Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 27. Dönem 6. Yasama Yılı'nın sizlerle birlikte ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Meclisimizin kuruluşundan bugünümüze bu yüce kurum çatısı altında ülkemize hizmet eden tüm milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum.

İlk faaliyete girdiği 1920'den beri Meclisimizde görev yapmış milletvekillerimizden vefat edenlere Allah'dan tahmet niyat ediyorum. Büyük Millet Meclisimizin ilk başkanı Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere Türkiye'nin gelişmesi, büyümesi, güçlenmesi yolunda gayret gösteren herkesi hürmetle yad ediyorum.

Bin yıldır vatanımızın müdafası, milletimizin dirliği, ülkemizin bütünlüğü, devletimizin bekası uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda eden tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle anıyorum. Türkiye'nin istiklal ve istikbal davası çağlar ötesine uzanan kutlu bir mücadelenin adıdır.

Bugün de sınırlarımızın içinde ve ötesinde aynı mücadeleyi vermeyi sürdürüyoruz. Terör örgütlerinin başında yer aldığı düşmanlarımıza göz açtırmayan askerlerimize, polislerimize, jandarmalarımıza, Sahil Güvenlik personelimize, istihbaratçılarımıza, güvenlik korucularımıza başarılar diliyorum.

Rabbimden milletimizin tüm fertleri ile birlikte bu kardeşlerimizi de korumasını, esirgemesini, ayaklarına taş değdirmemesini niyaz ediyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi milli mücadele yıllarından beri bu ülkenin her türlü meselesinin çözümünde milletimizin her bir beklentisinin karşılanmasında öncü bir rol üstlenmiştir.

"MECLİSİMİZİN TARİHİ MİSYONUNU HAKKIYLA YERİNE GETİRDİĞİNE VE GETİRECEĞİNE İNANIYORUM"

Bugün de gerek 27. dönem boyunca çıkartılan kanunlarla, gerek halen komisyonlarda ve genel kurul gündeminde bekleyen tekliflerle, gerekse bundan sonra gündeme gelecek çalışmalarla Meclisimizin tarihi misyonunu hakkıyla yerine getirdiğine ve getireceğine inanıyorum. Bilindiği gibi bugün 27. Dönem Meclisimizin son yasama yılının açılışını yapıyouz. Meclisimizin, seçim takvimine göre çalışmalarına ara vermeden önce, pek çok kritik düzenlemeyi hayata geçirerek, bu yasama yılını da en iyi şekilde değerlendireceğine inanıyorum.

"BU BÜYÜK ŞEREF, EVLATLARINIZA BIRAKACAĞINIZ EN BÜYÜK MİRAS OLACAKTIR"

Türkiye, yaklaşık 8 ay sonra gideceği seçimlerde, hem yasama organı Türkiye Büyük Millet Meclisimizin üyelerini, hem de yürütmenin temsilcisi Cumhurbaşkanını belirleyecek. Dünyanın ve bölgemizin, gerç ekten tarihi günler yaşadığı, asırlık dengelerin kökünden sarsıldığı, siyasi, ekonomik ve askeri güç merkezlerinin yeniden oluşturduğu bir dönemde bu seçimleri yapacağız. 27. Dönem Milletvekilleri olarak sizlerin üstlendiğiniz misyonun gereklerini başarıyla ifa etmiş bir kadro sıfatıyla, milletimizin gönlündeki yerinizi aldığınıza inanıyorum. Bu büyük şeref, evlatlarınıza bırakacağınız en büyük miras olacaktır. Ülkemize, milletimize, Meclisimize yaptığınız hizmetler için şimdiden her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum.

