CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin Grup Toplantısı'nda konuştu.

Kılıçıdaroğlu'nun açıklamalarını satırbaşları şöyle: 

 

10 KASIM

Düşmanının bile saygı duyduğu bir insan. Düşünceleriyle, devlet adamlığı ile dünyada ender bulunan kişilerden birisi. Demokrasiyi getiren, bütün mazlum ülkelere örnek olan bir devlet adamı, bir komutan. 82 yıldır onu unutmadık, bundan sonra da unutmayacağız. Sadece biz değil, dünya onu unutmayacak. O, ülkesini düşman işgalinden kurtardı. Milli mücadeleyi bütün mazlum milletler için yaptı.

O dönemde de Londra'daki tefecilerin esiriydi Osmanlı. Onlar yönetiyorlardı. Devletin bütün gelirleri üzerinde söz sahibi oldular. Verilen mücadelenin, elde edilen bağımsızlığın hangi koşullarda verildiğini çok iyi bilmek zorundayız. Bizim mücadelemiz onun bıraktığı mirası büyütmektir. Biz artık ikinci yüzyıla Cumhuriyet'imizi demokrasiyle taçlandırma hedefiyle girmek zorundayız. Biz onu saygıyla, rahmetle ve şükranla anıyoruz.

TİMUR SELÇUK

Bir besteciydi, yorumcuydu. Besteleri hala kulaklarımızda. Adalet Yürüyüşü'nde müziğiyle bize eşlik etmişti. Ailesine, sevenlerine, sanat dünyasına başsağlığı diliyoruz.

MÜYESSER YILDIZ

Haksız yere 115 gün içeride tutuldu. O yazıları internet sitesinde zaten okuyordunuz. Onu hapse atan yargı değil, devletin içerisindeki bazı organizasyonlar. İntikam almak istiyorlar. Benim bildiğim Müyesser Yıldız, istediği kadar gözdağı versinler kalemini satmayan onurlu bir gazetecidir. Selahattin Demirtaş'ın, Osman Kavala'nın, Ayhan Bilgen'in, harp okulu öğrencilerinin, Ahmet Altan'ın da haksız yere içeride tutuldukları için doğru olmadığını ifade ediyoruz. Gercekgundem.com'da yer alan habere göre Kılıçdaroğlu şöyle devam etti; Hapisten çıktıktan sonra bizi alkışlasınlar diye değil, bizi özgürce eleştirebilsinler onların üzerine baskı kurulmasın, her düşünceye bu ülkeye saygı olmalı, her düşünceye saygı gösterirsek çıkıp dünyaya haykırabiliriz bizim ülkemizde demokrasi var diye. Biz bunu istiyoruz.

ARPALIKLAR BROŞÜRÜ

Ben sanıyordum ki Zekeriya Öz sadece İstanbul'da var. Meğer Anadolu'da da varmış Zekeriya Öz'ler. Bizim bu kitapçığımızı toplatmışlar. Bu broşürde kimseye hakaret yok, hiçbir bilgi yanlış değil. Devleti arpalığa çevirirseniz biz bunu kamuoyuna duyuracağız.

Bir kişi dört yerden maaş alır mı? Her birisi 15-20 bin lira. Bu ülkede bu kadar fakirlik varken biz bunu eleştirmeyecek miyiz? Hayır diyorlar, bunu yaparsanız cumhurbaşkanına hakaret etmiş olursunuz. Ne hakareti? Bunlar bu maaşları alıyorlar mı? Alıyorlar. Devleti arpalığa dönüştürdüler mi? Dönüştürdüler. Bu yeni Zekeriya Öz nasıl bu kararı alıyor? Sanıyorlar ki biz bunu dillendirmeyeceğiz. Senin gücün yetmez sevgili hakim. Sen hakim değilsin. Sarayın korumaları adalet kürsüsünde oturduklarında biz onlara hakim demeyiz, onlar sarayın satılmış insanlarıdır.

5-6 yerden maaş alacaksın, bunu eleştirdik diye cumhurbaşkanına hakaretmiş... Bu kararların tamamının altında Erdoğan'ın imzası var. Devleti arpalığa dönüştüren de Erdoğan'dır. Rüşvet alanları büyükelçi atayan Erdoğan'dır. Neresi hakaret? Rüşvet aldın diyorum dava bile korkudan açamıyorlar.

