CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısından önemli açıklamalarda bulundu.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları:

Futbol dünyasıyla ilgili olmayan hiç kimse yok. Dolayısıyla Lig'deki rekabet hepimizin dikkati çeker. Beşiktaş bu yıl şampiyon oldu. Yürekten kutluyoruz.

İSRAİL'İN GAZZE SALDIRILARI

Dünyada savaşlar olmasın. Çocuklar, insanlar, kadınlar ölmesin. Mescid-i Aksa'da sabah namazından sonra Filistinlilere yapılan saldırı asla kabul edilemez. 300'e yakın insan hayatını kaybetti. İsrail'in yaptığı bir katliamdır. Bütün insanlığa çağrıda bulunmak hepimizin ortak görevidir. Kan gövdeyi götürürken dünyanın demokratları ne yapıyor acaba? Neden bu çatışmayı engellemiyorlar. Filistinliler ne istiyor? İşgal edilmiş topraklarını geri almak istiyorlar. Bağımsız bir devlet olmak istiyorlar. Beni üzen islam dünyasındaki parçalanma. Kendi ülkesinde barıştan söz edip, Filistin'de yapılan katliama sessiz kalan dünya. Filistin'in bağımsız bir devlet olarak ortaya çıkması en büyük arzumuzdur. Üzülerek bir şeyi daha ifade etmek isterim; ihvan endeksli bir dış politika Türkiye'nin bölgedeki saygınlığına çok büyük bir darbe vurdu.

 HANİ TÜRKİYE ZENGİNDİ!

Derin sorunlar yumağı içerisindeyiz biliyorum. Bütün vatandaşlarımız derin bir kaygı içinde. Türkiye bu girdaptan nasıl çıkar diye konuşuyorlar. Çünkü sorun doğrudan doğruya onu vurmuş durumda. Biliyorum, milyonlar geçinemiyor. Sorun var mutfaklarda. Esnaf kan ağlıyor. Biliyorum, milyonlarca evde işsizlerimiz var. Evlatlarımız işsiz. Fidan gibi çocuklarımız. Bütün bunlar olurken yapılan israfa isyan ediyorsunuz ben bunu da biliyorum.

Namaz kılmaya bile giderken onlarca araba ile giderseniz, israfın da haram olduğunu bilerek de bunu yaparsanız vatandaş 'nedir bu?' diyor. Elektrik, doğalgaz, kira ödemeye zorlandığınızı biliyorum. 19 yıldır ülkeyi yönetenlerin pandemiyi yönetemediklerini, beş maskeyi dağıtmaktan aciz olduklarını biliyorum. Kapanma sonrasında bile alınan kararların ne kadar dengesiz olduğu ortaya çıktı. Nasıl bir karardır? Neye danıştılar?

Pandemi döneminde vatandaşına hibe vereceğine, karşılıksız yardım yapacağına IBAN ile vatandaştan para topladılar. Hani Türkiye zengindi? Hani sorunumuz yoktu? Hani kasalar dövizle doluydu. Biliyorum, pandemi döneminde 2020'nin ilk 9 ayında 107 bin hanenin elektriği kesildi. Bunları anlatıyorum, söylüyorum. Sevgili vatandaşlarım sizlerle konuşuyorum. Ülkenin nasıl yönetildiğini siz de, ben de görüyorum.

BÖYLE BİR DEVLET YÖNETİMİN HİÇ OLMADI

Biliyorum, 128 milyar dolar nereye gitti sorusundan rahatsız oluyorlar. Dünyanın en makul, en gerçekçi sorusunu soruyoruz. Merkez Bankası'nın kasasındaki 128 Milyar Dolar nereye gitti diyoruz. Ben bilmiyorum, 600 milletvekili de 83 milyon da bilmiyor. Böyle bir devlet yönetimi Cumhuriyet tarihinde hiç olmadı.

BU ÜLKENİN ONURU OYNAR NOKTAYA GELDİLER

Bu ülkenin onuru ile oynar noktaya geldiler. 'Ben maske takıyorum, sen keyfine bak' diye videolar. Bari bu ülkenin onuru ile oynamayın.