Komisyonlardan genel kurula kadar Meclis çalışmalarının tüm aşamalarındaki katkıları için siyasi parti grup yönetimlerimiz ile Meclis Başkanlık Divanımıza da ayrıca teşekkür ediyorum. Değerli Milletvekilleri, önce milli mücadelede, son olarak da 15 Temmuz gecesi "gazi" ünvanıyla şereflenen Meclisimiz, bu vasıflarıyla, dünya parlamentoları arasında müstesna bir yere sahiptir. Bir dönem ülkemize, "demokrasiyi bedel ödemeden elde ettiği için içselleştiremediği" ithamları yöneltilirdi.

Cumhuriyet tarihinin en köklü reformlarına bu Meclis imza atmıştır. En önemli reformlardan biri de yönetim sistemimiz de yaptığımız değişiklik.

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI

Yeni anayasa konusunda 2013-2021 yıllarında yaptığımız samimi çağrılar ülkemizi maalesef böyle bir kazanımla buluşturmaya yetmedi. Samimi çağrılar ülkemizi böyle bir kazanımla buluşturamadı Yeni dönem Meclisimizin Türkiye'yi hakkı olan yeni anayasa ile buluşturarak darbe dönemlerinin son izini sileceğine inanıyorum.

Bu aynı zamanda önümüzdeki dönemde gençlerimize hediye edeceğiz en büyük kazanım olarak görüyoruz. İnşallah yeni anayasa çalışmasını da tamamlayacağız. Türkiye'yi zulümlerin utancından vatandaşlarımızı horlanmaktan beraber kurtardık.

Türkiye olarak biz bu dönemde küresel sınamalara ilave olarak merkezi ekonomilerin yer aldığı tuzaklarla da uğraştık. Ülkemizi ilgilendiren her başlık önemlidir. Ama insanlarımızın günlük hayatlarını ilgilendiren her şey önemlidir.

 TERÖRLE MÜCADELE

Tehditleri kaynağında yok ederek, 'Bir gece ansızın gelebiliriz ifadesiyle' uygulamaya devam ediyoruz.

EKONOMİ MESAJI

Neresinden bakarsanız bakın ülkemize eşsiz kazançlar sağlayacağımız bir yol seçtik. Kendi özgün ekonomi modelimizi inşa ettik. 

Ülkemizin ve vatandaşlarımızın döviz kurundaki dengesiz yükselişler ve enflasyondaki fahiş artışlar nedeniyle refah kayıplarını kayet iyi biliyoruz. Bunların önüne geçecek tedbirleri ilk günden almaya başladık. Aralarında Kur Korumalı Mevduatın da olduğu bir dizi önlemle paniği azaltmıştık.

Önümüzdeki yıl başında ücretlilerin durumlarını, kayıplarını tekrar gözden geçireceğiz. Hep dediğimiz gibi, hiçbir vatandaşımızın enflasyonun altında ezilmesine izin vermeyeceğiz. 

"ÜLKEMİZE EŞSİZ KAZANÇLAR SAĞLAYACAK BİR YOL SEÇTİK"

Tam tersine biz, ekonomik araçlar üzerinden ülkemize diz çöktürmek gayesiyle, bugüne kadar ne kadar iyi, doğru, kazançlı olduğu hep telkin edilmiş iktisat politikalarına da aykırı şekilde maruz kaldığımız sinsi oyunları bozmak için kendi modelimizi geliştirdik. Daha önemlisi, bu modelin hem iktisat ilminde yeri vardır, hem dünyada örnekleri mevcuttur, hem de ülkemiz gerçekleriyle ve sahip olduğumuz potansiyelle en üst düzeyde uyumludur. Dolayısıyla kendimize, neresinden bakarsanız bakın ülkemize eşsiz kazançlar sağlayacak bir yol seçtik.

