Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisinin Urla İlçe Başkanlığı açılışı ve bir dizi ziyaret için İzmir’e geldi. Urla meydanında halka seslenen İnce, iktidara yüklendi. İnce şunları dile getirdi:

Cumhuriyetimizi 100. yılına yaklaşırken derin problemler yaşıyoruz. Geçtiğimiz günlerde bir üniversitenin önünden geçiyorum, kantine girdim çocuklara sordum. En büyük probleminiz nedir? Ben bu ülkede yıllarca öğretmenlik, milletvekilliği yaptım hayatımda ilk kez üniversite kantininde farklı bir şey duydum. Çocuklar bana beslenme sorunu yaşıyoruz dediler. Ulaşım sorunu, tiyatroya, sinemaya gidemiyoruz, kitap alamıyoruz bunları duyuyordum. İlk kez beslenemiyoruz dedi çocuklar. Türkiye’nin önünde gıda, su, enerji, deprem problemi var. İnsanlar domates, biber, patlıcandan başka bir şey konuşmuyor artık. 20 yıl sonra Türkiye’yi bu noktaya getirdiler.

"GIDA FİYATLARI DÜNYADA YÜZDE 29 TÜRKİYE’DE YÜZDE 90 ARTMIŞ"

AB’de, ABD’de enflasyon yıllık yüzde 7 bizde aylık yüzde 7. Dünyada gıda fiyatları son bir yılda yüzde 29 artmış; Türkiye’de yüzde 90 artmış. Yani sorun üç ise biri küresel ölçekli, ikisi kötü yönetimden kaynaklanıyor. Önümüzdeki dönem bunları hep birlikte göndereceğiz. Türkiye’nin huzura, üretime ihtiyacı var. Öğretmenlerin atanmaya ihtiyacı var, öğrencilerin öğretmenlere ihtiyacı var. Türkiye’nin namuslu, dürüst, liyakatli, işini bilen, cumhuriyetin kurucu değerlerine yürekten bağlı bir yönetime ihtiyacı var onun için yollardayız. Bunu hep birlikte başaracağız.

"SU PROBLEMİ GELECEK"

Biz sadece bugünü değil, gelecek seçimleri değil, gelecek nesilleri düşünen bir yönetim olacağız. Ülkenin 10 yıl sonra ciddi bir su problemi gelecek karşımıza onun için Kanal İstanbul gibi hayali projelere değil, Türkiye’nin su problemini 81 vilayette çözecek ciddi projelere ihtiyaç var. Bunu konuşacağız. Beslenmeyi, üretimi konuşacağız. Ukrayna’dan Rusya’dan gelecek ayçiçek yağı gemilerini, buğday gemilerini beklemeyeceğiz. Kendimiz üreteceğiz. Bunu başaracağız.

BU KÖTÜ YÖNETİM TÜRKİYE’Yİ UÇURUMUN KENARINA GETİRDİ

Enerjide Türkiye yüzde 70 dışa bağımlı. Türkiye bir güneş cenneti ama ne yazık ki güneşten yararlanamıyoruz. Güneş enerji potansiyelimiz yüzde 130. Yani adam gibi kullansak 130 üreteceğiz, 100 kullanacağız 30’unu da satacağız. Ama bu akılsız yönetim, bu haramzadeler Türkiye’yi bir uçurumun kenarına getirdiler. Şimdi biz bu ülkeyi uçurumun kenarındaki yıkık dökük bir ülke yapmayacağız. Huzuru hep birlikte getireceğiz bu ülkeye.

"İSTEDİKLERİ KANALDA İSTEDİKLERİ SAATTE BEN ORADA OLACAĞIM"

Soğan deposu basarak, stokçular diyerek, marketleri tehdit ederek bu işler çözülmez. Kökünden başlayacaksın. Sivri sineklerin ağzına ilaç dökerek sivri sinekleri öldüremezsin, bataklığı kurutmalısın. Urla’dan bütün Türkiye’ye sesleniyorum. Memleket Partisi Genel Başkanı olarak ben hazırım, hangi siyasi parti genel başkanı tartışmak istiyorsa istedikleri kanalda istedikleri saatte ben orada olacağım bunu tartışalım.

