CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 27.5 yıl kamuda görev yapan, bugün de siyasette bulunan biri olarak kamu görevlilerine hitap ettiğini belirterek, “Kamuda görev yapan kişi, bir ailenin, bir partinin militanı olamaz. Onlar Türkiye Cumhuriyeti’nin şerefli memurları olmak zorundadır. Bu çağrıyı yaptım, yapmak zorundaydım” dedi.

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na:‘ Kimsin ya memuru tehdit ediyorsun?’

Kılıçdaroğlu, dün Muğla Marmaris Belediyesi’nin düzenlediği “Anadolu Buluşması Yerel Medya Çalıştayı 2021”de yaptığı konuşmada, gazetecilerin bağımsız ve tarafsız olmasının önemine dikkati çekti. Siyasetçilerin gazetecilere herhangi bir müdahalesinin olmaması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, konuşmasında kamu görevlileriyle ilgili sosyal medyada yaptığı paylaşıma da değindi.

‘Çürüme başlar’

Kendisinin 27.5 yıl kamuda görev yapan bugün de siyasette bulunan biri olarak kamu görevlilerine hitap ettiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Gazetecilik ne kadar önemli, değerli, gerçekten etik değerleri yüksek bir alansa kamu görevlileri için de aynı değerler geçerlidir. Görev alanları yasalarla tanımlanmıştır. Kamuda görev yapan kişi, bir ailenin, bir partinin militanı olamaz. Sempati duyabilir, oy verebilir ama görevini yasalar çerçevesinde yapması gerekir. Görevini yasalar çerçevesinde yapmalıdır. Kamu görevlisi bir ailenin veya sarayın memuru değil, onlar Türkiye Cumhuriyeti’nin şerefli memurları olmak zorundadır. Bu çağrıyı yaptım, yapmak zorundaydım zaten. Güneydoğu veya Doğu Anadolu bölgesinde fakir ailelerin çocuklarının en büyük umudu devlet memuru olmaktır... Siz bu beklentileri onların elinden alıp bir vakıf aracılığıyla belli kişilere verirseniz, bunun savunulacak yönü var mıdır, bunun ahlaki yönü var mıdır, adalet yönü var mıdır? Bunu eleştirdim. Devleti yöneten kişi, kendisi ve ailesi, topluma örnek olmak zorundadır. Aile boyu bir devlet yönetilmez. Aile boyu girerlerse seçime eyvallah, itirazım yok ama bir kişi girip, aile boyu yönetiliyorsa bu olmaz. Devlette çürüme başlar.”

‘Eşit davranılmalı’

Çalıştayda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Ben, medyanın özgürce yazabilmesini ve eleştirebilmesini istiyorum” dedi.

Bir gazetecinin “CHP yöneticilerine ulaşamıyoruz” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Kabahat sizde değil CHP’de. Yöneticiler kendilerini ulaşamaz noktaya taşıyorlarsa siyaseti bırakmaları lazım” dedi. CHP’li belediyelerin medyaya eşit davranıp davranmadığını bilmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ama bir eşitsizlik varsa da bana bildirilmesini isterim. Herkese eşit davranmalarını ve eşit hizmet vermelerini isterim” diye konuştu.

EŞİK Platformu heyetiyle buluştu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun (EŞİK) temsilcileriyle görüştü.

EŞİK Platformu’nun 12 temsilcisi, CHP Genel Merkezi’nde CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka’yı ziyaret etti. Nazlıaka, 300’ü aşkın bileşeni bulunan Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun (EŞİK) temsilcilerini Kılıçdaroğlu ile buluşturdu. Heyet, kadına karşı şiddetin önlenmesi konusu da dahil beş acil talebi Kılıçdaroğlu’na iletti. EŞİK Platformu bileşenleri, kadın sorununun demokrasi sorunu olduğunun altını çizerek, “Yasalara Dokunma, Uygula” kampanyası için CHP’den destek istedi.

Yapılan görüşmede, Kılıçdaroğlu iletilen talepleri not aldı. Kılıçdaroğlu, özellikle kentlerdeki ev kadınlarının güçlenmesine önem verdiğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, “Milyonlar içinde ama yalnız bırakılmış” bu kadınlar için yerel yönetimlerin ve kadın örgütlerinin yapacağı tüm çalışmalara ve işbirliklerine her türlü desteği vereceğini belirtti. Kılıçdaroğlu, kadın cinayetlerinin nedenleri ve çözümü konusunda kapsamlı araştırmalar yapmak ve buna uygun politikalar üretmek gereğine işaret ederek, İstanbul Sözleşmesi’nin önemini vurguladı.