"KENDİ ÖZGÜN EKONOMİ MODELİMİZİ İNŞA ETTİK"

Açık konuşmak gerekirse, ekonomi modelinde tercih değişikliğine durduk yere de gitmedik. Şayet maç sürerken oyunun kurallarını bizim aleyhimize değiştirmeye çalışmasalardı, belki bir müddet daha buna ihtiyaç duymayabilirdik. Fakat, ülkemiz açık bir ekonomik saldırıyla karşı karşıya kalınca, sınırlarımızı korumak için ne yaptıysak, darbelere nasıl karşı çıktıysak, buna da aynı tavrı sergiledik. Küresel gelişmelerin önümüze çıkardığı fırsatları da değerlendirerek, "olanda hayır vardır" anlayışıyla yönümüzü geleceğe çevirdik. Dünyanın ve ülkemizin tecrübelerinden en üst düzeyde istifadeyle, kendi özgün ekonomi modelimizi inşa ettik.

Evvela maruz kaldığmıız saldırıların önünü kesecek tedbirleri aldık, mekanizmaları oluşturduk, kaynakları bulduk. Bununla birlikte, kısa, orta ve uzun vadeli programlarımızı, yeni ekonomi yaklaşımımıza uygun şekilde süratle güncelleyerek, tutarlı bir yapı ortaya çıkardık. Her aşamada, mu modelin teorik çerçevesini de, uygulamalarının sonuçlarını da, hedeflerimizi de milletimizle paylaştık, paylaşmayı sürdüreceğiz.

Yaşanan sıkıntıları, sorunları asla görmezden gelmiyoruz. Ülkemizin ve vatandaşlarımızın endişelerini gayet iyi biliyoruz. Tedbirleri ilk günden itibaren almaya başladık. Geçtiğimiz Aralık ayında kur korumalı mevduat hesabıyla paniğin önüne geçtik.

"EKONOMİ MODELİMİZİN MERKEZİNDE İNSANIMIZ VARDIR "

Kendi yolumuzu çizerken, dünyayı da ihmal etmedik. Salgın döneminde yaşanan trajedileri ve onu takip eden Rusya-Ukrayna savaşının tetiklediği krizleri dikkatle izledik. Her küresel gelişme, ülkemizin kendini klasik kabullerden ayrıştırarak oluşturduğu bu özgün modelin doğruluğunu ve isabetini teyit etmektedir. Türkiye Ekonomi Modelinin başarısında ve kabul görmesinde, geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız alt yapı sayesinde sahip olduğumuz üretim ve istihdam gücünün çok büyük katkısı vardır. Çünkü bizim "yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmek" olarak özetlediğimiz ekonomi modelimizin merkezinde insan vardır, insanımız vardır. Müdeli, her bir vatandaşımızın iş ve aş sahibi olarak geleceğine güvenle bakmasını sağlamak, bunu da yatırımı, üretimi, ihracatı geliştirerek yapacağı şekilde kurguladık.

"BİZİM FARKIMIZ, BU GERÇEĞİ HERKESTEN ÖNCE GÖRÜP POZİSYONUMUZU ERKEN ALMIŞ OLMAKTIR"

Önceleri bu tercihimiz yüzünden bizi şiddetle eleştiren çevrelerin; enerji, emtia ve gıda krizi tehditlerinin ardından bizimle aynı noktaya gelmelerini ibretle takip ediyoruz. Gelişmiş ülkelerin, zahirde beyan ettikleri politikaların ötesinde, örtülü olarak istihdamı koruma odaklı bir yaklaşıma yönelmelerinin sebibi de budur.

Aksi takdirde ortaya çıkacak sosyal sorunların ve beraberinde getireceği siyasi istikrarsızlıkların altından kimse kalkamaz. Bizim farkımız, bu gerçeği herkesten önce görüp, pozisyonumuzu erken almış olmaktır. Tabii bunları söylerken yaşanan sıkıntıları, sorunları, dalgalanmaları asla görmezden gelmiyoruz. Ülkemizin ve vatandaşlarımızın, döviz kurundaki dengesiz yükselişten ve enflasyondaki fahiş artıştan kaynaklı refah kayıplarını, endişelerini, beklentilerini gayet iyi bilhiyoruz. Bunların önüne geçecek tedbirleri ilk günden itibaren almaya başladık.

