Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisinin Memleket Buluşmaları programı kapsamında İstanbul’a geldi. İstanbul programına düzenlediği basın açıklaması ile başlayan İnce, iktidarın 2023 hedeflerini eleştirirken muhalefete de Sandık ve Seçmen İttifakı çağrısında bulundu. İnce, “Sandığa sahip çıkmak lazım. 6’lı masa gelin, sandık sandık paylaşalım! Seçmeni tarayalım. Sonrasında adayınız kim olacaksa olsun. Ama sonuca güvenelim önce. Önce bunu yapmamız lazım” dedi. İnce açıklamasına şu şekilde devam etti:


İKTİDAR TÜRKİYE’Yİ UÇURUMUN KENARINA GETİRDİ

20 yıllık bir iktidar var, Türkiye’yi uçurumun kenarına getirdi. Derin bir yoksulluk yaşıyoruz. Herkes geçim sıkıntısını konuşuyor. Sokaklarımız sığınmacı dolu ve bu iktidarın yıllar önce bir beyanı var, bu millete diyor ki “2023 yılında hedefim milli gelir 2 trilyon dolar olacak”. Oldu mu? Milli gelir üçte biri. “Kişi başı milli gelir 25 bin dolar olacak”, 10 bin doların altındayız. İhracat 500 milyar dolar olacak, 245 milyar dolar. İşsizlik yüzde 5 olacak, yüzde 20’lere çıkmış. İstihdam yüzde 50 olacak, ulaşılmamış. Borsadaki şirket sayısı 1000 şirket olacak, 581 şirket olmuş. Dünyada ilk 10 ekonomi arasına gireceğiz, 20’nin de altına düştük. 23’e düştük. Enflasyon, faiz tek haneli olacak. Yüzde 80 mi, 180 mi belli değil. Dünya mal ticaretinden yüzde 1,5’luk pay olacağız, yüzde 1’lerdeyiz.

YATIP YUVARLANMAKLA İLGİLİ HAYALLERİ GERÇEKLEŞMİŞ

Ulaştırmayla ilgili hedefler koymuşlar. 2023 yılında kara yolu yüzde 60 olacak, 71,39. Demir yolu 15 olacak, 5,8. Köylerde yol, su, eğitim, sağlık, haberleşme altyapısı tamamlanacak demiş, yapamamış. Susuz, yolsuz, kanalizasyonsuz, eğitimsiz, iletişimsiz köy kalmayacak denmiş, hedefe ulaşılmamış. Geniş bant internet erişim altyapısı olmayan köy kalmayacak, ulaşılmamış. Ambalaj atıklarında geri dönüşüm yüzde 38’den 60’a çıkacak, gerçekleşmemiş. Çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtlarında 20/25 kişilik koğuşlar olacak, gerçeklememiş. Yoksulluk sınırı altındakiler nüfusun yüzde 10’nun altına düşecek, yüzde 14,4; bu da TÜİK rakamı inanırsan. Bilişim sektörüyle ilgili, uluslararası e- dönüşümle ilgili ilk 10’da olan ülke olacakmışız. Gerçeklememiş. Hamileliğe bağlı anne ölümlerindeki oran yüz binde 6 olacak demiş, 2019’da 13,6. Sigara kullanan 15 yaş üstü yüzde 15’in altına inecek, yüzde 28 ile dünyada birinciyiz. Bir aile hekimine 2000 kişi düşecek 3500 kişi düşüyor. AKP’nin 35 hedefini alt alta koyduğumuzda bir tanesi gerçekleşmiş, milli park sayısı 50, tabiat parkı sayısı 55 olacak. Yani yatıp yuvarlanmakla ilgili hayalleri gerçekleşmiş. Çaycı, kekçi tek bir hayalini gerçekleştirmiş. Başka hiçbir şey gerçeklememiş.

