Gazeteci Barış Yarkadaş "Açıklayın: Milyarlık kredileri kime dağıttınız!" başlıklı yazısında binlerce vatandaşın hakkının nasıl AKP yanlısı zenginlere aktarıldığına işaret etti.

Yarkadaş yazıısında şu ifadeleri kullandı: 

Berat Albayrak’a yakınlığıyla bilinen SABAH Gazetesi Yazarı Dilek Güngör, önceki gece bir twit attı ve “BDDK’dan stratejik adımlar: Türk bankalarından ucuz TL kredisi çekip Londra’ya yollayan şirketlerimiz (!) rahat at oynatamayacak. Bunlara kredi veren banka yüzde 500 karşılık ayıracak. Krediyle döviz almanın önüne geçiliyor” ifadesini kullandı.

ZENGİN YARATMA ÇARKI

Dilek Güngör’ün işaret ettiği BDDK düzenlemesi, Türkiye’nin kanayan yaralarından biriydi. Zira; yurttaşın faydalanabilmesi için düşünülen ‘ucuz kredi’ formülü tam tersi bir sonuç doğurmuş, AKP’nin yeni zenginleri TL olarak kullandıkları kredileri dövize çevirip Hazine’ye yüksek faizle satmaya başlamıştı.

Bu çark öyle bir hal aldı ki; kamu bankaları küçük işletmelere bilançolarında sorun olmamasına rağmen ya kredi vermemeye ya da vereceği krediyi sınırlandırmaya başladı. Çünkü ana kaynak, bu çarkın içine akıtılmıştı. Şikayetler artmaya başlayınca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan duruma müdahale etmek zorunda kaldı. BDDK devreye sokularak Dilek Güngör’ün işaret ettiği düzenleme yapıldı.

Peki sorun bitti mi?

Tabii ki bitmedi…

VATANDAŞA KREDİ YOK…

Emekli aylığını güvence gösterdiği halde, Ziraat, Vakıfbank, Halkbank gibi kamu bankalarından kredi alamayan ya da almakta zorlanan binlerce insanın hakkı, türedi zenginlere aktarıldı.

Önceki gece TV 100’de bahsettiğim bu operasyon yedi / sekiz aydır aralıksız bir biçimde sürüyor. Kamu bankalarının üst düzey yöneticileri, yakın akrabaları  ve dostlarının şirketlerine adeta ‘kredi yağdırıyor.’ Vatandaş için kullanılması düşünülen krediler, bazı kamu bankalarının üst düzey yöneticilerinin üstelik  soyadları bile aynı olan yakınlarına akıtılıyor.

Elimde buna dair uzun bir liste var…

Fakir ekmek bile alamazken…

Bu listeyi incelerken, gözüm önceki gece gelen telefon mesajlarından birine takıldı. Eşe dosta akrabaya ucuz kredi kullandırıp “paradan para kazandıran’’  kamu bankalarını şikayet eden bir izleyicimiz şunu yazmıştı:

“1 ay önce zavallı annem sıkıntıya düştü. 10 bin TL kredi için müracaat ettik. Kredi kartında sadece 1 aylık 230 TL gecikme vardı. Yalvarmasına rağmen kredi vermediler. Kadıncağız ağlamaktan üzüntüden kahroldu. Tansiyonu yükseldiği için düştü ve kolunu kırdı.”

KİM BİLİR HANGİ EKSİĞİNİ GİDERECEKTİ…

Mesajı yazan kişinin annesi, yandaşlara oluk oluk akıtılan ancak kendisinden esirgenen 10 bin TL ile evinin eksiğini giderecek, ele güne avuç açmayacak ve belki de başta ekmek olmak üzere evinin gıda ihtiyaçlarını giderecekti.

Ekmeğe muhtaç hale getirilen insanlarımız, “Kredi kartının ödemesi gecikti’’ gerekçesiyle 10 bin TL kredi çekemezken, kamu bankalarından milyarlarca lirayı hesapsız kitapsız bir şekilde kullanan türedi zenginler ise dolarlarına dolarlar katmanın mutluluğunu yaşıyor.

İşte bu büyük bir adaletsizliktir!

Ve ne yazık ki; bu büyük adaletsizlik, bizzat kamu bankaları aracılığıyla yapılmaktadır.

Size bununla ilgili onlarca örnek verebilirim…

BDKK’YA ÇAĞRI

Bu bağlamda, BDDK’nın sadece yeni düzenleme yapması yetmez. BDDK, son yedi – sekiz ayda kimlerin yüksek oranda kredi kullandığını ve bu kredilerin hangi kritere göre verildiğini listeleyip kamuoyuna açıklamalıdır.

Hangi kişi ya da kişiler ile kurum ya da kuruluşlar, dövizdeki dalgalanmalar öncesi ne kadar kredi çekmiş ve ne kadar dolar ya da euro almışsa bunlar da açıklanmalıdır. Böylece, kamu bankaları eliyle kimlerin zengin edildiği ve kimlere kıyak yapıldığı ortaya çıkarılmalıdır.

Başta CHP olmak üzere tüm muhalefet partileri bu listelerin açıklanması için BDDK’ya çağrı yapmalıdır.

Vatandaş kredi kartına sığındı!
Ekonomik kriz artık kasıp kavuruyor. Buna kriz demek bile yetersiz kalıyor. Yaşadıklarımız, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da sık sık ifade ettiği üzere “buhran’’ olarak adlandırılabilir.

Önümdeki araştırmaya göre, vatandaşlarımız krizden ya da buhrandan korunabilmek ve ayakta kalabilmek için kredi kartına sığınmış. Hem kredi kartı kullananların hem de kredi kartı ile alışveriş yapanların sayısı artmış.

BORÇ DA BORÇLU DA KATLANIYOR

Türkiye’nin “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’’ne geçtiği 2018 yılının Haziran ayında vatandaşların kredi kartı sayısı 63.4 milyon adetmiş. Kart sayısı bu ay itibariyle 88.1 milyon adet olarak görülüyor. Müthiş bir artış…

Yine 2018 yılının Haziran ayında vatandaşlar kredi kartıyla 82 milyar TL’lik alışveriş yapmış. Bu rakam 2022 yılının Haziran ayında 207 milyara çıkmış.

BORÇULARIN SAYISI

Kredi borcu olanların sayısındaki artış da içine düştüğümüz sarmalı gösteriyor. 2108 yılında kredi borcu olanların sayısı 30 milyon iken geride kalan 4 yılda kredi borcu olanların sayısı 36 milyona fırlamış.

“Ver yetkiyi gör etkiyi’’ dedikleri Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde vatandaşın bankalara 1 trilyon 137 milyar TL borcu var.

Bazen düşünüyorum: Acaba kredi kartları olmasaydı, vatandaş ne yapacak, hangi limana sığınacaktı?