Hatırlarsanız, geçtiğimiz aralık ayında döviz kurunda dengesiz yükseliş yaşanmaya başladıağında, aralarında kur korumalı mevduatın da olduğu bir dizi tedbirle paniğin önünü kesmiştik. Enflasyondaki artışın insanlarımızın refah seviyelerinde yol açtığı kaybı önlemek için asgari ücreti, memur maaşlarını, emekli maaşlarını, sosyal yardım rakamlarını yılbaşında ciddi oranlarda artırdık.

"DÜNYAYA ÖRNEK OLACAĞIZ"

Temmuz ayındaki ilave düzenlemelerle, bu artışları daha da ileriye taşıdık. İnşallah önümüzdeki yılbaşında, tüm ücretlerin durumlarını, kayıplarını telafi edecek şekilde tekrar gözden geçireceğiz. Hep söylediğimiz gibi, hiçbir vatandaşımızın enflasyonun altında ezilmesine izin vermeyceğiz. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm devletlerin en büyük sorunu olan enflasyonun yol açtığı kayıpları telafi konusunda da, inşallah dünyaya örnek olacağız. Önündeki tüm engelleri birer birer kaldırarak, Türkiye'nin küresel siyasi, ekonomik, eskare güç mücadelelerinin ortasında bir istikrar adası olarak hedeflerine doğru ilerlemesini sağlamakta kararlıyız. Küresel dalgalanmalar ülkeleri, alışageldiklerimizden farklı yöntem ve üslüplarla yürütülen yeni tür savaşların eşiğine getirmişken, biz kendimizi bu kırılgan süreçten de ayrıştıracağız. Son dönemde karşımıza çıkan kimi bölgesel krizlere de bu anlayışla yaklaşıyor, kuklaların değil onların iplerini ellerinde tutanların oyunlarını bozacak stratejilerle hareket ediyoruz.

"BU TABLO, GENÇLERİMİZİN DE ÜLKEMİZİN 20 YILDA YAŞADIĞI ASIRLIK DEĞİŞİMİ GÖREBİLMELERİNE İMKAN SAĞLAYACAKTIR"

Türkiye'nin eski günlerini unutanlar, sanıyorlar ki ülke hep böyleydi, bu eserlerle, bu hizmetlere, bu imkanlara sahipti. Eskiler, "hafıza-i beşer nisyan ile maluldür" derler. Halbuki şöyle özetin özeti mahiyetinde bir karşılaştırmayla ifade etmek bile, Türkiye'nin 20 yılda nereden nereye geldiğini göstermeye yeterlidir. Bu tablo, gençlerimizin de ülkemizin 20 yılda yaşadığı asırlık değişimi görebilmelerine imkan sağlayacaktır. Milletimizin teveccühüyle ülkeyi yönetme sorumluluğunu devraldığımız 2002 yılında, vatandaşlarımıza bir söz verdik. Dedik ki, Türkiye'yi eğitim, sağlık, güvenlik ve adalet üzerinde yükselteceğiz. Bununla yetinmedik; ulaştırmayı, enerjiyi, sanayiyi, tarımı, sporu, sosyal yardımları ve daha pek çok başlığı da ekleyerek ülkemizi 20 yılda asırlık eser ve hizmetlere kavuşturduk.

"750 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI YAPTIK"

Eğitimde; bu alana ayrılan yıllık bütçeyi, yükseköğretim dahil 10,3 milyar liradan, Haziran ayındaki ilaveyle birlikte 304 milyar liranın üzerine çıkardık. Derslik sayımızı 343 binden 612 bine yükseltirken, 750 bin yeni öğretmen ataması yaptık. Hükümetlerimiz dönemlerinde ilk ve orta öğretim öğrencilerimize toplam 3,5 milyar adet ücretsiz ders kitabı dağıttık. Bir dönem darbe zihniyetinin kasıtlı olarak yerle yeksan ettiği mesleki eğitimi yeniden ayağa kaldırdık, itibarını ve işlevini iade ettik, eğitime erişimi ve fırsat eşitliğini sağladık. Maarif Vakfımız vasıtasıyla 49 ülkede, 407 okul, bir yükseköğretim kurumu, 21 eğitim merkezi ve 42 yurt ile eğitim-öğretim faaliyetleri yürütüyoruz. Yükseköğretimde; 76 olan üniversite sayımızı 208'e, 70 bin olan akademik personel sayımızı 184 bine çıkardık.

