(DHA)-  İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Anadolu BİL MYO Gıda İşleme Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ayla Ünver Alçay Kovid-19 döneminde alınan besin takviyeleri için “A, C, D ve E vitamini gibi vitaminler ile çinko, bakır, selenyum ve demir gibi minerallerin sağlıklı bağışıklığın sürdürülmesinde önemli rolleri bulunmaktadır. Kovid-19 pandemisinde bu vitamin ve minerallerin etkinliği hem bilimsel alanda ve hem de medyada çok geniş olarak tartışılmaya başlanmıştır” ifadelerini kullandı.

PROPOLİSİN ASTIMI KÖTÜLEŞTİREBİLECEĞİ DÜŞÜNÜLÜYOR

Bu süreçte propolisin halk tarafından yaygın olarak kullanıldığını belirten Alçay, “Bazı uzmanlar propolisteki bazı kimyasalların astımı daha da kötüleştirebileceğini düşünmektedir. Propolis kullanmak, kanama bozukluğu olan kişilerde, ameliyat sırasında ve sonrasında kanama riskini artırabilir. Ameliyattan 2 hafta önce propolis almayı bırakmak gereklidir” dedi.

“D VİTAMİNİ FAZLASI ZEHİRLENMEYE YOL AÇABİLİR”

“D vitamini de pandemi döneminde sıklıkla kullanılmaktadır” diyen Alçay,  “D vitamini fazlası zehirlenmelere ve böbrek hastalıklarına yol açabilir ve bu nedenle ölçüm yapılmadan gereksiz miktarda D vitamini takviyesi kesinlikle alınmamalıdır. Güçlü bir bağışıklık için,  sağlıklı ve dengeli beslenme ile yeterli dozda vitamin ve mineral alımı oldukça önemlidir. Ancak fazla miktarda alınan takviyelerin sağlığa zararlı olabileceği unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı.

“C VİTAMİNİ KOVİD-19’DA ETKİLİ Mİ?”

C vitamininin vücudun ihtiyacı kadar alınması gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Ayla Ünver Alçay “C vitamini, bağışıklık sistemini güçlendirmede ve enfeksiyondan korunmada oldukça önemli bir vitamindir. Yeterli C vitamini alımı yetişkin ve yaşlı erkekler için 110 mg/gün, kadınlar için 95 mg/gün olarak belirlenmiştir. Sigara içenlerde bu ihtiyaç artar. Enfeksiyon döneminde vücudun C vitamini ihtiyacı en az 10 kat artmaktadır. Kovid-19 hastalığına yakalanmamak için de kişinin günlük C vitamini ihtiyacı kadar vitamin alması yeterli olur. Daha fazla C vitamini almak, vücudun daha fazla C vitamini depoladığı anlamına gelmez. Günlük olarak taze sebze meyve tüketen kişilerde C vitamini eksikliği görülme olasılığı düşüktür. Bir adet orta boy portakal tüketimi, günlük C vitamini ihtiyacının yaklaşık yüzde 75’ini karşılar.  Alınan takviyelerin prospektüsünü mutlaka okumalı ve gereğinden fazla tüketilmediğinden emin olunmalıdır. C vitamini takviyeleri bazı kemoterapi, radyosyon tedavileri ve kolesterol ilaçları ile etkileşime geçerek bazı yan etkilere sebep olabilir. C vitamininin, koronavirüs enfeksiyonu üzerindeki etkilerinin ne olduğu hala araştırılıyor. Kritik durumdaki Kovid-19 hastalarında IV (damar içi) yoldan C vitamini vermenin iyileşmeye katkı sağlayacağına dair çalışmalar mevcut. Akciğer hasarı oluşmuş yoğun bakım hastalarına vitamin C eklenmesiyle ölüm riskinin yaklaşık yüzde 20 azaldığı gösterildi. Kovid-19’un ağır olarak seyrettiği bireylerde damar içi olarak yüksek dozlarda (10-20 g/ gün) C vitamini desteğinin olumlu etkileri olabileceği ileri sürülüyor. Yapılan çalışmalarda bahsedilen ve hastalara iyi geldiği belirtilen yüksek doz C vitamini takviyeleri damar yoluyla ve yalnızca hastaneye yatacak kadar kötü durumdaki hastalara verilmiştir. Fakat henüz ağız yolu ile alınan yüksek doz C vitamini takviyelerinin hastalığa yardımcı olup olamayacağını gösteren net bir bulgu yok. Aksine ağız yoluyla yüksek C vitamini alımı ishal ve mide bulantısı gibi yan etkilere sebep oluyor” ifadelerini kullandı.