CUMHURBAŞKANI NASIL SEÇİM KAZANACAK KONUŞMUYORLAR

Peki böyle bir ortamda nasıl oluyor da muhalefet yüzde 70, 80’lerde olamıyor? Bu kadar beceriksiz, milleti bu kadar kandıran bir iktidarın karşısındaki muhalefet 8 ayda 6 defa toplanmışlar. Altın günü, çeyrek altın günü sağlanmış. Kamulaştırmada anlaşamamışlar. Birisi kamulaştıracağız diyor, diğeri yapmayacağız diyor. Ergenekon Bolyoz Davalarında anlaşamamışlar. İstanbul Sözleşmesi’nde anlaşamamışlar. Sığınmacılar konusunda anlaşamamışlar Devlet Planlama Teşkilatı’nı yeniden açacağız diyorlar ama kapatanlar masada oturuyor. Nasıl bir aday bulacaklarında anlaşamamışlar. 6’lı masa emredecek Cumhurbaşkanı da şak diye yapacak. Böyle bir Cumhurbaşkanı adayı nasıl seçim kazanacak bunu konuşmuyorlar. Eğer masada oturanlardan herhangisi birisi milletvekili olursa yasamanın bir üyesi olacak. Cumhurbaşkanı ise yürütmenin başı, eğer milletvekili olan bir genel başkandan talimat alırsa yasamanın emrine girmiş olur. Bu Anayasa’ya göre mümkün değildir. Ne yapacaklarını bilmiyor. Öyle bir adam bulacaklar ki hem seçimi kazanacak hem devleti yönetecek hem de 6 lidere emirleriniz efendim nedir diye soracak.

SEÇMENLERİ SANDIĞI KONUŞMAMIZ LAZIM

Çok basit bir şekilde anlatayım size. Bir, cumhurbaşkanı adayı lazım. İki, bunu seçecek seçmen lazım. Üç, eylemin gerçekleşeceğiz sandı lazım. Cumhurbaşkanı, seçmen ve eylemin gerçekleşeceği sandık! Herkes neyi konuşuyor? Cumhurbaşkanı adayını konuşuyor. Yanlış bu, doğru değil! Ondan önce, adaydan önce konuşulması gerekenler var. Seçmenleri konuşmamız lazım, sandığı konuşmamız lazım. Sahte seçmen var mı? Hiçbir partinin elinde bir rapor yok. Bakmayın biz çalıştık demelerine. Bir parti genel başkanın açıklamalarına baktım. Bir gün 3 milyon demiş, bir gün 5 milyon, bir gün 6,5 milyon demiş.

İKTİDARDAN KURTULMANIN BİRİNCİ YOLU

Önce yaklaşık olarak söylüyorum. Türkiye’de bu iktidardan kurtulmanın birinci yolu, yaklaşık 60 milyon seçmeni tek tek incelemektir. Soyadı değiştirmek kolay artık, internetten hallediyoruz. Ey muhalefet partileri altın gününden vazgeçin, gelin bütün siyasi partiler bir araya gelelim. İlk ay bu 60 milyon seçmeni masaya yatıralım. Mahalle mahalle, sandık sandık paylaşalım. Bu 60 milyon seçmende yapılan sahtekarlıkları öne çıkaralım, önce millete anlatalım. Hiçbir çalışma yapmadığınız halde sandıklara sahibiz, listeleri inceliyoruz diyerek seçimi meşrulaştırmayın. Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürmeyin. Amacınız Erdoğan’ı orada tutmak değilse tabi. Onun gizli adamı değilseniz yapılması gereken birinci iş, bu altmış milyon seçmeni 6’lı masayı bırakın 8’li, 10’lu 12’li ne lazımsa memleket partisi olarak emrinizdeyiz. Geliriz çalışırız.

60 MİLYON SEÇMENİ MAHALLE MAHALLE ÇALIŞALIM

60 milyon seçmeni mahalle mahalle çalışalım, örgütlerimiz çalışsın. Tek başına yapılacak bir iş değil bu! Ben Memleket Partisi olarak bunu tek başıma yapamam. Ama 100 yıllık bir parti olsaydık yüzlerce milletvekilimiz, belediyemiz olsaydı 300 -500 trilyon hazine yardımımız olsaydı vallahi yapardık. Birincisi Seçmen İttifakına bekliyorum herkesi. Biz bu ittifakta görev almaya hazırız. 60 milyon seçmeni tek tek incelemeden cumhurbaşkanı adayından ziyade onu seçecek olanları bilmemiz lazım. Sandığa kim gidecek? Kaç tane Suriyeli, Afgan, kaç tane yalancı kayıt, kaç tane mükerrer oy kullanılacak?