ŞEHİR HASTANELERİ

Sağlıkta; hastane yatak sayımızı 164 binden 263 binin üzerine yükselttik. Çarşamba günü açılışını yaptığımız Etlik Şehir Hastanesi ile birlikte, son 5 yılda toplamda 29 bin yataklı 20 şehir hastanemizi hizmete sunduk. İnşası ve projesi devam edenlerle birlikte sayısı 35'e yatak kapasitesi 47 bine çıkacak şehir hastanelerimizle ülkemizi sağlıkta eşsiz bir yere taşımış olacağız.

YURTLAR, BURS VE KREDİLER

Gençlik ve sporda; gençlik merkezi sayımızı 9'dan 417'ye, spor tesisi sayımızı 1575'ten 4 bin 138'e, yükseköğrenim yurt yatak kapasitemizi ise 182 binden 850 bine çıkardık. Yükseköğrenim burs ve kredi tutarını,lisans öğrencileri için aylık 45 liradan 850 liraya, yüksek lisans öğrencileri için 90 liradan 1700 liraya, doktora öğrencileri için 135 liradan 2 bin 550 liraya yükselttik.

"540 MİLYAR LİRA TUTARINDA KAYNAK AKTARDIK"

Aile ve sosyal hizmetlerde; ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 540 milyar lira kaynak aktarıldı. Engelli memur sayısı 66 bini buldu. Yaşlılara destek programıyla 65 yaş üstü vatandaşlarımıza evde bakım, destek hizmetleri veriyoruz. Kadınlarımızı hayatın her alanında hak ettileri seviyeye çıkarmak, her türlü tehditten korumak için tarihi reformlar yaptık. Aile kurumumuza yönelik kasıtlı saldırıların farkındayız. Aile yapımızı korumakta kararlıyız. Aile fıtratını güçlendirmeye yönelik adımları, yeni unsurlarla destekleyeceğiz.

Çalışma ve sosyal güvenlikte; asgari ücret bugün 5 bin 500 liraya ulaştı. Aktif sigortalı sayımız 12 milyondan 25,3 milyona yükselirken, toplam istihdam 31 milyona dayandı.

Adalet'te; hakim-savcı sayımızı 22 bin 756'ya yükselttik. Mahkeme sayısını yüzde 91, idari yargıda yüzde 42 artırdık. 277 adalet hizmet binası inşa ettik.

İçişleri'nde; yerel yönetimlerde yaptığımız düzenlemelerle mahalli idari sistemimizi güçlendirdik. Emniyet, sahil güvenlik ve jandarmamız 538 bin personeliyle güvenliğimiz için gece gündüz çalışıyor. Muhtarlıklarımzıı güçlendirdik. Sigorta ve maaşlarına kadar her alanda destekledik. Düzensiz göçle mücadele için 30 geri gönderme merkezi kurduk. Güvenli bölgelere 526 bin gönüllü geri dönüş oldu.

Milli Savunma'da; güney sınırımızda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok ettik, ediyoruz.

Ulaştırmada; bölünmüş yol mesafemizi 28 bin 722 km'ye, otoyol uzunluğumzuu 3 bin 633 km'ye çıkardık. Tünel sayısı 469'a ulaştı. Son 20 yılda ulaştırma eserleri içinde Osman Gazi, Yavuz Sultan Selim, Nisip, Hasankeyf 2, 1915 Çanakkale Köprüsü var. Tüneller arasında Bolu Dağı, Avrasya, Ilgaz, Marmaray, Konak, Sabuncubeli, Ovit, Salarha var.

