Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin birinci ayı geçtikten ve cephedeki hareketlilik dengelendikten sonra batı medyasında sürekli bir “karşı taarruz” tartışıldı. Ukrayna topraklarını geri alabilecek miydi? Bunun için ekipman ve yeterli eğitimli personel mevcut muydu? Hedef ise önceden belliydi; Rusların destek vermesinin zor olduğu Dinyeper nehrinin batısındaki Kherson şehri.

Yazdan önce zor diyordu Ukraynalılar. Yaz geldi, Temmuz diyenler oldu. Sonra Sonbahar gelmeden yapılacak dendi. En son ise “Biz Rusları psikolojik olarak sıkıştırmak ve ordularını Donbass’tan uzaklaştırmak istedik” diye geçiştirildi.

Askeri uzmanlar hep birkaç noktanın altını çiziyorlardı. Taarruz etmek savunmaktan çok başka bir hadiseydi. Yani Ukrayna ordusu dışardan eğitim ve ekipman alsa bile başarılı bir taarruz planı oluşturabilmek için uzun süre çalışmaları ve gelen ekipmanları tek bir noktada yoğunlaştırmaları gerekirdi. Bazılarına göre bu, cephe hattının zor dayandığı bir vaziyetteyken Ukrayna için lüks bir plandı.

Batılılar ağır ekipmanlar verirken biraz çekiniyordu. Afghanistan’dan ve Irak’ta düşmanlara kaptırılan zırhlı araçlar akıllara gelince ABD kendi araçlarını vermek istemedi. Onun yerine Polonya ve Baltık ülkelerinin eski Sovyet ekipmanları Ukrayna’ya verildi. 10 bin kadar Ukrayna askeri 5-6 ay İngiltere’de eğitim gördü.

Şartlar Ukraynalılar için epey zordu. Ellerinde ABD silahları, eski Sovyet tanklarının üzerinde hava üstünlüğü gerektiren NATO doktrinleri doğrultusunda hava üstünlüğü olmadan bir taarruz yapacaklardı.

Bu yüzden benim gibi birçokları da taarruzun yapılmasını pek beklemiyordu. Ukrayna yine de düğmeye bastı.

28 Ağustos’tan itibaren Kherson bölgesine 3 farklı koldan bir taarruz başlatıldığı duyuruldu. Ukrayna tarafı hem kendi askerlerini hem de sivillerini operasyonun güvenliği açısından bilgi paylaşmamaları için uyardı.

Savaşın başından beri batı destekli sosyal medya operasyonları durmuştu. Ukrayna tarafında sessizlik vardı. Bu sırada Ruslar Ukrayna’nın birinci haftada yaptığı gibi paylaşım bombardımanına başladılar. Yolda kalan, vurulan ve yok edilen Ukrayna ekipmanlarının videoları internete doluştu. Rus Savunma Bakanlığı “taarruz başarısız oldu” açıklaması yaptı. 1200 personel, 50 kadar da zırhlı araç zayiatı verdirildi denildi.

Doğrusunu söylemek gerekirse iki taraf da zayiat konusunda “bol keseden sallamayı” seviyorlar. Savaşın doğası da böyle gerektiriyor tabii, karşı tarafı psikolojik açıdan yıpratmak ve kazandığınıza dair algı oluşturmak istersiniz. O nedenle taarruzun akıbetini böyle anlayamayız. Bunun yerine sahadaki hareketlere odaklanmak şimdilik daha mantıklı. Burada da Ukrayna’nın merkezden ilerleyebildiği fakat etrafının sarılma riskiyle karşı karşıya olduğu sonucu çıkıyor.

Yani Ruslar taarruzu birçok noktada durdurdular ancak Ukrayna yine de ilerleme kaydetti. Bu durumda önemli olan Ukrayna’nın ele geçirdiği yerleri sahip olduğu rezervlerle ne kadar besleyebileceğiydi. İşte sorun da orada başlıyor. Rusların bin kadar ana muharebe tankı kaybetmesine rağmen tekrar tekrar düşman üstüne gidecek ekipmanı vardı. Ukrayna ise bu lükse sahip değil ve özellikle modern çağda güdümlü silahların da varlığıyla taarruz etmek her zamankinden daha zor.

Peki bu kadar kayıp verecekleri ve başarılı olmalarının zor olduğu bir taarruza neden kalkıştılar? Ukrayna tarafı kış gelince batıdaki desteğin biraz sarsılabileceğinin farkında. Yaklaşan enerji krizi Ukrayna’yı masaya oturmaya itebilir. Bu dönem gelmeden Ruslardan toprağı geri alabilmiş olmak batının onlara olan inancını tazeleyebilir. Eğer böyle bir ihtimal vardıysa bunun en mümkün olduğu yer Kherson olacaktı. Ruslar Dinyeper’in batısından temizlenirse bir daha geri dönmeleri imkansıza yakın olur. Köprüler yıkılarak Rus lojistik ağları parçalanacak, ne kadar asker savunursa savunsun, Rusların bölgede kalması her geçen gün daha pahalı bir hale gelecekti. Yani Ukrayna çatışarak köy köy Kherson’u almayı beklemiyor. Bunun yerine Kherson’a sahip olmanın değmeyeceği bir ortam yaratmak ve uzun zamandır konuşulan “Rusya’ya bağlanma referandumunu” iptal ettirmek istiyorlar.  En azından taarruzun ilk birkaç günü ilerleme kaydedilemeyince böyle demeye başladılar.

Sahip oldukları topçu mühimmatı ve kısmi hava üstünlüğüyle Rusların ele geçirdikleri toprakları savunmaları çok daha kolay. Tabii ki henüz taarruz sonlanmış değil ve sahadan çok fazla bilgi de gelmiyor. Yalnızca saldıran tarafın doğal olarak ciddi kayıplar verdiğini duyuyoruz. Nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Kherson muharebesi savaşın gidişatında önemli bir rol sahibi olacak gibi gözüküyor.