CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. MYK toplantısında iktidarın ekonomi politikalarını değerlendirdiklerini söyleyen Öztrak, "Yönetimin beceriksizliği ve liyakatsizliği, ülkede ağır bir güven krizine ve buhrana yol açmıştır" dedi. Öztrak, seçim çağrısını yineledi.

AKP iktidarının 'faiz yerine yatırım temelli ekonomi modeli' söylemlerini eleştiren Öztrak, "Beceriksizliklerine, akılsızlıklarına 'yeni model' kılıfı geçirip, milleti kandıramazlar.Allah aşkına bu hükümet kim, yeni kim? Bu hükümet 20 yıllık metal yorgunu, eski, çürümüş, paslanmış, adım atacak takati kalmamış. Bunların 'yeni' dediği ülkenin, milletin servetini ucuza dış güçlere peşkeş çekmek. Bunun adına 'yeni' denmez. Dense, dense 'iflasın ilamı' denir" ifadelerini kullandı.

'HERHALDE ORAYA ÇAY, KAHVE İÇİLMEK İÇİN GİDİLMEDİ'

Öztrak'ın gündeminde Türkiye İstatistik Kurumu'nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na kapılarını kapatması vardı.

"Son genel seçimlerde, 11 milyon 354 bin 190 yurttaşımızın oyunu almış ana muhalefet partisinin genel başkanı, anında milletvekillerinden oluşan bir heyetle 3 Aralık 2021 tarihinde TÜİK’e gitti" hatırlatmasında bulunan Öztrak, "Herhalde oraya çay, kahve içmek için gidilmedi" dedi ve şöyle devam etti:

'MİLLETVEKİLLERİ HER YERDE HESAP SORAR'

"Asgari ücretlinin, emeklinin, memurun, işçinin, yani en az 40 milyon insanımızın geçiminde en temel belirleyici olan enflasyon hesaplarındaki bariz makyajları sorgulamak için gidildi. Ama o gün demokrasi tarihimize kapkara bir leke olarak geçti. Sarayın kibirlisinin talimatıyla TÜİK Başkanı kurumun kapılarını ana muhalefet partisinin genel başkanına ve milletvekillerine kapattı. Sarayın kibirlisi Erdoğan, 'Devlet kurumlarının milletvekillerine ana muhalefet partisi liderine, 'Hesap verme sorumluluğu yok' dedi. 'O kurumlar sadece bana hesap verir' dedi.

Beyefendi, milletvekilleri her yere girer ve millet adına hesap sorar. Gerekirse gelir Saray'da sana da hesap sorar. Milletvekiline, ana muhalefet partisi genel başkanına, brokrasinin kapılarını kapatmak, milletin hakkını, hukukunu inkâr etmektir. Milli iradeyi yok saymaktır. TBMM’nin yetkilerini gasbetmektir. Demokratik kural ve teamülleri yok saymaktır. Bu; vesayetçi kafanın daniskasıdır, dik alasıdır."

'ASIL UTANMAZLIK ÖZ EVLADINA 'PARALARI SIFIRLA' TALİMATI VERMEKTİR'

"Biz kenar-ı Dicle’de kurtların kaptığı koyunun hesabını sormaktan asla utanmayız" diyen Öztrak, "Asıl utanmazlık nedir?" diye sordu ve bazı örnekler sıraladı. Öztrak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Asıl utanmazlık 'Bu can bu tende kaldığı müddetçe, papazı vermem' diye millete caka satıp; papazı özel uçakla ABD Başkanının Oval Ofisine bir gecede göndermektir.

Asıl utanmazlık; bir başka ülkenin uçakları İdlib’de 36 askerimizi şehit ettiğinde bunun hesabını sormamaktır. O ülke başkanının Saray kapılarında dakikalarca bekletilmektir. Bunu da o ülkenin resmi televizyon kameralarının kronometre tutarak çekmesine izin vermektir.

Asıl utanmazlık; öz evladına paraları sıfırla talimatı vermektir. 

Bu ülkede asıl utanmazlık; emekliyi çalışmadan geçinemez hale getirmektir. Fabrikaya iş bakmaya giden emekliyi kapıya asılı ekmeği almak için 'Tavuklarıma götüreceğim' yalanını söylemek zorunda bırakmaktır. O emekli vatandaşımıza gözyaşı döktürmektir.

Asıl utanmazlık; milletin gencecik evlatları çalışacak tek iş bulamazken, Saray'ın beslemelerine üç-beş ayrı yerden üç-beş maaş bağlamaktır."