TOKİ KONUTLARI

TOKİ ile 1 milyon 170 bin konut ürettik. 3 milyon konutun dönüşümünü tamamladık. Deprem ülkesi olan ülkemizde 12 milyon vatandaşımızı güvenli konutlara kavuşturduk. 350 bin konutun dönüşümü devam ediyor. 250 bin sosyal konutun, 100 bin konut arsasının inşasına başlıyoruz. Konut amaçlı arsa üretimini 1 milyona çıkaracak bir hazırlığın içindeyiz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız parselizasyon çalışmasını yapıyor. 81 şehrimize, 81 milyon metrekare millet bahçesi için 455 millet bahçesi yapıyoruz.

Tarım ve ormanda; çiftçilerimize 183 milyar lira tutarında destek verdik. Cari rakamlarla bu rakam 465 milyar liraya tekabül ediyor. Tarımsal yurtiçi hasılamızı 407 milyar liraya yükselttik.

"TÜRKİYE, G-20 İÇİNDE EN HIZLI BÜYÜYEN ÜLKELERİN İÇİNDE YER ALDI"

Makro ekonomide; milli gelirimizi 238 milyar dolardan 1 trilyon dolar sınırına getirdik. Satın alma gücü paritesine göre Türkiye dünyanın en büyük 11'nci ekonomisi, Avrupa'nın 4'üncü büyük ekonomisi haline geldik. Türk ekonomisi 2002-2021 döneminde yıllık ortalama yüzde 5,5 büyüme kaydettik. Geçtiğimiz yıl yüzde 11, bu yılın ilk yarısında yüzde 7,5 gerçekleşti. Türkiye G-20 içinde en hızlı büyüyen ülkelerin içinde yer aldı. 36 milyar dolar olan ihracatımızı 250 milyar doların üzerine çıkardık.

TOGG FABRİKASI

Sanayi ve teknolojide; 142 sanayi, 25 endüstri bölgesi kurulmasını sağladık. Milli uzay programımızı oluşturduk, 2023'te bir Türk vatandaşının uzay istasyonuna gönderilmesi için start verdik. 29 Ekim'de TOGG'un fabrikasını açıyor, seri üretime başlıyoruz."

Savunma sanayinde; küresel talepleri karşılayak altyapı kurduk. Her alanda kendi savunma sanayi ürünlerini tasarlayıp üretebilen dünyanın sayılı ülkeleri arasına girdik. Yüzde 80 yerli ve milli. Bu özellikle kendinize yetebilme oranında en önemli sıçrama, güç devşirme olabilir.

İKİNCİ NÜKLEER SANTRAL SİNOP'A

Enerjide; kurulu gücümüzü 101 bin 518 Mw'a yükselttik. Karadeniz'de doğalgaz rezervi keşfettik. İlk nükleer santralimizi devreye almak için çalışmalara başladık. Sinop'la ilgili mutabakatı sağlarsak ikinci santralimizi kurmuş olacağız. Ülkemizin dışa bağımlılığını merhale merhale azaltıyoruz.

Kültürde; varlık ve alan sayımızı 9'dan 19'a, yurtdışında getirilen eser sayısını 9 bin 34'e, kazıların sayısını 149'a ulaştırdık.

Turizmde; çok büyük hedeflere yöneliyoruz. 40 milyar dolarlık turizm geliri elde etme yolunda ilerliyoruz. Diyanet, TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, AFAD, TRT ve AA gibi kurumlarımız ile gönül köprüsü kurduğumuz dostlarımızla ilişkilerimizi geliştiriyoruz.

"BU ESER VE HİZMET ÇITASINI DAHA DA YÜKSEĞE ÇIKARACAĞIZ"

Ne kadar özetlersek özeetleyelim eser ve hizmetler saymakla bitmiyor. Bu eser ve hizmet çıtasını önümüzdeki dönemde daha da yükseğe çıkaracağız.

