Nefes alın. Durun bi nefes alın. Ama hissederek . Dakikada kaç kez soluduğunuzu sayın. İçinize çektiğiniz havayı anlayın. Şimdi benim yaptığım gibi . Havayı içime çekerken burnuma dokunduğu histen tutun da akciğerlerime inişine kadar gidiş yollarını hissedin. Ve bunu dakikada kaç kez siz farkında olmadan bedeninizin yaptığını farkedin. İşini nasıl da güzel yapıyor, ne kadar da kusursuz . Kendinizle ilgili neyi ne kadar bildiğinize bakın. Alıp verdiğimiz nefesin akışını sağlayan organların muhteşemliğine bir bakın. Bugün kendime bir kez daha inanarak güne başladım . Benim kadar özel bir varlığın dünyada binlercesi yüzlercesi var. Ne harika bir şey yaşam. Yaşamın taşları …geçenlerde bir müzeye gittim. Tarihten bugüne bizim bulabildiklerimiz, insanın gelişmişliği ve eskiye dair kalıntılarda emeklerin büyüklüğü bir kez daha büyüledi . İçinde kaybolduğumuz gündemin bize kattığından çok eksilttikleri olması bize bizi unutturdu . Biz insanlar taşa kazıyarak yemek tarifi veren bir geçmişten bugüne gelmişiz ancak insanın şu an da tırnaklarıyla kazıyarak bir yere gelmesi pek de mümkün görünmüyor . Neyse gündemden konuşmayı bi kenara tekrar bırakıyoruz , bunu konuşan çok insan var. Biz insandan konuşmaya devam edelim. İnsan olmak sık sık hatırlamanızı istediğim bir şey . Unuttuğumuz için hatırlatmak gerekiyor diye düşünüyorum. Bazen ben bile unutuyorum . Öylesine özel varlıklarız ki, taşıdığınız maddesel varlığın size bahşedilen ne büyük bir sanat eseri olduğunu unutmayın diyorum . Bu özel varlığın,insanlığın hak ettiği gibi , insan olmaya yakışır şekilde yaşamayı hakettiğini bilin ve bedeninize , ruhunuza özel davranın. Kendisine özel davranan herkes bir diğer canlının da kıymetini bilecektir . Kendinizi sevin .