Ruhumun bahşedildiği beden de hissetmek istiyor! Hisseden sadece ruhumuz değil! Tenim güneşle buluşmak istiyor,saçlarım rüzgarla oynamak… bedenim bana layık olduğu hayatı vermemi istiyor. Duygular,ufak bir temasla büyümek istiyor! 

Araştırmaya göre multiasking bir yaşam bizleri esir almış durumda. Her şeyi birden fazla istiyoruz. Tek bir şeyle yetinmek bizi mutlu etmiyor. Hayal ettiğimiz o huzur tek bir şeyde değil. Kahve içerken ya da sahilde koşu yaparken müzik dinlemek,yemek yerken televizyon izlemek,sohbet sırasında mesajlaşmak ya da her yaptığımız şeye ek olarak bir şey yapmak. Farkında olmadan bizi yoran bu birden fazla uğraş yaşam kalitemizde farklılıklara sebep oluyor. Tıpkı bilgisayarda arka planda kapatılmayı unutulmuş sekmeler gibi. Zihnimiz arka planda resetlenmemiş çoğu akıl oyunlarıyla meşgul oluyor. Temiz bir zihin bedeni de ruhu da besliyor. Ama gelgelelim ki zaman ve para bizlerde çabuk tükeniyor! 

Doymak bilmeyen ruhum,bedenimi yoruyor. Neyi seversem hep bir fazlası neye üzülürsem hep bir fazlası neye ulaşırsam hep bir fazlası… 

Yaşam kimi zaman sakinlikte çekiliyor kimi zaman kalabalıkta. Geçenlerde bir hastam “evlen,kalabalık bir aile kur”dedi. Karı koca oldukça keyifli,kendini yetiştirmiş bu iki güzel insan hastalıkta,kapıdan içeri girecek çocuklarının,torunlarının olmayışından yakındı. Sadece ikimiz dedi,şimdi şimdi anlıyoruz ki kalabalık bir aile yaşamın dolu olduğunu hissettiren bir duygu…

Bilişsel gelişim her birimizin tüm yaşamını ele alıyor. Çoğu öğrendiğimiz şey zararlı olabiliyor. Öğrendiklerimizle yaşamak,belli bir rutini delmek gerekiyor. Serbest uçuşta kalmak,amaçsızca direnmeyi ortadan kaldırıyor. Kendini yenilemek,yaşamı anlamak,sevmeyi bilmek,insanı sevmek her birimizin çocukluktan bu yana nasıl bir iletişimle büyüdüğüne bağlı kalıyor. Mühim olan akışta,güncel bir yaşamı yakalamak. Yenilenmek en güzel kelime. Arınmak ve yenilenmek birbirini bütünlüyor. Duygular yenileniyor,zaman yenileniyor… 

Yenilenmeniz dileğiyle