SANDIKLARA SAHİP ÇIKALIM

İki, yaklaşık olarak söylüyorum yine 200 bin sandık olacak. Demek ki 400 bin militana ihtiyaç var yedekleriyle birlikte. 6’lı masa bunu geçmişte yapamadınız. En büyüğü olan CHP, 50 bin sandığa gözlemci koyamadın. Genel Başkan Yardımcısı açıkladı. Benim aday olduğum seçimde sandıklara sahip çıkamadınız. Sonra da trollerinize o gece neredeydin diye 4 senedir saldırttınız. Medyaya da bir şey söyleyeyim, hiçbirinizin yapamadığını BABALA TV tek başına yaptı. Demek ki yeterince izlenmiyorsunuz. Demek ki fazla yandaşsınız. Valla bir Youtube kanalı çözdü işi. Allah’a şükür sokağa çıktığımda özür dileyen dileyene. Sandığa sahip çıkmak lazım. 6’lı masa gelin, sandık sandık paylaşalım! Seçmeni tarayalım. Sonrasında adayınız kim olacaksa olsun. Ama sonuca güvenelim önce. Önce bunu yapmamız lazım.

Türkiye’ye yeni bir ittifak lazım. Seçmen İttifakı lazım. Seçmen İttifakı’nın yanında Sandık İttifakı lazım. Bunu başarabiliriz. Bunu yapmalıyız. Bu konuda da tüm muhalefet partileriyle birlikte çalışmaya hazırız. Önümüzdeki günlerde daha detaylı bir açıklamamız da olacaktır.

HODRİ MEYDAN

Bir başka konu 2002’de Sayın Deniz Baykal ile Sayın Recep Tayyip Erdoğan televizyona çıktılar karşılıklı tartıştılar. Sonra bir daha bu tartışmalar hiç olmadı. Türkiye’nin 2002’ye geri dönmesi lazım. Cumhurbaşkanı adayları, televizyonda tartışmalıdır. Sessiz kalayım, yıpranmayayım yok öyle bir şey! Muharrem İnce’den açık teklif Cumhurbaşkanı adaylarına. Sizinle televizyonda Ege Adaları’nı tartışmak istiyorum, F35’i, s400’ü, Kürt sorununu, ekonomiyi, sağlığı, tarımı, eğitimi tartışmak istiyorum. Hodri meydan hepinize. Gelin kaç kişi istiyorsanız. Bakın şu televizyonlar bu tartışmayı sağlasın Memleket Partisi birinci parti olur Türkiye’de. Birinci parti olur. Bir akşam çıkalım yeter. Hadi Cumhurbaşkanı hadi. Genel başkanlar, belediye başkanları, bir çıkalım şu açık oturuma millet bizi bir görsün. HALK TV; KRT, TELE1 yer ver bak. Adayları çıkartıyorsunuz. Güzel kardeşlerim, aziz milletim şu cumhurbaşkanı adaylarıyla ekonomiyi nasıl halledeceğiz, AB’yi ne yapacağız, Amerika ile ilişkileri ne yapacağız? Her tarafımız çevrilmiş bak Ermenistan ile iyi ilişkiler kuruyor yine Amerika. Suriye’den çekilmiş, Yunanistan’a onlarca üs kurmuş, memleketimiz zor durumda. Cumhurbaşkanı adaylığı susulacak yer değil ki. Konuşulacak yer. Hepinize meydan okuyorum. İster teker teker, ister hep beraber tartışalım. Bir kere tartışsak birinci parti olacağız zaten. Bu telifim hep geçerli olacak. Seçime kadar da bunu söyleyeceğim.

