İSTANBUL (AA) - Suriye'de 2012-2016 arasında iç savaş sırasında halkın mücadelesini anlatan "For Sama" belgeseli, sivil toplum girişimi Harmony Projesi kapsamında izleyicilerle buluştu.

Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle, Atlas 1948 Sineması'nda gerçekleştirilen gösterim öncesi  yönetmen, gazeteci ve aktivist Waad Al-Kateab, filmi yardımcı yönetmen Edward Watts ile hazırladıklarını söyledi.

Suriye'deki olayların başladığı 2011'de birçok gazeteci gibi arka planda yaşananları kaydettiğini belirten Kateab, "Her geçen gün bizim rolümüz daha da önemli hale geldi. Çünkü tüm medya rejimin elindeydi. Dolayısıyla bir tek elimizde yaşananları aktarmak kalmıştı." dedi.

Kateab, çekimlerde tecrübe kazandığına ve gittiği farklı bölgelerde de çekimler yaptığına işaret ederek, şöyle devam etti:

"Hem yerli hem de uluslararası kanallara röportaj vermeye ve haberler aktarmaya başladım. Biz aktivistler olarak özgürleşmiş bölgelerde orada sadece olayları anlatmakla kalmadık. Aynı zamanda insanların yaşadığı devletsizlikten kaynaklanan sorunları da aktarmaya ve çözüm bulmaya yönelik çalışmalarımız oldu."

"İnsanlar beni kamerasız gördüğünde şaşırırdı"

Toplam 96 dakikalık filmin yaklaşık 500 saatlik kamera kaydından hazırlandığına dikkati çeken Waad Al-Kateab, "Ben neredeyse günlük çekim yapıyordum. Dolayısıyla tam bir sayı vermem aslında mümkün değil. Öyle bir hale geldi ki insanlar beni kamerasız gördüğünde şaşırırlar gülerlerdi. 'Ne oldu, senin niye bugün kameran yok?' diye sorarlardı." diye konuştu.

Filmin öncelikli olarak Türkiye'de gösterilmesi gerektiği düşüncesini de taşıdığını ifade eden Kateab, şunları kaydetti:

"Çünkü Türkiye, en çok Suriyeli barındıran ülke. Ben Türkiye'de 1,5 yıl kaldım ve şu an İngiltere'de mülteci olarak yaşıyorum. Hem Türklerin hem de Suriyelilerin Halep'te neler yaşadığını öğrenmesi gerekiyor. Benim kızım Sema gibi devrim başladıktan sonra doğan Suriyeli çocukların da ailelerin anlattıkları ve medyada duyduklarının dışında birebir gerçeği izlemeleri ve öğrenmeleri gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'de Suriyelilerle Türkler arasında bir bariyer olduğunu da düşünüyorum. Bir iletişim eksikliği var. Ben bu filmin bu bariyeri kaldırması yönünde bir etkisi olmasını istiyorum. Çünkü Suriyelilerin Türkleri iyi anlaması lazım ve Türklerin de Suriyelileri iyi anlaması lazım. Türklerin, Suriyelilerin haysiyetli ve onurlu bir hayat istedikleri için buraya geldiğini bilmesini isterim."

 "Filmdeki hikaye aynı hikaye, acılar da aynı acılar"

Waad Al-Kateab'in eşi doktor Hamza Al-Kateab ise belgeseldeki görüntüler kaydedilirken kendisinin de Suriye'de bir ambulansta çalıştığını anlattı.

Filmin insanların Halep'ten göç etmek zorunda kaldığı zamana kadar yaşananları tüm açıklığıyla ortaya koyduğunu söyleyen Kateab, "Rejimin Halep'teki protestoları vahşi bir şekilde bastırmasını, şehirlere yağdırılan bombaları, Halep'ten göçü ve diktatörlükten kurtulma hayalimizi anlatıyor film. Siyasi mesajı da var ama aslında objektif bir film. Çünkü orada insanların komşularıyla, mahallesinde, günlük hayatta yaşadığı durumu birebir aktaran bir film." değerlendirmesinde bulundu.

Kateab, Halep'te 2016'dan bu yana pek çok şeyin değiştiğini belirterek, "Fakat hikaye aynı hikaye. Ülkesini bırakmak zorunda kalan insanların acısı hala taze. Yani filmdeki hikaye aynı hikaye, acılar da aynı acılar aslında." dedi.

Filmin Türkiye'de gösterilmesinden memnuniyet duyduğunu ifade edem Kateab, Türkiye'de dünyaya gelen Suriyeli çocukların ve Suriye'de olayların başladığı yıllarda çocuk olanların Halep'te yaşanan vahşeti bilme hakları olduğu düşüncesini dile getirdi.

 "Dezenformasyonla mücadele etmeye çalışıyoruz"

Harmony Projesi Direktörü Yavuz Yiğit ise platform olarak göç ve sosyal uyum konusunda çalışan bir sivil toplum girişimi olduklarını belirterek, "Biz Türkiye'de özellikle göçmenlere yönelik var olan nefret söylemi ve ayrımcılıkla mücadele eden, onların topluma uyumlu bir şekilde adapte olabilmelerini sağlamaya çalışan bir girişimiz." açıklamasını yaptı.

"For Sama" adlı yapıma ilişkin değerlendirmede bulunan Yiğit, filmi izleyenlerden pek çok kişinin Suriye'de yaşananlarla ilgili ön yargılardan kurtulduğunu aktardı.

Yiğit, Suriye'nin durumunu çok iyi özetlediği yorumunu yaparak, "Halep'te ne oldu? Neler yaşandı? Biz Harmony olarak insanları birbirine yaklaştırmak istediğimiz için bariyerleri kaldırmaya ve özellikle sosyal medyada var olan dezenformasyonla mücadele etmeye çalışıyoruz. Bu bariyer nasıl yıkılır? Ön yargı yıkılırsa yıkılır. İnsanlar filmi izledikten sonra 'bu insanlar mecburen gelmişler. Biz böyle şeyler yaşandığını bilmiyorduk.' diyor." şeklinde konuştu.

Özel gösterime akademisyen, sivil toplum kuruluşu üyesi, gazeteci, siyasi parti temsilcileri ve çeşitli kurumlardan yetkililerin de katıldığını belirten Yiğit, "Hangi görüşten olduğuna bakmaksızın göç ve ayrımcılık meselesini dert edinen bütün sivil toplumu davet ettik. Kültür ve Turizm Bakanlığı birçok konuda yardımcı oldu. Verdikleri destekten dolayı teşekkür ediyoruz." dedi.

Kateab çifti ve çocuklarının da katılımıyla film gösterimin ardından gerçekleştirilen söyleşide, belgesele kaynak olan görüntüleri çekerken yaşanan zor anlar ve göç etmek zorunda kalan Suriyelilerin bugün içinde bulundukları durum ele alındı ve Waad Al-Kateab'a ödül takdim edildi.