Mustafa Kemal Atatürk, 94 yıl önce 15 Ekim 1927 Cumartesi günü, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın İkinci Kongresi’nde, tarihi yaşadığı gibi yazdığı, Türk ve dünya tarihine geçen sayılı söylevlerden Büyük Nutuk’unu okumaya başlar. 6 gün süren bu maraton sırasında Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, milletine tarihi bir hesap verirken hitabetin, edebi bir anlatımın eşsiz örneğiyle dolu bir siyasi belge ortaya koyar.


Mustafa Kemal, 1927 yılının ilk yarısında Köşk’te hummalı bir çalışma içine girer ve kendisinin yarattığı tarihi yazmaya başlar. Yakın çevresi, onun, Millî Mücadele ile Cumhuriyet tarihine ışık tutacak büyük bir Nutuk hazırladığını öğrenmiştir. Falih Rıfkı Atay, o günleri şöyle anlatır: “Çalışma odasında yarı ayaküstü, yarı oturarak ve yüzlercesi arasından vesikalar ayırarak Nutku’nu dikte ederdi. Yorulan değişirdi. Bir defasında pek genç bir arkadaşı baygınlık geçirmişti. Akşama doğru bir banyo aldıktan sonra, hiç dinlenmeden sofraya iner, o gün yazdıklarını bizlere okur veya okutur, hadiseler üzerinde terütaze bir muhakeme ile tartışmalar yapardı.”

Yoğun tempo kalbini vurdu

Zaman zaman aralıksız 32 saati bulan bu yoğun çalışma, aynı yıl 22/23 Mayıs gecesi geçirdiği ağır bir kalp krizi nedeniyle bir süre kesintiye uğrar. Doktorlar, kendisine kesin istirahat tavsiye eder. Dr. Asım Arar, “Akla yakındır ki Atatürk’ün geçirdiği bu kalp krizine sadece fazla sigara içmesi değil, günlerce uykusuz kalarak, aşırı derecede yorularak ve büyük bir hassasiyet içinde hazırladığı Nutuk üzerindeki çalışmalar da neden olmuş olabilir” değerlendirmesini yapar.

Falih Rıfkı’nın tanıklığı

Falih Rıfkı Atay, bu yoğun çalışma koşullarını şöyle anlatır: “Nutuk, Atatürk’teki çalışma gücünün insan takatini bazen ne kadar aştığını gösterir. Yüzlerce, binlerce vesikayı eski köşkün üst katındaki küçük çalışma odasında kendisi ayırmış. Nutku çoğunca ayaküstü dolaşarak dikte etmiştir. Uzun saatler süren diktelerden sonra yazanlar sekiz-on saatlik bir uykuya gittikleri zaman Atatürk bir banyo alır, giyinir, akşam davetlilerine o gün yazdıklarını okutmak üzere sofraya inerdi. Okuma ve o günkü yazılar üzerine konuşmalar da saatler sürerdi. Bu defa dinleme ve konuşmalardan yorulanlar uzun bir rahatlama için evlerine dönerler, Atatürk çok defa kısa bir uykudan sonra bir gün önceki çalışmalarına koyulurdu. Bu kadar sıkı çalışma haftalarca sürmüştür. Cümleler, kelimeler ve noktalar üzerinde titizce durduğunu unutmayınız. Nutuk, dil inkılabından önce yazıldığı için, Namık Kemal mektebi üslûbundadır. Atatürk’ü besleyen edebiyat o idi.”

Ruşen Eşref’in tanıklığı

O günlerde İstanbul’a giden Ruşen Eşref Ünaydın’a, Ankara’ya dönerken, “Köşk’e gönderilmesi ricası ile Gazi’ye ait bir emanet” verilir. Ünaydın, erken saatlerde Köşk’e gittiğinde, Gazi, “hemen” gelmesini ister. Ünaydın, o ortamı şöyle aktarır: “Kendisi eski köşkünün balkonunda, üstü kâğıt yığılı bir masanın başında, nefti bir robe de chambre ile oturuyordu... Gazi: (Buyurun... Kusura bakma. Yazıya dalmışım, yirmi yedi saattir uyumamışım. O hâlde, bari bir faslı tamamlayalım da öyle yatarım dedim. Onun için belki bugün seni göremem diye hemen şimdiden çağırttım.) dedi...”

Nutuk, böylesine bir çalışma temposuyla 3 ayda tamamlanır.

Kongrede 6 gün boyunca okudu

Mustafa Kemal, Büyük Nutuk’unun, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın 15 Ekim 1927 Cumartesi günü toplanan ve 23 Ekim 1927 Pazar gününe kadar süren Büyük Kongresi’nin ilk altı gününde (15 Ekim 1927 Cumartesi-20 Ekim 1927 Perşembe), öğleden önce ve öğleden sonra olmak üzere, her gün ortalama altı saat kürsüde kalarak okur. Nutuk’un okunması, toplam 36 saat 31 dakikada tamamlanır. Nutuk’un altı gün sürmesi, Batı dünyasında “Six-day Speech” ya da “Marathon Speech” olarak nitelendirilir. ABD’de çıkan Literary Digest dergisi de, 19 Kasım 1927 günlü sayısında Nutuk’tan “Türk Cumhurbaşkanı’nın 400 bin kelimelik mesajı” diye söz eder. Nutuk’ta çok farklı zamanlarda yaşamış 820 kişinin adı anılmaktadır.

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın kongresinde önemli bir nutuk vereceğinden kamuoyu haberdardır. Gazeteler, bu konuyu işleyen haberlere yer vermektedir. Milliyet gazetesinin, 14 Teşrinievvel (Ekim) 1927 tarihli sayısında, birçok ilgilinin nutku dinlemek amacıyla trenle Ankara’ya gittiği yazmaktadır. (Milliyet)