Ne gün ama!

Tarihin bize, şu döneme öğrettiği bir şey daha varsa o da sevginin kutsallığıdır. Aşk için verilen emekler, çırpınışlar, bu uğurdaki inanışlar…

Tıpkı ölmek üzere olan Valentine’nin parmaklılar ardından gardiyanın kız kardeşine uzattığı aşk dolu kağıttaki yazan gibi; “Valentine’ninden” …

Birçok efsaneye eşlik eden bu olayda Hristiyan olduğu için öldürüldüğü öne sürülen Valentine’nin ölmeden bir gün önce yazdığı aşk notu günümüze kadar anlamlı bir yol göstermiştir.  

Katolik kilisesine göre inançları yüzünden öldürülmüş Aziz Valentine, 14 Şubat gününe kayıtlıdır ve Valentine’nin onuruna Papa tarafından  496 tarihinde kutlama ilan edilen bir gündür. 

Günümüzde sevgililer günü popülizmin etkisinde kalarak,çok sayıda insanın kutladığı toplumsal bir olay haline gelmiştir. Dolayısıyla da kaçınılmaz son olarak ticaretin canlandığı bir kutlama gününe dönüşmüştür. Elbette bir hediye,bir öpücük ya da bir kelime duyguları harmanlayan bir dokunuştur. 

Sevmek doğamızda var,onu harekete geçirecek etkenler her şey olabilir. Küçük bir gülümseme, ufak bir dokunuş ya da çarpışma, çiçeklerin kokusu,renkler, yüzünde esen rüzgar ve daha nicesi…

Sevme kavramı bir o kadar özel ve anlamlı bir şeyken bir yandan hastalık derecesine gelmeyecek kadar naif de olmalıdır. Sevmek, hayatınızda olduğu anda düşüneceğiniz bir olaydan ötesidir. Sevmek, öncesi ve sonrasıdır. Sevmek, karşınızdakini anlayabilmektir de doyasıya yaşanacak bir çılgınlıktır da.

Mühim olan kıymetinde ve özünde bırakabilmektir.Sevmek güzel şey, sevmeyi yaşamak güzel şey.

Sevmek ve sevilmek dileğiyle.

Sevgililer gününüz kutlu olsun.