getirilmesi şimdilik durdurulmuştur. Ormanı evi bilen yaban hayvanlarının yaşam alanının yok edilmesinin önüne geçilmiştir. Ayman Yaylası’na ait mera ve ağılların, 2 göz evimizin zarar görüp, belki de yok edilmesi şimdilik durdurulmuştur” dedi.

Olkun, açıklamasının devamında şöyle konuştu: “Bu kazanım tüm Bolu halkının ve Bolu yaylalarının kazanımıdır. Kazanımımızın ülkemizin dört bir yanında taşocağı, maden vb. faaliyetler için yapılacak doğa katliamlarına karşı  mücadele eden herkese umut ve moral olmasını diliyoruz.”