Türk basketbolunun efsane ismi Erman Kunter, köşe yazılarıyla artık Cumhuriyet’te yazacak.

Erman Kunter'in bugün Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan ''Ligde rekabeti artırmak şart'' başlıklı köşe yazısı şu şekilde:

Ligde rekabeti artırmak şart

Basketbol sezonuna noktayı koyduk. Anadolu Efes üst üste ikinci kez Euroleague’de şampiyonluk kupasını kaldırdı. Sezonun sonlarında güçlü rakibine göre daha az yıpranan Fenerbahçe Beko, Avrupa şampiyonunu mağlup edip Türkiye şampiyonu oldu. Ardından Ulusal Takımımız Britanya’yı yenerek sezon finali yaptı. Mutluyuz, mutlusunuz, mutlular... Peki gelecekten umutlu muyuz?


Play-Off finalinde kimlerin oynayacağı çok önce belliydi zaten... Bazı kulüplere nazaran 6-7, diğerlerine göre 10 kat daha fazla bütçeli iki takım karşılaştı. Bunun haksız bir rekabet yarattığını görmemek imkânsız. Aynı anda 9-10 yabancıyla kontratı bulunan Euroleague takımlarımızda, bazı oyuncuların maliyeti çoğu takımın toplam bütçesinden bile daha pahalı.

Eğer basketbolu büyütmek, tabana yaymak ve yetenekli gençler yetiştirmek istiyorsak bu tabloyu değiştirmeli, ligi iki atlı bir yarış olmaktan çıkarmalıyız. Son 6-7 sezona baktığımızda, Euroleague’deki temsilcilerimizin istikrarlı ve başarılı (Fenerbahçe 1, Efes 2 şampiyonluk) bir grafik çizdiğini görüyoruz. Ancak kadrolarındaki Türk oyunculara Euroleague’de verdikleri sürenin yok denecek kadar az olması, beni karamsarlığa itiyor. Bu konuda medyanın, kulüp yönetimlerinin ve spor kamuoyunun ister Türk, ister yabancı olsun koçlar üzerinde baskı kurması, onları cesaretlendirmesi şart. Kimse kabahati koçlarda aramasın; ülkenin basketbol atmosferinde bu baskıyı hissetmeyen her koçun, günü kurtarması doğal. Böyle olunca da belli bir seviyeye erişmiş gençlerimizi bir üst basamak olan uluslararası rekabete hazırlayamıyoruz. “Son İngiltere maçında Larkin sahada olmasa da kazanırdık” diyen var mı aranızda?

Bir başka soru: Son yıllarda Yunanistan’ı neden bir türlü yenemiyoruz? Cevabı basit: Olympiakos’un yerli oyuncularına verdiği süre yüzde 30’un üzerinde. Real Madrid yine yüzde 30’a yakın. Onları mağlup ederek kupayı kaldıran Efes’in yüzdesini ise yazmak bile istemiyorum.

Bu gidişi değiştirmeliyiz. İşe öncelikle ligdeki rekabeti artırarak başlayabiliriz. Birinci ligde her takım için kontrat sayısını 16’ya düşürmek olumlu bir adım olabilir: 6 yabancı + 10 yerli... Bir sonraki aşamada yabancıların kontrat toplamlarına bir tavan limit getirilebilir (bir tür salary cap). Euroleague’de 10 yabancıyla oynayan takımlarımız ligde 6 yabancı kontratına sahip olunca, rakipleri için onların maçlarına hazırlanmak nispeten kolaylaşır ve Fair-Play ruhuna daha uygun bir yarış izleriz. Rotasyonda da Türk oyunculara daha fazla şans doğar. Bu, lige çekişme ve heyecan getirecek, ilginin artmasını, tribünlerin dolmasını sağlayacaktır. Üstelik sadece salonları doldurmak yetmez, ekran başındaki izleyici sayısı da yükselmeli.