Türkiye’de ‘hilafet’ ve ‘şeriat’ tartışmaları ile yaşam tarzlarına dönük saldırılar devam ederken, Yeni Akit gazetesinin yazarı Ahmet Gülümseyen, üniversitelerde verilen ‘ritim eğitimi ve dans’ dersinin 'Müslüman-Türk kültürüne uymadığı' gerekçesiyle kaldırılması gerektiğini öne sürdü.

Yazısında, “Siz çıkıp diyeceksiniz ki; ‘Bu dersi almazsanız, öğretmen olamazsınız?’ Adama sormazlar mı; günümüz Türkiye’sinde Batı hayranlığı taşıyan bu zorbalığa-yaptırıma niçin mecbur bırakılıyoruz?” ifadelerini kullanan Gülümseyen, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde ‘açıköğretim psikoloji’ eğitimiyle ilgili karardan söz ederek, “Bu demek oluyor, değişen süreçle birlikte, yanlış müfredatlar-uygulamalardan düzeltilme gereği duyulabiliyor” dedi.

Gülümseyen’in üniversitelerin beden eğitimi ve spor öğretmenliği bölümlerindeki ‘ritim eğitimi ve dans’ dersinin kaldırılmasını talep ettiği yazısı şöyle:

‘DANS EĞİTİMİ DERSİ KALDIRILSIN’

“Dans alıştırmaları, bireysel ve egzersizler, vals, tango, caz… Tüm bu detaylar, hiçbir yönüyle Müslüman Türk Kültürüyle uzaktan-yakından ilgisi yok. Fakat siz çıkıp diyeceksiniz ki; ‘Bu dersi almazsanız, öğretmen olamazsınız?’ Adama sormazlar mı; günümüz Türkiye’sinde Batı hayranlığı taşıyan bu zorbalığa-yaptırıma niçin mecbur bırakılıyoruz? (…) Siz bu öğrencilerin inançları, örf, adet, gelenek görenek, kısaca kültürleriyle bağdaşmayan bir dersi (Ritim Eğitimi ve Dans) almalarını mecbur bırakıyorsunuz.


Bunun hangi anlayışa karşılık geldiğini, tarafımıza ulaştırılan şikâyet mailleri de ayan beyan ortaya koyuyor. Siz bu satırları okurken, Açıköğretim’de yer alan Psikoloji Lisans programının kaldırılması hakkındaki onayın, Cumhurbaşkanımız tarafından YÖK’e sunulduğunu görüyoruz. Bu demek oluyor, değişen süreçle birlikte, yanlış müfredatlar-uygulamalardan düzeltilme gereği duyulabiliyor. Dileriz YÖK, eğitim ve öğretim dönemi başlamadan’ Ritim Eğitimi ve Dans’ dersini kaldırarak, akıl ve vicdan sahibi eğitmen-öğrencisinin, geçmişten süregelen ve halen yaşanan bu rezalete daha fazla malzeme olmasının önüne geçilmiş olunur…”