İnsanlık salgınların, savaşların, krizlerin merkezinde olduğu sancılı bir süreçten geçiyor. Dünyamız sosyal barışın, bir arada yaşama iradesini tehdit eden bir girdaba sürükleniyor. Türkiye yaşanan tüm gelişmelerden en fazla etkilenen ülke konumundadır. Türkiye'nin gelişmeleri seyretme lüksü yoktur. 78 şehitliğimiz dış politikamızın tabii sınırlarını çizmektedir. Hiç kimse Türkiye'nin ufkunu 780 bin kilometrkareye hapsedemez. Bölgemizde cereyan eden her olay bu hakikati bize hatırlatmaktadır.

"TÜRK DİPLOMASİSİ SON ASIRLARIN EN BAŞARILI DÖNEMİNİ YAŞAMAKTADIR"

Türkiye olarak vatandaşlarımızla dost ve kardşelerimize karşı sorumluluklarımızı yerine getirme çabasındayız. Türkiye'nin hak ve hukukunu her alanda savunuyoruz. Uluslararası planda fikirlerine başvurulan, önerileri dikkate alınan bir diplomatik güç haline geldik. 255 dış temsilciliği ile dünyanın en geniş 5 ülkesinden birisiyiz. Türk diplomasisi son asırların en başarılı dönemini yaşamaktadır.

RUSYA-UKRAYNA 

Rusya-Ukrayna krizi ilk başladığında yoğun baskılara maruz kaldık. Bazı dış güçler ve içerideki sözcüleri bizi suçladılar. Türkiye'ye ve Türk ekonomisine ağır bedeller ödetecek fevri kararlar almkamız için etmediklerini bırakmadılar. Savaşı sonlandırmayı tercih ettik. Bu anlayışla süreçte kolaylaştırıcı rol üstlendik.

SURİYE VE IRAK

Suriye ve Irak'taki harekatlarda terör örgütünü kıpırdayamaz hale getirdik. FETÖ'cü hainleri getirmek için dört bir koldan çalışıyoruz. Terör belasını çıkarana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Balkanlarda barış ve istikrarın tesis edilmesi için çaba harcıyoruz.

AZERBAYCAN

Can Azerbaycan'a desteğimizi Şuşa beyannamesiyle kıymetli ve bakidir. Üzerimize düşeni yapıyoruz. Ermenistan ile ilişkileirmizi yeni seviyeye taşıma gayemizi ortaya koyduk. Ermenistan bunu iyi değerlendirmelidir. Paşinyan ile görüşme olacak.

ABD'YE YUNANİSTAN VE GKRY TEPKİSİ

Kıbrıs'ta iki ayrı devlet ve halk vardır. Ambargolara son verilmeli ve tanınma ve meşruyete dair verilen sözler tutulmalıdır. ABD'nin GKRY yönelik silah ambargosunu kaldırma kararını kabul etmiyoruz. Ege adalarını silahlandıran Yunanistan'ın teşvik edilmesi de müttefikle bağdaşmaz. Biz Yunanistan'ın kimler tarafından üzerimize saldındığını gayet iyi biliyoruz. Oynanan oyunun farkındayız. Yunanistan yönetimine kışkırtmalardan uzak durmasını tavsiye ediyoruz.

Dış politikadaki açılımımızı bazı çevreler eksen kayması olarak göstermeye çalışıyor. Bu kendi eksenini tahkim etmektir.

2023'te milletimizin huzuruna yeni bir sözle çıkıyoruz. Ülkemize bugüne kazandırdığımız eser ve hizmetlerin üzerine Türkiye Yüzyılı inşa etme sözüdür. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını hayalleri hayata geçirmekte kararlıyız. Türkiye yüzyılının ilk seçiminin en hayırlı şekilde sonuçlanacağına inanıyorum.