TBMM (AA) - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Askıda ekmek kampanyası yoksulluğun, açlığın, sefaletin bir resmidir. Türkiye'nin yeni resmidir." dedi. 

Buldan, partisinin, sadece kadınların katıldığı TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, HDP'nin 8. kuruluş yıl dönümünün Türkiye'nin her yerinde büyük bir coşkuyla kutlandığını belirterek, "HDP, içinden geçtiğimiz bu karanlık günlerde, karanlığa karşı ışığın, faşizme karşı direnişin partisidir." ifadesini kullandı. 

İktidarın en büyük korkusunun kadın mücadelesi olduğunu vurgulayan Buldan, "Gaspçı uygulamalarıyla eşit temsiliyet ve eş başkanlık sistemimize saldırarak kadınları durdurmayı amaçlıyorlar. Eş başkanlık, kadınların uzun soluklu mücadelesi sonucu elde edilmiş bir kadın kazanımıdır. Kadınların politika yapım sürecine dahil olmasını sağlayan bir sistemdir. Hukuksuzca gözaltına alıp tutukladıkları eş başkanlarımızın dava dosyalarında eş başkanlığı suç olarak gösteremeye çalışıyorlar. Suçlular, yargıyı ele geçirmiş bizi suçlu ilan etmeye kalkışıyorlar." diye konuştu.

Buldan, yaşamdan vazgeçmedikleri gibi eş başkanlıktan da asla vazgeçmeyeceklerini ve Türkiye'yi "tek başkanlığa" mahkum etmeyeceklerini dile getirdi. 

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı'ya yönelik açıklamalara tepki gösteren Buldan, "Fincancı'ya yönelik iktidar ve ortağı tarafından geliştirilen saldırıyı şiddet ve nefretle kınadığımı ifade etmek isterim. Kendisine, en içten dayanışma ve sevgilerimi, saygılarımı sunarken onunla birlikte olduğumuzu da ifade etmek isterim." dedi. 

Buldan, Türkiye'deki pandemi sürecinin yalanlarla nasıl yürütüldüğünün görüldüğünü öne sürerek, şöyle devam etti: 

"Tüm toplum da bunu gördü, buna şahitlik etti. Bu yalanlarla halkın nasıl bir ateşin içine atıldığına hep birlikte tanıklık ettik. Yönetme basiretini tamamen kaybetmiş ve siyasi olarak da meşruiyetini yitirmiş bir erkek ittifakla karşı karşıyayız. Bütün dünya biliyor ama buradan yine ifade edelim; karşımızda ülkeyi tamamen korku, baskı ve yalanlarla yönetmeye çalışan bir iktidar var. 

Bütün devlet kurumlarını yalan üretim merkezi haline getirdiler. Sağlık Bakanlığı, gerçek verileri halktan gizliyor. TÜİK, gerçek enflasyonu ve işsizliği, halkın nasıl bir sefalete sürüklendiğini halktan gizliyor. Yargı işkenceyi, insanlık suçlarını, kadına karşı suçları bizlerden gizliyor. Yalan medyaları hakikati, Türkiye kamuoyundan sürekli gizledi, yine gizlemeye devam ediyor. Diyanet'leri haram ve yolsuzlukları gizliyor. Birileri de çıkıp 'bunlar yalan, gerçek öyle değil' dediğinde hemen en iyi bildikleri tek silahı kullanıyorlar ve söyleyeni 'terörist' ilan ediyorlar." 

AK Parti iktidarı döneminde Kovid-19 pandemisi süreciyle beraber kadına yönelik suçların katlanarak arttığını savunan Buldan, "İktidar, kadınların kazanımı olan İstanbul Sözleşmesi'ni hedef almaktadır. Son dönemlerde bu sözleşme üzerinde birçok tartışma yapılmaktadır. Sözleşmeyi uygulamak yerine sözleşmenin kaldırılmasını tartıştırmak, yeni cinayetlere ve yeni şiddetlere kapı aralamaktır. Bunun sorumlusu da bu iktidardır." diye konuştu

Pervin Buldan, İstanbul Sözleşmesi'nin etkin uygulanması için tüm siyasi partilerin kadın yapılarına ortak çalışma çağrısı yaptı. Kadınlar söz konusu olduğunda suçu teşvik eden, şiddete kapı aralayan kararlar üretildiğini ileri süren Buldan, "Adalet değil, şiddet üreten bir yargı gerçeğiyle ne yazık ki karşı karşıyayız. Hep söyledik yine söylüyoruz; kadın katiline, sırf kadın direndiği için ceza indirimi uygulayan yargı kadını koruyamaz. Öldürülmüş kadının hakkını değil de öldüren erkeğin hakkını gözeten yargı, kadını koruyamaz." değerlendirmesini yaptı. 

Buldan, Kovid-19 sürecinde en geniş tanımlı kadın işsizlik oranının yüzde 45.3 olduğunu belirterek, "Pandemiden kadınların daha fazla etkilendiğini açıkça bu rakamlardan görebiliyoruz." ifadesini kullandı. 

Pervin Buldan, şunları kaydetti:

"Kendileri bin odalı saraylarda yaşarken halkı ise kuru ekmeğe muhtaç ettiler. Askıda ekmek kampanyası yoksulluğun, açlığın, sefaletin bir resmidir. Türkiye'nin yeni resmidir. 'Bir mermi kaç lira' diye soran Cumhurbaşkanının yönettiği ülkede, çocuk maması dahi alınamaz hale geldik. Artık anneler, kadınlar çocuklarına dışarıdan mama bile almaya gücü yetmeyen bir yaşam sürdürüyorlar."  

Öte yandan, salonda bulunan sıralara "İstanbul Sözleşmesi yaşatır" dövizleri bırakılırken, grup toplantısına katılanlar ise üzerinde "İstanbul Sözleşmesi'ni uygula" yazısı bulunan maske taktı.