Karar gazetesi yazarı Akif Beki, KADEM'in İstanbul Sözleşmesi'ne verdiği net destekten bir gün sonra "Ancak bizim bu tavrımızı kendi görüşleri doğrultusunda kullananlar ve siyaseten bir enstrümana dönüştürmek isteyenler olduğunu da görüyoruz. Biz bu duruma alet olmayacağız..." açıklamasıyla görüşlerini bulanıklaştırdığını belirterek, "Bir STK, yüzlerce tartışmadan birinde muhalefetle yan yana düşmekten, takdirini toplamaktan niye korkar?" sorusunu yöneltti.

Akif Beki, AKP Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam'ın, Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak'ın yazısına ilişkin olarak "Kimse kalemini silah olarak kullanamaz; klasik standart bir sözleşme/kanun vs. üzerinden iftira ve hakaret edemez; Gezideki meselenin 3-5 ağaç olmaması gibi ‘İstanbul Sözleşmesi’ üzerinden kitleleri tahrik edemez. Ve kimsenin FETÖ tarzı hakaretlerle algı üretmeye gücü de yetmez!" açıklamasını işaret ederek, "Ben İstanbul Sözleşmesi’ni KADEM’den de, Lütfiye Hanım’dan da çok savunuyorum, çekilme fikrineyse karşıyım.

Ama Lütfiye Hanım yanılıyor; hakaret ve iftira hariç, sözleşme üzerinden yapılamaz dediği her şey ifade özgürlüğünün bir parçası ve yapılması bal gibi hak. Abdurrahman Dilipak’ın dili tabii ki kabul edilemez. Şiddetle kınıyorum. İlgili görüşlerini benimsemediğim de ortada. Fakat ben taraftarım diye İstanbul Sözleşmesi’ne eleştirinin yasaklanmasını, itirazın imkansızlaştırılmasını onaylayacak değilim.
İktidarı arada bırakıyor, zora sokuyor, sıkıştırıyor, yıpratıyor filan gerekçesiyle sözleşmeye desteğe de eleştiriye de ayar çekiliyor." diye yazdı.