FAKİRDEN ALIP ZENGİNE VERME POLİTİKASI

Ekonomiyi perişan ettiler, zenginleşecektik yoksullaştık! Fakirden alıp zengine verme politikası uyguluyorlar. Konutta KDV’de fakire kazık atıyorlar. Lüks yatların mazotuna bakın, traktörün mazotunda çiftçiye kazık atıyorlar. Sonra da fakir ama inançlı insanların dini duygularını kullanıyorlar. Nas var diyor. Peki 2021 Eylül faiz yüzde 19, enflasyon yüzde 19! 2022 Eylül faiz yüzde 12, enflasyon TÜİK’e göre 80. Gerçeği ise çok daha fazla. Bu akılsız düzeninde emek düşmanı, halk düşmanı kim zengin oldu? Yandaşlar, bankalar zengin oldu. Yüzde 420 arttırdı bankalar karını, yüzde 1000 kar eden bankalar var. Ekmek, süt, et, elektrik, doğalgaz paralarını ödeyemiyorsunuz ya, o paralar bankalarda işte bankalarda.

MANİPÜLASYONU KİM YAPTI?

Borsa’da ilginç şeyler oldu son günlerde. Borsa’da büyük oyunlar döndü. Büyük fırıldaklar çevirdiler. Beynini kullanmayıp gözlerini kullanan bir bakan var. Beyninden başka bütün organlarını kullanıyor. Ama ne yazık ki beynini kullanmıyor. Milleti kandırdı. Borsa yükselirken ekonominin başarısı dedi. Borsa düşerken ortalıkta görünmedi. SPK üç maymunu oynadı. Manipülasyonu kim yaptı diye sormak Memleket Partisi’nin hakkıdır. Bizim hakkımızdır. SPK neden müdahale etmedi? Hazine bu işin neresinde? Borsa artsın, vatandaş elindeki dövizi bozdursun diye mi bunu yaptınız? Halk Bankası’na ve diğer kamu bankalarına fon alımı için baskı yapıldı mı? Bu baskıyı kim yaptı? Halk Bank 1,5 ay önce almadığı kendi paylarını, 5 TL’ye almadığı kendi paylarını 8 TL’den neden aldı? Bakan’a güvenip borsaya yatırım yapanların zararını kim ödeyecek? Bu kötü gidişi mutlaka durduracağız. Gençlerle durduracağız, kadınlarla durduracağız.

GENÇLERE BİR EVİ BİR ARABAYI ÇOK GÖRÜYOR

Yazlık kışlık sarayı olan, uçan sarayı olan zat gençlerin hayallerini acınası buluyor. Giderlerse gitsinler diyor. Gençlerin önünü torpille, yandaşlıkla tıkıyor. Ev, araba için gidiyorlar diyor. Bu ülkenin gençlerine bir evi, bir arabayı çok görüyor. Yanında topladığı yalaka takımı. Bakan diye gezdirdikleri. İstifa dahi edemeyen zavallılar. Affını isteyen zavallılar. “Kışın gezin” diyen Turizm Bakanı. Beyin hariç tüm organlarını kullanan Maliye Bakanı. “Mühendis ihraç ediyoruz” diyen Ulaştırma Bakanı. Öğretmenlere “Ağlamayın” diyen Milli Eğitim Bakanı. Çukurova’da yaptığı açıklamada “Afrika’da toprak kiralıyoruz” diyen Tarım Bakanı. Talimat almadan, Cumhurbaşkanı’nın emri olmadan açıklama yapamayan zavallılar. Yangın bile söndüremeyenler. Yangın söndürmeye gidiyorlar. İlk cümleleri şöyle; “Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla yangın söndürmeye gittik” Talimat gelmese yangını söndürmeyecekler. Tuvalete gidemeyecekler talimatsız. Kurdele kesemeyen beceriksizler. Yüksek himayelerinde beceriksiz bıyıklılar. Sizi göndereceğiz. Gençler hiçbir yere gitmiyorsunuz. Bu ülkede çok işimiz var. Yanan ormanlarımızın yerine ağaçları dikeceğiz. Kirletilen derelerimizi yeniden temizleyeceğiz. Ovalarımızdan bereket fışkırtacağız. Fabrikalarımızın dumanlarını tüttüreceğiz. Hiçbir yere gitmek yok.

