Sözcü yazarı Emin Çölaşan, bugünkü köşesinde "Berat Albayrak Olayı"nı yazdı.

Şöyle dedi:

Sevgili okurlarım, 8 Şubat 2021 günü bu köşede, Maliye eski Bakanı Berat Albayrak için verdiğim bir kayıp ilanı yayımlanmıştı.

Özetliyorum:

“KAYIP ARANIYOR. Kendisini bu vatan için feda eden,
yaptığı hizmetler asla unutulmayacak olan BERAT ALBAYRAK 8 Kasım 2020'den bu yana kayıptır.

Vatana millete büyük katkılar sunmuş, bazı ufak tefek hataları olsa bile Maliye Bakanlığı görevini büyük başarılarla sürdürmüştür.

Son olarak 8 Kasım 2020 günü görülmüştür.

Görevinden istifa ettiği söylentileri bazı art niyetli çevreler tarafından ortaya atılmış, ancak bu yalan ve iftiraların kaynağı ortaya çıkmıştır.

İftira atanın Bay Kemal olduğu anlaşılmıştır.

★★★

Değerli evladımız, eşimiz ve babamız BERAT, istifa ettiği günden bu yana kayıptır.

Bu husus, kayınpederi olan Sayın Cumhurbaşkanımıza da tarafımızdan sorulmuştur.

Ancak kendileri ‘Bana ne soruyorsun kardeşim, ben damadının izini sürecek adam mıyım. Kendiniz bulun' deyip bizi terslemekle yetinmiştir.

★★★

Aradan iki ay geçti.

Canımız BERAT'ımızdan bir haber alamıyoruz.

Çeşitli kaynaklardan da kendisiyle ilgili bilgi almak mümkün olmamıştır. Nerede olduğunu bilen yok… BERAT seni çok özledik.

★★★

Lütfen çık artık ortaya.

Bize çektirdiğin bu hasret ve acı yeter.

Merak etme, ekonomi fazlasıyla düzeldi. İşsizlik ve enflasyon sıfırlandı.

Senin için korkacak bir şey yok.

Lütfen konuş BERAT konuş.

Şu rezillik ortamında senin de anlatacağın bazı şeyler mutlaka vardır.

★★★

Bak burası çok önemli!

Nerede isen haber ver, gelip seni alalım.

İnsan hiç değilse bir telefon edip sesini duyurur yani.

Firarda bile olsan bu işi polise haber vermeden çözelim.

★★★

Halen kayıp olan BERAT'ımız 1.80 boyunda 75 kilo, güzel saçlı sakallı, yakışıklı bir damattır.

Sağlığından endişe ediyoruz.

Bulunduğu yeri bilenlerin İNSANİYET NAMINA haber vermesini rica ederiz. Ailesi.”

★★★

Bu ilan elbette şaka idi ama gerçek payı da epeyce vardı…

O gerçek payı aradan aylar geçmiş olmasına karşın günümüzde de sürüp gidiyor.

Nedenini soracak olursanız, Berat Albayrak geçtiğimiz kasım ayından bu yana ortalıkta hiç görünmedi, herhangi bir demeç vermedi, açıklamada bulunmadı.

Dahası var…

Bakanlık görevinden istifa ettiği (ya da görevden alınmış olduğu) bile kamuoyundan gizlendi.

Bu konu günümüz dahil bilinmezliğini koruyor.

★★★

Bizim dünya liderimiz Recep Bey'in aynı zamanda damadı olan Berat Bey bunca zamandır suskun kalarak bir inanılmazı gerçekleştiriyor.

Muhalefet partileri ise onu suçlamayı sürdürüyor.

İddialar özetle şöyle:

-Yaptığı büyük hatalarla ekonomik dengeleri altüst etti.

-İşsizliği ve enflasyonu patlattı.

-Merkez Bankası'na ait olan 128 milyar dolar dövizi eritti, buharlaştırdı.

Özellikle bu son iddia çok vahim ve ciddi.

Rezerv rakamlarındaki büyük azalma ortada.

Olanlardan sorumlu bir Maliye Bakanı düşünün ki, bu ağır suçlamaları sessizce izleyip sineye çekiyor!

★★★

Partisinin ağır topları devreye giriyor, “Berat Bey nerede olacak, evinde istirahat ediyor” gibi anlamsız sözlerle onu savunmaya kalkışıyor.

Sonra damat bey'in avukatları devreye giriyor, “Berat Albayrak haberlerini yazan gazetecileri mahkemeye verip tazminat istemekten” söz ediyor.

İyice alıştılar ya, açılan tazminat davalarında miktar 500 bin liradan başlıyor.

Ancak partisinin ağır topları onu savunurken (kayınpederi dahil) hiç kimse şunu söyleyemiyor:

“Yaa Berat çık ortaya da sen kendini savun be kardeşim… 128 milyar doları buharlaştırmadığını açıkla ki herkes bilsin. Bu gibi işleri bile bize ihale etme…”

★★★

Sevgili okurlarım, karşımızda bugüne kadar eşi benzeri görülmemiş bir olay var…

Koskoca bir Maliye Bakanı görevi bırakmak zorunda kalıyor.

Üstelik o sadece bakan değil, Erdoğan ailesinin damadı.

Görevden ayrıldığında bu durum kamuoyundan 28 saat boyunca gizlenmiş, hiçbir açıklama yapılmamıştı.

Şimdi aradan dört aya yakın bir zaman geçmiş, Berat Bey konuşmuyor. Neden, niçin?

Üstelik bizim yandaş medyadan da halen tık yok!

★★★

Yapılan suçlamalar, onun dönemine getirilen eleştiriler öyle sıradan sözler değil.

Onun bakanlığı döneminde neler oldu?

Devlet gerçekten büyük zarara sokuldu mu, döviz rezervleri buharlaştı mı?

Halkın durumu, özellikle işsizlik ve enflasyon açısından bakıldığında nereden nereye geldi?

Rakamlar ortada…

Niçin konuşmuyor, konuşmaktan niçin kaçınıyor?

Devlet yönetiminde bu kadar ciddiyetsizlik olur mu?

★★★

Bu işlerin üzerine gidilmesi gerekiyor.

Meğer büyük ölçüde şaka niyetine yazmış olduğum o kayıp ilanı aslında gerçekmiş, haftalar sonra şimdi anlamaya başlıyorum!

(Benim jetonum her zaman biraz geç düşer de!..)