BESİN TAKVİYELERİ DOKTORA DANIŞILMADAN KULLANILMAMALI

Dr. Öğr. Üyesi Ayla Ünver Alçay, “Takviye almak bazı riskler taşır. Pek çok takviye, vücutta güçlü etkilere sahip olabilen aktif maddeler içerir. Özellikle yeni bir ürün alırken kötü tepki olasılığına karşı her zaman uyanık olunmalıdır. Bazı takviyeler kanama riskini artırabilir veya ameliyattan önce alınırsa anesteziye cevabınızı değiştirebilir” dedi.

Tüm takviyelerin herkes için yararlı olamadığını belirten Alçay, “Bireyler etiketi okumaya özellikle dikkat etmeli ve bir sağlık profesyoneline başvurarak takviyenin kendileri için uygun olduğundan emin olmalıdır. Takviyeler, sağlıklı bir diyet için gerekli olan tam öğünlerin yerini almamalıdır. Diyet takviyeleri sağlığınız için faydalı olabilir, ancak takviye almak da birçok sağlık riskleri içerebilir” ifadelerini kullandı.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİREN ETMENLERDEN BİRİ DE DÜZENLİ UYKU

Güçlü bir bağışıklık sistemi için tavsiyelerde bulunan Dr. Öğr. Üyesi “Bağışıklık sistemimizin doğru ve sağlıklı çalışabilmesi için üç önemli unsur vardır. Bunlardan ilki düzenli ve yeterli bir uykudur. Günde 7-8 saat civarı karanlıkta gece uykusunun bağışıklık sisteminin devamlılığı için çok önemli olduğu bilinir. Bir diğer bağışıklık dostu ise yeterli ve dengeli beslenmedir. Her besin türünden yeterli miktarda yapılan, rafine gıdalardan uzak durulan bir beslenme şeklinin bağışıklık işleyişine katkıları kesindir.  Son olarak da bağışıklık katkısı çalışmalarla gösterilmiş güvenli aşılar. Bağışıklık sistemine bu saydığımız üç etmenin faydaları net bir şekilde ispatlanmıştır” dedi.

“TAKVİYELER SAĞLIKLI BESİNİN YERİNİ TUTMAZ”

Dr. Öğr. Üyesi Ayla Ünver Alçay takviyelerin besinlerden alınan vitaminlerin yerini tutmayacağını belirterek sözlerine şöyle devam etti:


“Sağlıklı kalmak için her gün çeşitli besin maddelerine ihtiyacımız var.  Bu besinlerin kaynağı önemli.  Takviyelerin yiyeceklerin yerini alması amaçlanmamıştır. Takviyeler meyveler ve sebzeler gibi bütün yiyeceklerin tüm besinlerini ve faydalarını kopyalayamaz ve sağlıklı beslenmenin yerini tutamaz. Genellikle bu vitaminleri, mineralleri ve besinleri gıdalardan almaya çalışmak en iyisidir. Meyveler, sebzeler, balıklar ve diğer sağlıklı yiyecekler, bizi sağlıklı tutmak için birlikte çalışan, bir hapta bulunmayan besin öğeleri ve diğer maddeleri içerir. Bir takviyeden aynı sinerjik etkiyi elde edemeyiz. Çünkü yiyecekler çeşitli vitamin ve mineraller ve ayrıca bir vitamin veya mineral takviyesinde bulunmayan birçok biyoaktif bileşik ve diyet lifi sağlar ve bazı takviyeler vitaminlerin tam olarak emilmesine izin vermez” diye konuştu.