UNESCO Temmuz 2021’de küresel bir çağrı yayınladı. STEM geçmişi olan kadınları pandemi ile ilişkilendirerek, hikayelerini ve sanat eserlerini göndermeye davet etti. Creative Resilience sergisini oluşturmak için tüm kıtadan 54 bilim kadını seçildi. Creative Resilience geleneksel bir sanat sergisi değil, daha çok kadınların yaratıcı ifadelerini sergilemektedir.

Sinirbilimciler, mikrobiyologlar, doktorlar, hemşireler, tıp öğrencileri, araştırmacılar, bilim iletişimcileri, her yaştan mühendis ve matematikçi. Onlar sanatsal yeteneklerini kullanan STEM kadınları, küresel salgın olan COVID-19'un etkisine dair bir tanıklık sağlamak amacıyla pandemiyi bilim alanlarındaki uzmanlıklarıyla birleştirerek, sağlık, bilim iletişimi ve teknoloji, resim, fotoğraf, bilgisayar aracılığıyla çizim, blok baskı, heykel, tığ işi veya film gibi pandemi ile birlikte toplumsal etkileşim biçimimizi değiştirdi.


UNESCO, bu sergi aracılığıyla "bilim-sanatçılar" olarak adlandırılan STEM kadınlarına, pandemi boyunca ses ve görünürlük kazandırmak, benzersiz bilimsel bakış açıları, kişisel yolculukları, yaratım ve dayanıklılık sürecini ele almıştır. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, UNESCO'nun çalışmalarının merkezinde yer alır ve iki küresel yaklaşımı bu sergi aracılığıyla birleştirerek toplumsal farkındalık kazandırmayı sağlamıştır. COVID-19 pandemisi ve kısıtlamaları nedeniyle, Creative Resilience, karma bir sergi olarak düzenleniyor sanal ve mevcut parçalarla tüm sanat eserlerinin fotoğraflarının kurumsal bir gösterimi, 27 Ekim'de UNESCO Daimi Delegeleri için Paris'teki UNESCO Genel Merkezi'nde fiziksel olarak gerçekleştirilecektir. Sanat eserlerinin fotoğraflarının gösterimi daha sonra Kasım ayı boyunca ve 1 Aralık 2021'e kadar halka açık olacak. Creative Resilience Dubai World'de de Yenilikçi küresel çalışmalardan biri olarak Geleceği Yaratmak aracılığıyla dönüşümleri belgeleyen 2022'de "Zihinleri Birleştirmek" temasıyla Expo'da sergilenecektir. Son olarak ziyaretçilere 360° sanal Kreatif Tur ile her sanatçının sanat eseri ve özgeçmişini ulaşım imkanı sağlanacaktır.

Bedia Zeynep ÇAKAR (Sergi Manifestosu)

Sanatçı 21. yüzyılı takip eden süreçte yaşadığı coğrafyada yaşanan küresel salgın ve getirdiği sosyolojik ve ekonomik alanlardaki sıkıntılar, psikolojik ve toplumsal değişim, artan kadın cinayetleri bununla beraber mutsuz, melankolik, ruhu yozlaşmış, parçalanmış bireylerin şiddet dürtüleriyle beslenmesi bu sergiye katılmasına zemin hazırlayan konulardı. 2019 yılının sonlarında Çin’de ortaya çıkan COVID-19 enfeksiyonu geçiren aile bireyinin vefatı, diğer aile bireylerinin de hastalanması, alınan önlemlerin alışılmış yaşam tarzına uymaması gibi nedenlerden dolayı pek çok ruhsal zorluk da yaşanmıştır. Sanatçı bu yaşanılan ruhsal bunalımları kendi aile fertlerinde de yaşamış, korku ve endişenin vermiş olduğu duygu karmaşası ile birlikte “0ur Quarantine Days” ve “Bir Düşünce Daha” eserlerini ortaya çıkarmıştır. “The Virgin”, “Slience” ve “ Soul Escape” adlı eserleri ise; Ülkesinde son yıllarda dikkat çeken kadın cinayetleri, simgesel şiddet, cinsiyet, istismar, taciz, tecavüz, fiziksel ve ruhsal olan tüm şiddet eylemi erken yaşlardan itibaren maruz kaldığı cinsiyet farklılıklarından kaynaklanan eşitsizlik, erkek egemen toplumun kadını itibarsızlaştırdığı, kadının bilinçaltında ona dayatılan “gizli cinsellik”, kısıtlı özgürlük, sosyal yaşamın dışına itilmişlik baskısı tüm bu şiddet unsurlarının dışında annelik görevi ile yüceltilmesi toplum içinde sıkışmış olan kadın figürünün çırpınışı, haykırışı sanatçının eserlerinde ele aldığı duygu durumlarıdır.

Sanatçı hakkında

Mardin'de dünyaya gelen Bedia Zeynep Çakar, lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi Grafik Tasarım bölümünde, Yüksek lisansını İç mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümünde tamamladı. Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım çalışmalarında doktorasına devam etmektedir. Türkiye'de yayınlanan aylık dergilerde İllüstratör olarak çizim yapmaktadır. Ulusal ve Uluslararası sergi ve sempozyumlarda çalışmalarıyla yer almaktadır. Türkiye de Milli Eğitim bakanlığınca yayınlanan okul öncesi özel gereksinimli öğrenciler için okutulan 6 eğitim kitabının illüstrasyonlarını ve kapak tasarımlarını hazırladı. Sanatçı çalışmalarında, toplumsal olayları, soyut insan figürlerinin kent yaşantısı içindeki yoğuruluşunu içselleştirerek aktarmaktadır. Fırlatılan renklerin, dışsal gerçekliğine nesneler dünyasına kendi gerçekliği ile izleyeni gezintiye çıkarmaktadır. “Doğum” ile “Ölüm” arasındaki sürecin sonsuzluğa dönüşen çizgisini hissettikleriyle yansıtmaktadır. Şuan Ege Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümünde Bölüm Başkanı ve Öğretim Görevlisi olarak görev yapmaktadır.