İZMİR DEPREMİ

Belediye başkanlarımız el ele vererek son derece güzel bir çalışmayı kararlılıkla sürdürüyorlar. Yaralar hızla sarılıyor. Yıkılan hane sayısı 143. Acil yıkılması gereken hane sayısı 831. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait 224 konut eşyaları ile birlikte tamamlandı ve depremzedelere verilecek. Hilton otelinin 380 odası depremzedelere açıldı. İzmir Gaziemir semt garajının bulunduğu bir yerde 58 daire depremzedelere tahsis edildi. Hiç kimse aç ve açıkta kalmayacak. Bir kira bir yuva dayanışmasına gelen para 30 milyonu aşmış durumda. Bu da çok değerli bir birikim. Orta hasarlı binalara yönelik olarak da her daireye 5 bin lira ödeme yapılacak. Yaralar hızlı bir şekilde sarılıyor. 857 çadır belediye tarafından hizmete sunulmuş durumda.

 

BERAT ALBAYRAK'IN İSTİFASI

Ülke yönetimi ciddiyet ister. Halk sizi ülke yönetimi ile görevlendirmişse siz bakanlarınızı kim hangi işi en iyi yapabilir düşüncesinden hareketle belirleyip onu bakanlığa atarsınız. Benim akrabam, eşim dostum diye kişileri bakan yapmazsınız. Berat Albayrak'ı en çok eleştirenlerden birisi de benim. Hazine'den sorumlu, ülke felaket durumda, kasa tamtakır ama ortalıkta pembe tabloyla kamuoyuna sunuş yapılıyor. Bu doğru değildi. Gerçekleri milletin bilmesi gerekiyordu. İktidarın basiretsizliğini görünce onlara yol gösterdik. Daha 2018 Ağustos'unda bu iş böyle yürümez diye 13 madde halinde saydık. Kriz varsa kavga etmenin mantığı yok. Milyonların işsiz kaldığı bir süreç. Siyasi parti devlet değildir, siyasi parti ne zaman ki ben devletim diyorsa o zaman sorunlar başlar. Tek adam rejimi bir kişinin ben devletim dediği rejimdir.

Sayın Albayrak, damat istifa etti. Gerçekten istifa etti mi etmedi mi? Uzun bir sessizlik Saray'da. Ona koşulsuz destek veren bütün değerlerini yitirip destek veren MHP'de de büyük bir suskunluk.

Medyaya bakıyorsunuz, açıklamanın üstünden 17 saat geçtiği halde 1780 radyo ve televizyondan sadece 5'i istifa ettiğini söylüyor. Diğerlerinde tık yok. Havuz medyasında zaten hiç tık yok. Şu memleketin geldiği hale bakar mısınız Allah aşkına?

27 saat sonra bir açıklama yapıldı. Ülke böyle yönetiliyor. Milli mücalede veren Türkiye Cumhuriyeti Devleti işte böyle yönetiliyor! Eğer bir ülkeyi anonim şirket gibi yönetmeye kalkarsanız sonuç budur.

Kayınpeder-damat ülkeyi yönetiyorlar. Aralarında bir kavga çıkmış herkes diken üstünde. Havuz medyasının ağzına bant çekilmiş. Tek kelime edemiyorlar. Siz gazeteci misiniz ya? Kalemini satan insandan gazeteci olur mu? Kalemini satacaksın, öngörünü, eleştiri hakkını satacaksın ortalıkta da ben gazeteciyim diye gezeceksin. Bunlardan gazeteci olmaz.

"BU İŞİN TEK SORUMLUSU ERDOĞAN"

Ülkemiz için hayırlı bir iş. En azından bir damat kayınpeder olayından kurtuldu Türkiye. Ama arkasındaki gerçekler ne bilmiyoruz. Hangi gerekçelerle istifa edildi bilmiyoruz. Sorumlusu damat mıdır? Hayır. Bu işin sorumlusu bir kişi, Erdoğan.

Dünya Merkez Bankası'ndaki açığı biliyor. Sen yeni öğrendiysen o daha büyük bir felaket. Devletin bir aile şirketine dönüştürüldüğünü hepimizin kabul etmesi lazım. Damadı feda ederek buradan kaçınamazsınız. Veziri verip şahı kurtaramazsınız.

Berat Bey'in yaptığı açıklama da ilginç. At izi it izine karıştı diyor. Yıllardır bakanlık yapıyorsun. Yanında kayınpederin. Öve öve bitiremiyordun. Ne oldu da at izi it izine karıştı? Belki önümüzdeki günlerde Berat Bey çıkıp ayrıntılı açıklama yapar.