Biden hükümeti, gıda krizi, 40 yılın en kötü enflasyonu, işsizlik ve savaş derken bir uçurumdan aşağı yuvarlanıyor. Bu seneki ara seçimlerde hem senatoyu hem temsilciler meclisini kaybetmesi olası. Bu yüzden Demokratlar içinde bir tartışma aldı başını gidiyor. Biden’ın sağlığı iyi değil. 2. Kere seçilmeyi bırak bu 4 yılını bitiremeyeceğini düşünenler var. Yardımcısı Kamala Harris de beklenen etkiyi yaratamadı. Toplum önünde pek sevilmemesi bir yana yaptığı gaflar da 2024 şanslarını epey törpüledi.

Hatta bu ikiliden umut o kadar azalmış ki CNN’de “Hillary Clinton bir daha denenebilir” diye köşe yazıları çıkıyor. Demokratlar harıl harıl Trump’ın karşısına 2024’te kimi çıkaracaklarını tartışadursunlar, Trump’ın asıl rakibi onlardan değil kendi partisinden çıkacak.

Evet, Florida valisi Ron DeSantis’ten bahsediyorum. Covid-19 sonrası ABD muhafazakarlarının gözde siyasetçisi. Son seçimde ABD tarihinin en yaşlı iki başkanından bıkanların kaçacağı 43 yaşında dinamik bir lider. Covid-19 salgını başladıktan sonra karantinaları ve maske kurallarını eyaletinde devreye sokmayarak muhafazakar çevrelerde dikkati üstüne çekti.

ABD’de ilkokullarda çocuklara LGBT içerikli derslerin ve kitapların okutulması gündem olunca demokratların “gay deme yasası” diye adlandırdıkları 3. sınıfa kadar öğrencilerin cinsiyet temalı dersler görmesini engelleyen ve ailelerin ders içerikleri hakkında bilgilendirilmesini şart koşan yasayı yürürlüğe soktu. Disney kararı protesto edince, DeSantis Florida’daki sahip oldukları “özel bölge” hakkını Disney’in elinden aldı ve fazladan vergilere tabi tuttu. Kültür savaşlarındaki bu zaferleri Desantis’i muhafazakarlar gözünde bir kahraman yaptı.

Tüm bunlara rağmen 2024 adaylık yarışında DeSantis Cumhuriyetçilerin %20’si tarafından desteklenirken eski başkan Trump %55’lik bir desteğe sahip. Tabii şimdi sorabilirsiniz, fark bu kadar fazlaysa nasıl oluyor da DeSantis Trump’a rakip olabiliyor?

Şüphesiz ki Trump ABD’nin sıradan bir başkanı değildi. Genel tavırları, vurdumduymazlığı, siyasetin teamüllerini hiçe sayışı yıllar içinde çok düşman edinmesine yol açtı. 2020 seçimleri yaklaşıyorken Cumhuriyetçi Parti’nin eskileri teker teker Biden’a destek açıkladılar. Cumhuriyetçilerin en kuvvetli senatörü Mitch Mcconnell dahi Trump’ın arkasından iş çevirmekle suçlandı. 6 Ocak kongre baskını yaşanınca da olayları “Demokratik düzeni tehdit eden bir başkaldırı” olarak tanıdı ve Trump’ı yalnız bıraktı.

George W. Bush döneminden tanıdık olduğumuz şahin muhafazakarlar Trump’ı ABD müesses nizamının dışında görüyorlar. Trump’da bu ekibe düşman olduğunu söylüyor zaten. Yani Cumhuriyetçi parti içerisinde eski kan ile popülistler arasında bir sürtüşme yaşanacak. DeSantis bu durumda bir taraf olmuş değil. Zaten 2018’e kadar Trump’ı destekliyordu. Ancak Trump’ın 6 Ocak olayları sebebiyle olası bir ceza alması veya siyasetten men edilmesi DeSantis’e başkan adaylığını hediye edecektir. Bu yönde bir karar çıkmasa bile ki yüksek ihtimal çıkmayacak, parti desteğini Trump’a karşı DeSantis’e yönlendirebilir. Bu yüzden bir dört yıl daha Trump’ı çekemeyecek Amerikan devletine ve müesses nizamın partideki hakimiyeti Trump’ın popülizminden geri almasını uman eskilere kendini ispatlamak isteyecektir.

Şu anda DeSantis’in önünde iki seçenek var. Ya dediğim gibi eski Cumhuriyetçi damarı arkasına çekecek ya da popülist “Trumpçı” hareketin bayrağını 2028’de Trump’ın elinden devralacak. Yüksek Mahkeme çoğunluğuyla muhafazakarların istedikleri kararı aldırabildikleri ve Biden hükümetinin giderek kötüleşen ekonomiyi çaresizce izlediği bu dönemde Cumhuriyetçiler tekrar parlıyorlar. Trump açık ara önde olsa da son dönemde DeSantis’e doğru bir trend başladı.

2024 adayı kim olursa olsun yaşı daha 43 olan Ron DeSantis’in adını bundan sonra daha sık duyacağız.