Kırım’a giden Kerch köprüsünün vurulmasından beri Rusya’nın Ukrayna Savaşında uyguladığı strateji değişti. Köprünün yıkılmasından sadece günler sonra İran’ın Şehid dronelarının Ukrayna’nın bütün şehirlerini vurmaya başladığını gördük.

Görüntülerin gelmeye başladığı ilk günlerden itibaren batı medyasında hemen hemen tek çeşit yorum yapılıyordu;

“Tarih stratejik bombardımanın düşmanın belini bükmede başarısız olduğunu gösterdi. Ruslar kaybedecek”

Stratejik bombardıman düşmanın birincil askeri unsurları dışında sabit hedeflerin, köprülerin, mühimmat depolarının, tren yollarının, enerji santrallerinin vurulması demektir. Bu hedeflerin vurulması düşmanın savaşma kabiliyetlerini sınırlayacağı gibi halkın azmini de baltalayacak ve direniş kırılacaktır. En azından hava gücü teorisi bunu söylüyor.

Stratejik bombardımanın en yoğun kullanıldığı dönem şüphesiz ki ikinci dünya savaşıydı. Savaşın ilk başında taraflar düşman şehirlerine zarar vermekten çekinseler de. Zaman geçtikçe “eldivenler” çıkarıldı ve şiddetin dozu korkunç boyutlara ulaştı.

Herkes atom bombalarını hatırlar ancak hemen hemen aynı zamanda Tokyo’ya uygulanan stratejik bombardıman harekatı pek bilinmez. Bu harekatla sadece 1-2 gün içinde 400 bin japon sivil hayatını kaybetti. Şehrin büyük bölümü dümdüz oldu. Aynı şekilde Londra’da ve Dresden’de de ağır kayıplar yaşandı.

İngiliz yetkililer savaş sonrası yaptıkları anketlerde bu bombardımanın alman işçiler üzerinde negatif bir etki yaratmak yerine onları çalışmak için motive ettiği sonucuna ulaştılar.

Bu nedenle de stratejik bombardımanın fayda getirmeyeceği çıkarımları yapılıyor hala.

Ancak stratejik bombardıman sadece sivillerin motivasyonunu hedef almıyor ki! Aynı zamanda bir ordunun ve ulusun var olma kapasitelerini de hırpalıyor.

Ruslar Ukrayna’ya “kaybet kaybet” durumu yaşatıyorlar. Kullandıkları ucuz droneları vurması o kadar zor değil. Ancak Ukrayna’nın onları vurmak için kullanacağı uçak savar ekipmanları dronenun kendisinden ucuz durumdalar. Eğer dronelar vurulmazsa hasar milyonlarca dolar olacak. Eğer vurulursa yine epey para kaybedilmiş olacak. İşin Rusya için iyi tarafı, bu ekipmanların üretimlerinin batı yaptırımlarına rağmen sürdürülebiliyor oluşu. Yani Ruslar bu droneları Ukrayna üzerinde çok uzun süre kullanabilirler.

Stratejik bombardıman öncesi Ukrayna’nın varlığını sürdürebilmek için aylık 8 milyar dolar destek alması gerekiyordu. Bu paranın çok daha yüksek meblalara çıktığı düşünülüyor. Rusya’nın asıl amacı Ukrayna’yı savaşı devam ettirerek ayakta tutmanın batı için çok daha pahalı bir hareket olmasını sağlamak.

Dahası, Ukrayna’nın enerji altyapısı vurularak insanların şehirleri terk etmesi sağlandı. Basit askeri hizmetlerin dahi sürdürülmesi zorlaştı. Lojisitk ağlar yıprandı. Batıdan gelen desteğin cephe hattına gönderilmesi tehlikeye girdi.

Ruslar bu bombardımanla cephede yaşadıkları zorlukları azaltamazlar ancak kışa henüz girerken Ukrayna direncini zayıflatabilirler. Maalesef ki savaş yakın zamanda bitecek gibi gözükmüyor.