“İnsandan üstün hiçbir şey görmedim dünyada. Ben insana aşık oldum. Biz erkekler olarak analarımızın oğluyuz. Bize insanoğlu derler…”

Bir anadan dünyaya gelen yolcu

Bir anadan dünyaya gelen yolcu

Görünce dünyaya gönül verdin mi?

Görünce dünyaya gönül verdin mi?

Kimi böyük kim böcek kimi kul

Kimi böyük kim böcek kimi kul

Merak edip hiçbirini sordun mu?

Bunlar neden nedenini sordun mu?…

Çiçekdağı’nda dünyaya gelen Neşet Ertaş, Türkmen /Abdal müziğin önemli isimlerinden olan babasıyla köyden köye bozlak geleneğini sürdürerek, darbuka ve zil çalarak gelecekteki halk ozanı olmaya hazırlanıyordu farkında olmaksızın .

Babasıydı onun belki de şansı. Annesini erken yaşta kaybetmişti . Okula hiç gidemediği bilinir. Okumayı abisinden öğrenmiştir. Şarkıya döktüğü okul özlemini şöyle anlatır ;

Okula gidemedim bu dert benimdir

Hemi benim derdim hemi babamındır

Hemi babam hemi öğretmenimdir

Garibim dersimi verenim nerde…

Yurttan Sesler programında solo bozlağı çalarak dikkatleri üzerine çeken Neşet Ertaş solo yayınlar için radyoya çağrılmaya başlanır. Yirmi yıl boyunca solo bantlar yayınlanır. İstanbul’da ilk kayıtlarını gerçekleştirir. Ülkenin bir çok yerinde konserler vermeye başlar. Almanya’ya gittiği bir dönemde geri dönüş yolunda kaza yapar ve ehliyetsiz araç kullanmaktan üç ay hapse mahkum edilir. Türkiye’den hiç kimsenin arayıp sormadığı bu dönemde tarafına Yaşar Kemal’e ait imzalı bir kitap gelir . “Bozkırın Tezenesine geçmiş olsun “ yazılı not bulunan bu kitap, bir hayranı ve üç arkadaşı tarafından imzalanıp kendisine gönderilmiştir. Bozkırın Tezenesi adında bir belgesel filmi çekilmiştir. Devlet sanatçılığı ünvanını “hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor” diyerek kabul etmemiştir . Neşet Ertaş, Türk halk ozanı, Türkmen/Abdallık kültürünün ve müzik geleneğinin son büyük temsilcisidir.

Yazdığı sözler ile Anadolu insanının sözünü, sazını bu günlere taşıyan "bozkırın tezenesi" Neşet Ertaş'a sevgi ve saygıyla.