SARAY İLE TÜRKİYE ARASINDA 80 DERECE FARK VAR

Esnaf kan ağlarken, doğalgaz parasını, elektrik, su parasını ödeyemezken sarayın beslemeleri birden çok maaş alarak krallar gibi yaşadılar. Biliyorum, ekonomik ve siyasal bir buhranla vatandaş karşı karşıyayken saraydakiler keyif içinde yaşıyorlar. Hiçbir sorun yok orada. Saray ile Türkiye arasında 180 derece fark var.

HELALLİK İSTİYORUM DİYORLAR

Bütün bunlar olurken şimdi kalkmışlar sizden 'helallik' istiyorum diyorlar. Nasıl bir helallik? Kör kuruşa muhtaç ettiğin esnaf sana helallik verecek mi? İşsiz bıraktığın milyonlarca genç sana helallik verecek mi? Yatağa aç giren çocuklar, anneleri babaları sana helallik verecek mi? Pazar artıklarından beslenen yüz binler sana helallik verecek mi? Dükkanı kapalı, aylardır çalışmıyor icra memuru kapıda bu adam sana helallik verecek mi? Onlar da açıklama yaptılar, 'Biz hakkımızı helal etmiyoruz' dediler.

BEŞLİ ÇETENİN KEYFİ YERİNDE

Döviz yükseliyor kim bundan nemalanıyor? Beşli çete. Dolar arttıkça bunların keyfi yerinde. Öyle bir sözleşme yapmışlar ki sadece dolar artışından değil ABD'de enflasyon yükselirse onun da payını veriyorlar. Şu acı tabloya bak. Bir avuç azınlığa daha fazla para, kaynak anlayışı ile devleti yönetemezsiniz. Orta çağ mantığı ile yönetemezsiniz. Devleti öyle yöneteceksin ki millet senden 'helallik' isteyecek. Özrün kabahatinden büyük. Hatalarını görüyorsun, milleti nasıl perişan ettiğini biliyorsun. Sonra bana 'helallik verin' niye versin kardeşim, niye versin?

MAFYA-SİYASET İLİŞKİSİ

Benim bu millete bir sözüm var; Allah'ın izniyle iktidar olduğumuzda FETÖ'nün siyasi ayağını çıkaracağım, mafyanın da siyasi ayağını çıkaracağım. Biz güzel bir dünyada yaşamak istediğimizi söyledik. Kendi ülkemizde de huzur içinde yaşamak istiyoruz. 83 milyonun ödedeği vergilerin büyük bir kısmını alır da beşli çeteye verirsen, bu olmaz diyoruz. Beşli çeteden yakınırken şimdi karşımıza yer altı dünyasının çeteleri çıkmaya başladı. Nasıl bir devlet yönetimidir bu devlet yönetimi? Bir ekonomik çeteler var, bir de yer altı çeteleri var. Türkiye'yi bu iklimin içine kim soktu? Nereden çıktı bu yer altı çeteleri? Akıl alacak şey değil. Bir gerçek ortaya çıktı. Cumhur İttifakı'nın üçüncü ortağı ortaya çıktı. AK Parti, Millyetçi Hareket Partisi ve yer altı dünyasının çeteleri.

1- Meşru bir partinin genel başkanı eğer bir yer altı dünyasının liderini hapishanede ve hastanede ziyaret edip, onun için özel af çıkarılması için çalışırsa ve onun taleplerine iktidar partisi boyun eğip 'tamam senin için af çıkarıyoruz' derse, bu kişi üçüncü ortak olur mu, olmaz mı? Gücü nereden alıyor yer altı çeteler? Siyasi iktidardan alıyorlar.

2- 19 yıldır devleti yönetiyorlar. 19 yılın sonunda Türkiye'yi uyuşturucunun ve insan kaçakçılığının merkezi haline getirdiler. Eğer bir ülke uyuşturucunun ve insan kaçakçılığının merkezi hale gelmişse arkasında güçlü bir siyasi destek vardır. 

Üç örnek vereceğim.