ERDOĞAN’I BİZ ELEŞTİRİRİZ ALMANYA HADDİNİ BİLSİN

Onurlu, dik duruşlu bir politika yürüteceğiz. Bu Erdoğan’ı yerden yere vuracağız. Eleştireceğiz, çünkü ülkeyi yanlış yönetiyor. Ama bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na lağım faresi diyen Almanya Parlamentosu Başkan Yardımcısı’na da haddini bildireceğiz. Otur oturduğun yerde. Terbiyeli ol. Bu ülkenin cumhurbaşkanına hakaret edemezsin diye gür sesle, diğer muhalefetten farklı olarak böyle bir muhalefet yapacağız.

ERDOĞAN’IN SİYASİ ÖMRÜ DOLMUŞTUR

Erdoğan’ın ömrü dolmuştur. Siyasi ömründen bahsediyorum tabii ki. Allah uzun ömürler versin ki memlekete ne çok zararlar verdiğini kendisi de görsün. Kenan Evren kadar yaşasın ki o yaptığı kötülükleri kendisi de görsün. Siyasi ömrü neden dolmuştur, çünkü siyasi cahildir. Tarihi Kadir Mısırlıoğlu’ndan okumuştur, TRT’den öğrenmiştir. TRT’den tarih öğrenmiştir. Abdülhamid toprak kaybetmemiştir diyor. Türkiye’nin iki katı kadar toprak kaybetmiştir. Tunus’u, Mısır’ı, Sırbistan’ı, Karadağ’ı, Romanya’yı kim kaybetti? Kadir Mısırlıoğlu’ndan okursan keşke Yunan galip gelseydi dersin zaten. Türkiye 1699’dan 1922’ye kadar, Osmanlı 223 yıl boyunca hep kaybetmiştir. Ta ki o sarışın mavi gözlü dev gelene kadar. 1699’dan 1922’ye kadar. 223 sene.

SIĞINMACILARI MUTLAKA GÖNDERECEĞİZ

Bu sığınmacılar meselesi var. Bunları mutlaka göndereceğiz, mutlaka. Türkiye açık kapı politikası ile yanlış yapmıştır. Gelene geç demiştir. Sonra hukuki statüsüne bakılmaksızın herkese yardım etmiştir. Bu da yanlıştır. Bir üçüncüsü de geri dönüş politikası yanlıştır. Esad ile görüşmelisin diyorum Erdoğan’a. Onunla görüş, Şam’a büyükelçi ata, konuş. De ki sana geri göndereceğiz, onlara kötü davranmayacaksın. Uluslararası garantiler vereceksin. Tapularını geri vereceksin. Bunları konuşmalısın. Özbekistan’a gelseydi keşke görüşseydik deme, göz kırpma. Git görüş. Sisi’yle nasıl barıştıysan, İsrail ile nasıl barıştıysan, barış. Bunu yapmalısın. Bak etrafımızda bir yalnızlığın içine girdik. Yunanistan Mısırla kanka oldu. Yunanistan İsrail ile stratejik ilişki kurdu. Amerika’ya üslerini kurdurdu. Bize karşı prova yapıyorlar. Yanlış yönettin vazgeç bu işten. Dış politikan tekrar gözden geçirilmelidir.

İLKELİ SİYASETE DEVAM EDECEĞİZ.

Mesela yıllarca kadının saçı, kadının başörtüsü üzerinden siyaset yaptınız. Oy da aldınız çok. Ama İran’da başörtüsü takmadığı için öldürülen kadına gıkınızı çıkaramadınız. Tek kelime edemediniz. Konjektürel siyaset olmaz. İlkeli, omurgalı, dik duruşlu bir siyaset olur. Biz Memleket Partisi olarak ilkeli siyasetimizi sürdürmeye devam edeceğiz.