KATAR DIŞİŞLERİ BAKANI'NIN AÇIKLAMASI

Öztrak, Katar Dışişleri Bakanı'nın "Türkiye ekonomisindeki gidişattan, çıkacak fırsatlara bakıyoruz" ifadelerini hatırlatarak, "Bu ülkede asıl utanmazlık ülkemizi istiskal etmesine göz yummaktır" dedi.

'ÇİN BİLE UCUZ EMEĞE DAYALI MODELDEN VAZGEÇTİ'

"84 milyonluk güzelim ülkemiz, organize bir cehaletin deneme tahtasına dönüştürüldü" diyen Öztrak, iktidarın 'Çin ekonomi modeli' söylemlerine de sert tepki gösterdi.

Öztrak, "Bu çakma ekonomistler, bir 'Çin modeli' deyip duruyorlar. Çin bile ucuz emeğe dayanan modelden vazgeçti. Bunlar, Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakere masasına oturmuş Türkiye’yi, ucuz emek ülkesi yapmayı öneriyorlar. Erdoğan, kerameti kendinden menkul, bir takım safsataları doğrudan doğruya insanlarımız üzerinde test etmeye kalkıp ekonomiyi batırdı" dedi.

'TALİBAN'IN EKONOMİ BİLGİSİ ERDOĞAN'A TAŞ ÇIKARTIR OLDU'

Öztrak, Türk lirasındaki değer kaybını da şöyle özetledi:

"Son Merkez Bankası başkanının 'Ben enflasyona değil, çekirdeğine bakarım' dediği günden bu yana Türk lirası üç ayda; dolar karşısında yüzde 39, Bulgar Levası karşısında yüzde 36, Pakistan Rupisi karşısında yüzde 36 ve hatta Taliban yönetimindeki Afganistan’ın para birimi Afgani karşısında bile yüzde 29 değer kaybetti. Taliban’ın ekonomi bilgisi, 'Ekonominin kitabını yazdım' diyen Erdoğan’a taş çıkartır oldu."

'MERKEZ BANKASI'NIN KASASI TEK SENTE MUHTAÇ'

"26 Kasım itibariyle net rezervlerimiz 34,5 milyar dolar eksi bakiye veriyor" diyen Öztrak, "Merkez Bankası’nın kasası şu anda tek sente muhtaç" diye konuştu.

Öztrak, Merkez Bankası'nın dolar satarak piyasaya müdahalesine ilişkin de şu soruları yöneltti:

"Şimdi soruyoruz; Merkez Bankası kimin dövizini satıyor? Yabancı ülkelerden SWAP’la emanet alınan dövizleri mi? Ticari bankaların kendisine emanet ettiği, dövizleri mi? Yoksa milletin mevduatlarından kesilen emanet döviz munzam karşılıklarını mı satıyor? Merkez Bankası olmayan rezervlerinden iki ihalede 1,5 milyar dolar sattı. Sattı da ne oldu? Hiçbir şey. Dolar hala 14 lira sınırında."

'FAİZLERİ DÜŞÜRMENİN YOLU VE YÖNTEMİ BELLİDİR'

"Bu ülkede aklı başında hiç kimse faizin yüksek olmasından mutlu olmaz. Ama faizleri düşürmenin yolu ve yöntemi bellidir" diyen Öztrak, şöyle dedi:

"Faizlerin düşmesi enflasyon beklentilerinin gerilemesine, güvenin artmasına risk priminin düşmesine bağlıdır. Bugün bu ülkede hükümet enflasyon beklentilerini düzeltecek, risk primimizi düşürecek hangi adımları attı? Tersine ülkemizde enflasyon beklentilerini de risk primimizi de artırmak için elinden geleni ardına koymadı. Eylül başında risk primimiz 359 iken şimdi 531’i geçti."

'HALKIMIZ HEMEN SANDIĞI BEKLİYOR'

Öztrak, konuşmasını erken seçim çağrısını yineleyerek tamamladı:

"Milletimiz Hükümetin ne yaptığını gördü, notunu da verdi. Bu buhranın müsebbibi olan 'Kifayetsiz Şahsım Yönetimi'ni evine göndermek için hemen sandığı bekliyor."

KILIÇDAROĞLU'NUN MECLİS KONUŞMASI

Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Öztrak, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Meclis'te yaptığı konuşmaya değindi. "Dün Meclis kürsüsünde milletin gür sesi vardı" diyen Öztrak, "Genel Başkanımız milletimizin dertlerini ilk ağızdan dinlemektedir. Hep diyoruz; gerçekler acıdır, acıtır. Saray, milletin derdine derman olamadıkça AKP'li vekillerin sıkıntıları artıyor, Saray'ın derde derman olamayacaklarını fark ediyor. Bu yüzden Kılıçdaroğlu'nun gerçekleri ifade eden sözlerine kızıyorlar" diye konuştu.