"GÜCÜNÜ MİLLETEN ALACAKSIN"

Yandaş gazetecilerle bu iş olmaz. Televizyonlara bakıyorum. Yandaş gazeteciler çıkmış biri iktidar yanlısı, biri muhalefet yanlısı. Siz gücünüzü nereden alıyorsunuz? Gücü milletten alacaksın. Seçilmişler, siyasiler tartışacak. Bir siyasi partinin hedefi nedir iktidar olmaktır. Partinin de bir numaralı adamı kimdir genel başkanıdır. O zaman genel başkan aday olacak diğer adaylarla da karşılıklı milletin gözü önünde sorunları tartışacak. Onun için diyoruz ki biz, kim gelecekse karşıma buyursun gelsin. İster teker teker, ister hepsi birden.

"ESADLA NİYE BARIŞMIYORSUN?"

Türkiye’de milyonlarca sığınmacı var, göçmen, mülteci var. Yasadışı olanlar var, kaçak olanlar var. Van’dan girmek serbest, Çanakkale’den çıkmak yasak. Ülkeye bak ülkeye, sınırlar kevgire dönmüş. Darbeci diyordu, Sisi’yle barıştı. Birleşik Arap Emirlikleri’yle 15 Temmuz’u finanse ettiler diyordu, barıştı. Ey Macron diyordu, Fransa’yla barıştı. Rusya askerlerimizi şehit etti. Putin’le barıştı. Trump ekonomini mahvederim diyordu, Amerika’yla barıştı. Herkesle barıştın. Barışma demiyorum tabii ki barış. Esad’la niye barışmıyorsun onu anlamıyorum. Söz veriyorum size Cumhurbaşkanı seçildiğimde ilk işim Esad’ı aramak olacak. Şam’a büyükelçi atacağım. Masaya yatıracağız ve Suriyelileri göndereceğiz bu kadar basit.

"ONLAR 1 MİTİNG YAPIYORSA BİZ 10 MİTİNG YAPACAĞIZ"

Ama bizim Memleket Partisi olarak bir zaafımız var. Eksiğimiz var. Eksiğimiz şu. Biz gönüllülerle yürüyoruz. Bizde hazine parası yok. Seçim döneminde o siyasi partilere hazineden trilyonlarca lira para verilecek bizde para olmayacak. Peki biz bu para işini nasıl çözeceğiz. Onlar günde bir miting yapıyorsa biz 10 mitin yapacağız. Onlar günde 1 vilayete gidiyorsa biz 5 vilayete gideceğiz. Televizyon onlarda, hazine parası onlarda, gazeteler onlarda, belediyeler onlarda ama biz de millet birlikte olacağız, sokaklarda buluşacağız. Umutlarınızı yeşertin. Bu ülkede her şey var. Avrupa’nın en genç nüfusu bizde, madenimiz var, ovalarımız var. Yani helva var, un var, şeker var, ateş var. Usta kötü sadece. Ustayı değiştireceğiz çaresi yok.

"ÖĞRENCİNİN KREDİ BORÇUNA NEDEN FAİZ UYGULUYORSUN"

Gençler çok iyi biliyorum siz özgürlük istiyorsunuz. Eleştirmek istiyorsunuz. Kapınıza polis dayansın istemiyorsunuz. Size söz veriyorum mizah yapacaksınız siyasetçilerle. Ben sizin mizah gücünüze, aklınıza güveniyorum. Sizin için girişimci destekleri açacağız, iletişim vergisini kaldıracağız. Sizi cemaatlerin yurtlarına mahkum etmeyeceğiz. Okulu bitirdin iş bulamadın. İş bulana kadar kredi almaya devam edeceksin. 26 bin lira kredi almış çocuk, krediyi 64 bin lira olarak geri ödüyor. Hani nas vardı. Çiftçinin, öğrencinin borcuna neden faiz uyguluyorsun. Nas var diye bir de yalan söylüyor. Hiç moralinizi bozmayın. Önümüzdeki seçimde hepimiz görevimizi yapacağız. Ben inanıyorum bu sefer Abbas yolcu.