*Kolombiya'dan Türkiye'ye gelen bir gemi var. 5 ton kokain yakalanıyor. Türkiye'de hangi adrese gelecekti bu? Bunu sormayan ortaktır, siyasi desteği vermiştir.

*Mersin Limanı'nda bir gemi yakalanıyor. 615 kilo kokain, duyan oldu mu? Hangi adrese gelecekti, sahibi kim?

*25 Ağustos 2020'de Kocaeli'de 540 kilo kokain yakalandı. Kime gidiyordu bu? Niye üstü örtülüyor? Arkasında siyasiler olduğu için.

3- Yeraltı çetelerinin ardında siyasi destek olursa kimse bunlara dokunamaz. Yeraltı dünyasının aktörleri dünyanın gelirini elde ederler, beş kuruş vergi vermezler. Elde ettikleri gelirleri meşru bir ülkenin bankasına yatıramazlar. Bunlar paraları nerede tutuyorlar? Vergi cennetlerinde. Bunlar da ahlak, adalet var mı? Yok. Kim ortağı bunların? Mafya bunların ortağı.

4 - Bir bakan getirdiler. Ticaret Bakanı, kocası ile bir şirket kurdu. Başladılar dezenfektan satmaya. Nüfus ticareti diyoruz biz buna. Suçtur bu. Kim dinleyecek bunu? Onlara göre koskoca bakan o da milleti soymuş ne olacak ki? Şimdi araştırma önergesi verdik bu bakan ile ilgili olarak. Adım gibi eminim, AK Parti ve MHP'li vekiller 'gerek yoktur' diyecektir. İnşallah yanılırım.

5 - Nüfus ticareti kullanan, birisi de bakanlık yaptı. Çikolata kutuları içinde rüşvet aldı. Öbürü 1 milyon dolarlık rüşvet aldı. Bunları büyükelçi yaptılar. Akıl, mantık, adalet, inanç, iman, din nerede bunlar? Rüşvet alan birisini sen büyükelçi atıyorsun. Yeraltı dünyasından alıyor bu elçiyi? Sen büyükelçinin ne demek olduğunu biliyor musun? Arabasında Türk bayrağı taşıyacak, Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil edecek bu kişi? Mafya ile kol kola girerseniz bu tablo ortaya çıkar.

6 - Bir ülkenin Hazine ve Maliye bakanını düşünün. Kanunlara aykırı olarak 128 milyar doları satıyor. Kime sattığını kimse bilmiyor. Mafyadan ne farkı var? Hesabını soran var mı? Yok. Soruyu soruyoruz, niye soruyorsunuz diyorlar. E vatandaşın hakkını kim savunacak? Biz savunacağız.

7 - Mafyanın bir başka özelliği daha var. Devleti yönetenleri ele geçirmeye çalışır. Yeri gelir para verir, yeri gelir başka şeyler yapar. Zindaşti denilen birisi vardı. Uyuşturucu ticareti yapıyordu. Cumhurbaşkanının Başdanışmanı ile ilişkileri çok iyiydi. Hapse giren kişiyi telefon edip hapisten çıkardı. Niçin üçüncü ortak diyoruz? İşte bu yüzden. İktidar partisini ve onun küçük ortağını ne kadar finanse etti bilmiyoruz ama sözüm söz bunları ortaya çıkaracağız.

8 - Hazine ve Maliye Bakanı istifa ederken önemli bir cümle kullandı. 'At izi it izine karıştı' dedi. 'Kanunsuzluk o boyutlara ulaştı ki ben işin içinden çıkamıyorum' demektir bu. Bu yeraltı dünyasının çeteleri ile birlikte hareket etmektir.

9 - Devleti yönetenlerin adil olması lazım, kul hakkı yememesi lazım. Her kuruş verginin hesabını vermesi lazım. Ahlaklı olmaları lazım. Eğer devleti yöneten kişi mal varlığı dolayısıyla bir başka ülke tarafından tehdit ediliyor ve sesini çıkaramıyorsa o kişi yeraltı dünyasına teslim olan kişidir.

Devam edecek