HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Mersin Polisevi’ne yönelik saldırıyı, "Seçim öncesi kaos planlarının bir parçası olarak görmek gerekir" sözleriyle değerlendirdi.


Sancar, 2021 yılının Şubat ayından beri bu konuda diğer muhalefet partilerini uyardıklarını hatırlattı. Tüm muhalefet partilerine seçim sürecindeki provokasyonlara karşı birlikte hareket çağrısında bulunan Sancar, "7 Haziran–1 Kasım arası yaşananları yeniden canlandıracak her türlü hazırlık veya niyeti boşa çıkarmak için çok geniş bir demokratik irade ortaklığına ihtiyaç var" dedi.

DW Türkçe'den Eray Görgülü'nün sorularını yanıtlayan Sancar, Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarına ilişkin soruları da yanıtladı, Altılı masadaki CHP, DEVA, Gelecek ve Saadet partileriyle ihtiyaç duyuldukça heyetler düzeyinde görüştüklerini, ancak seçim için önerdikleri yöntemin bunun ötesinde olduğunu söyledi.

Açık müzakere ve doğrudan diyalog ile bir mutabakata ulaşılması halinde Millet İttifakı’nın adayını desteklemelerinin söz konusu olacağını kaydeden Sancar, bu çağrının karşılık bulmaması ihtimalini gözeterek kendi adaylarıyla seçime girme hazırlıklarını yürüttüklerini açıkladı.

Sancar, "Kemal Kılıçdaroğlu, aday olursa destekleyecek misiniz?" sorusuna şu yanıtı verdi:

Adayın kim olacağına dair bir tartışma bizim gündemimizde yok. Bunu hep söyledik. Kemal Bey'e değer veriyoruz, çabalarını önemli buluyoruz. Fakat adayın kim olacağı meselesi altılı masanın işidir. Bizim açımızdan aday konusunda şu iki konu çok önemli: Birincisi, aday, açık müzakere ve mutabakat arayışı yöntemini kabul edecek mi? İkincisi, bizim deklarasyon başlıklarımız üzerinden yürüteceğimiz müzakerede varılacak mutabakatı hayata getirecek niteliklere sahip mi? Yani bizim temel beklentimiz demokrasiye, adalete, özgürlüğe, barışa ilişkin yapılacak müzakerede ortaya bir mutabakat çıkarsa bunları yerine getirebilecek bir aday olmalı.
"Bu kriterleri karşılaması durumunda Mansur Yavaş’ın olası bir adaylığına destek verecek misiniz?" sorusuna ise Sancar, "Kimin ülkede demokrasinin önünü açıp açamayacağını, kimlerin Kürt sorununda demokratik, siyasal çözüm yöntemini benimseyip benimsemeyeceğini, kimlerin emekten yana bir ekonomik sistemin inşasına yanaşıp yanaşmayacağını kestirmek zor değil. Ama biz prensip olarak isim anmıyoruz. Ancak bu söylediklerimden bir sonuç çıkarmak da güç olmasa gerek" ifadeleriyle yanıt verdi.