(DHA)- Kahramanmaraş'a gelen AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Sütçü İmam Üniversitesi Avşar Kampüsü'ndeki Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu ile Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu'nun temel atma törenine katıldı. Kahramanmaraş Valisi Ömer Faruk Coşkun, milletvekilleri, daire amirleri ve akademisyenlerin hazır bulunduğu törende konuşan Mahir Ünal, insanların istedikleri inanç ve bakış açısıyla konuşup düşünebileceğini ama kendi tarihine, coğrafyasına, vatanına ihanet içindeyse bunun adının düşünce olamayacağını kaydetti.

Ünal, "Eğer bir insan bu ülkenin özgüvenine saldırıyorsa, öyle akademisyenler Twitter'de görüyorum; doğrudan bu ülkenin özgüvenine saldırıyor. Bu ülkenin yapabilme gücüne, başarabilme yeteneğine saldırıyor. Bu ülke SİHA yapıyor, İHA yapıyor, 2012'de ABD'den istediğimiz fakat verilmeyen insansız hava araçlarını 9 yıldır yapıyor, NATO ve AB ülkelerine satıyor ama bu ülkenin akademisyeni Twitter'da 'Sizin yaptığınız o dron. Onu markette de satıyorlar' diye yazıyor. Bu, bu ülkenin yapabilme yeteneğine saldırmaktır. Bu, bu ülkenin özgüvenine saldırmaktır. Bunu kim yapar biliyor musunuz? Bunu, sözde gelişmiş ülkelerin az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere gönderdiği adı akademisyen olan etki ajanları yapar. Bunun adı etki ajanlığıdır" dedi.

‘FETÖ, GENÇLERİN İNANÇLARINI BAŞKA BİR FORMA GÖTÜRÜYORDU’

Üniversitelerin oluşturdukları mekan, iklim, duygu, değer, aidiyet ve inanç açısından son derece kıymetli ve kritik bir noktada bulunduğunu ifade eden Ünal, şöyle konuştu:

"Eğer eğitim süreci bir öğrenciye aidiyetini kaybettiriyorsa o eğitim süreci sorunlu bir eğitim sürecidir. Bizim bir önce Diyanet İşleri Başkanımızın anlattığı bir mesele vardı. Cezayir ya da Fas'ta bu FETÖ'cülerin okul açmasına o dönem izin verilmiyor. Devlet reisi diyor ki; 'Bunların yanlış olduğunu şuradan anladım. Bunlar çocuklarımızı ailelerinden, inançlarından, değerlerinden koparıyorlardı, aidiyetlerini yok ediyorlardı. Onlara başka bir örgüt biçimi, başka bir kültür biçimi, başka bir inanç ve aidiyet biçimi yüklüyorlardı. Bunun tehlikeli olduğunu fark ettim ve o yüzden okul açmalarına müsaade etmedim.' Ve biz sahiden gördük ki, küresel sermayenin 165 ülkede taşeronluğunu yapan bu örgüt, sahiden gençlerin kendi inançlarını başka bir forma, kendi aidiyetlerini başka bir biçime, aileleriyle olan ilişkilerini başka bir kopuşa götürüyordu. Başka biçimleri de var, bunun özellikle altını çizerek söylüyorum. Değerli hocalarım, bizim üniversitelerde öğrencilerimizin siyasi görüşleri ne olursa olsun, düşünceleri, fikirleri ne olursa olsun ama aidiyetleri bu ülkeye olmalıdır. Aidiyetleri bu toprağa, bu kültüre, bu inanca, bu tarihe olmalıdır. Eğer bir üniversite hocası, bir akademisyen dersinde bir öğrenciye kendi kültürüne, kendi aidiyetine, kendi coğrafyasına ihaneti endoktrine ediyorsa o akademisyenle ilgili bir sorun vardır."

Konuşmanın ardından yapılan dualarla okulların temelleri atıldı.