HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon yetkisini iki yıl daha uzatan tezkerenin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda oylanacağını hatırlatan Buldan, muhalefet partilerine çağrıda bulundu. Buldan, şunları kaydetti:

"İktidarın Suriye tezkeresi ile Türkiye'yi yeni maceralara sürükleme ve kendi koltuğunu sağlama alma gayretlerine destek olmayın. Kaybetmekte olan iktidarın değirmenine su taşımayın. Suriye barışının yanında yer alın, diyalogun, müzakerenin yanında yer alın. ÖSO'ya IŞİD'e, El Nusra'ya uzanan bu tezkereye evet demeyin.

Evet oyu verecek ellere bunu hatırlatmak istiyorum. Kürt sorununun çözüm yerini parlamento olarak görenler tezkereye hayır demelidir. Tezkereye evet demeniz bu kadim sorunun çözüm kalmasına hizmet etmektir, bundan kaçının."

Buldan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

- Buradan tutuklu tüm kadın yoldaşlarımıza kucak dolusu selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Yalnız değilsiniz. Milyonlarca kadın sizlerle diyorum.

'HALKIN GÜNDEMİ YOKSULLUK, İKTİDARIN GÜNDEMİ SAVAŞ TEZKERELERİ'

- Halkın gündemi yoksulluk, işsizlik, geçim derdi ve adaletsizken. İktidarın gündemi yine savaş tezkereleri. Irak-Suriye birleşik svaaş tezkerezi bugün görüşülecek. Her yıl tezkerenin süresini 1 yıl yükselten iktidar, bu kez 2 yıl yükseltmek istiyor. Gidici olduklarını kendileri de görmektedir. Bu tezkere, iktidarın gidiş tezkeresidir.

- Buradan siyasal muhalefete seslenmek istiyorum. İktidarı Suriye tezkeresiyle Türkiye'yi yeni maceralara sürükleme gayretlerine destek olmayın. Kaybetmekte olan iktidarın değirmenine su taşımayın. Suriye barışının yanında yer alın. Diyaloğun, müzakerenin yanında yer alın. 'Evet' demeyin.

'HAYIR OYLARINDA HAYIR VARDIR'

- Meclis'e de bir çağrı yapmak istiyorum; gelin bu parlamentoyu çözümün, barışın güçlü bir zemini haline getirelim. Savaş korosunun değil barışın sesi yükselsin bu parlamentodan. Biz HDP olarak savaşın karşısında olmaya devam edeceğiz. Çözümün diyalog ve müzakereden geçtiğini savunmaya devam edeceğiz. Türkiye halklarının geleceği ve çıkarı, tezkere için kalkacak hayır oylarındadır. Hayır oylarında hayır vardır.


- TÜGVA, bir sistemdir. Devleti parselleme sistemidir. Bunlar hukuk tanımayan paralel bir sistem kurdular. Sistemin en tepesinde elbette ki saray yer almaktadır. TÜGVA bu sistemin yürütme gücüdür. Kamuya yandaş mı alınacak, TÜGVA üzerinden uygulamaya geçiliyor. KHK ile ihraçların yeri mi doldurulacak, TÜGVA görevdedir. Kamuya üst düzey atama mı yapılacak, yargıya yandaş hakim savcı ataması mı yapılacak? Referans TÜGVA'dır.

'SARAY TÜM KAMUYU TÜGVA ÜZERİNDEN KONTROL VE DİZAYN EDİYOR'

- Saray, tüm kamuyu TÜGVA üzerinden kontrol ve dizayn etmektedir. Bu sistemin bir diğer ayağı paralel kumpas yargısıdır. Siyasi operasyonlar bu kumpas yargı üzerinden yürütülmektedir. Kobani kumpas davası ve HDP'ye yönelik kapatma davası, tutuklama operasyonları, vekillerimiz hakkındaki fezlekeler bu paralel yargı üzerinden yürütülmektedir. İtibarsızlaştırmaya yönelik yalan haberler bu medya aracılığı ile yapılmaktadır. Sosyal medyadaki troll ordusu da bu yapının parçasıdır.

- Paralel sistemin paramiliter gücü ayağında ise referansı JİTEM olan SADAT gibi yapılar, güvenlik bürokrasisi ile iç içe olan mafyatik yapılar ve gruplar bulunmaktadır. Bir hukuk devletinde SADAT gibi, suikast ve sabotaj eğitimi faliyetleriyle anılan bir yapı olabilir mi?

'BİRÇOK KURUMU AKP TEŞKİLATLARINA DÖNÜŞTÜRDÜLER'

- Merkez Bankası'nı, TÜİK'i, BDDK'yı ve birçok kurumu AKP teşkilatlarına dönüştürdülerini biliyoruz. Bu saydıklarıma elbette kamuoyu yabancı değil. Herkes yakından takip ediyor. Cemaat döneminin yapılanması bugün AKP iktidarında hayat bulmaya devam ediyor. Hal böyle olunca da ortada ne anayasa kalıyor ne hukuk ne kural ne şeffaflık ne de hesap verme gibi bir şey... İşte kurdukları paralel sistem böyle çalışmaktadır.

- Milyonlarca gencin işsiz kalmasının, milyonlarca gencin yoksullaşmasının, ülke kaynaklarının yandaşa aktarılmasının sebebi, iktidarın bu TÜGVA; TÜRGEV; ENSAR; ve SADAT düzenidir. Yoksulluk gün geçtikçe derinleştirken, yandaşa, eşe dosta, kaymakamlık, hakimlik dağıtılmış, hem kul hakkı hem de kamu kaynaklarını gasp ederek servetlerine servet katmışlardır.

'KENDİLERİNE YENİ DÜŞMAN ARAYIŞINDALAR'

- Sürekli kendilerine yeni düşman arayışındalar. Şimdi de hukuku hatırlatan büyükelçileri hedef aldılar. Maksatları içerideki rejim krizinin üzerini yapay dış kriz ile örtme çabasıdır. AKP Genel Başkanı'nın büyükelçileri hedefina alması, Türkiye'deki yönetim sisteminin hukuk devleti olmaktan çıktığının en son örneğidir. Bu sözler evrensel hukuk düzenine karşı çıkıştır.

'DEMİRTAŞ'TAN KORKUYORSUNUZ'

- AKP Genel Başkanı, Demirtaş'ı çıkaramayacaksınız diyerek bir kez daha hem tehdit etmekte hem de kurdukları paralel kumpas yargısına talimat vermektedir. Bu sözler Demirtaş'ı ve diğer arkadaşlarımızın saray talimatı ile tutuklandığının en üst düzeydeki itirafıdır. Yetmiyor, Demirtaş'ın ailesini çocuklarını hedef almaktadır. Siyaseten baş edemediğiniz Demirtaş'a karşı sergilediğiniz yaklaşım acizliktir, korkudur. Demirtaş'tan korkuyorsunuz! Demirtaş ve ailesi bizim, milyonların onurudur.

- Sevgili Selahattin Demirtaş'ın da, Figen Yüksekdağ'ın da, tüm arkadaşlarımızın özgür kalacağı günler yakındır. Hiç kuşkunuz olmasın."