Eğitimci Aylin Çalışkan ile dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunu konuştuk.

Aylin hocam D.E.H.B nedir? Nasıl ve ne zaman fark edilir?

Okula başlayan çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu  ve disleksi ile ilgili belirtiler üzerine ciddiyetle eğilmek gerekir. Okul rehber öğretmeni veya psikolojik danışmanlarının özellikle birinci sınıfta yapacağı gözlemler ve yönlendirmeler oldukça önem taşır.

Hocam DEHB belirtileri nelerdir?

Derste yerine oturamaması, dikkatini derse yoğunlaştıramaması, sakarlık, sorumluluklarını yerine getirirken zorlanması olarak göze çarpar. Ancak sadece bu belirtilere bakarak d.e.h.b’ ten bahsedilemez.

D.e.h.b nedir?

Dikkat eksikliği, dikkat süresinin ve yoğunluğunun kişinin yaşı ve gelişim dönemine uymayacak şekilde kısa ve az olmasıdır. Dikkatin belirli bir noktaya toplanmasında zorlanma ve dikkatin çabucak dağılmasıdır. Kişi, içinden gelen isteklere karşı koyamadığı için dikkatini uzun süre yaptığı işe veremez. Televizyon ve bilgisayar oyunları karşısında uzun süre durabilir. Ancak zihinsel uğraş gerektiren işlerden kaçınma eğilimindedir. Dikkat eksikliği özellikle okul hayatının başlamasıyla belirgin hale gelen ve daha çok fark edilen bir bozukluktur. Tıpkı göz bozukluğu gibi düşünebiliriz; miyop gibi, astigmat gibi…

 D.e.h.b herkeste aynı şekilde mi görülür?

Hayır, aynı şekilde görülmez. Bilinen bilgilerin ötesine geçelim isterseniz. Yapılan son araştırmalar sonucunda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunu 7 alt tür olarak kategorize etmek mümkün.

1.  Hiper aktivitenin önde olduğu tip: 

Gürültülü şekilde konuşan, talepkâr, tutturma huyu olan, tartışma ve çatışmaya meyilli, herkesin dikkatini çekecek türde davranışlar sergileyen… Bebekken kolik ve aktif bebek gibi özellikleri vardır.  Dikkatsizdir. Dikkati en ufak bir şeyde kolayca dağılabilir. Dağınık düşünür, konuşur ve yaşar. Konuşkandır ama karşı tarafı dinle(ye)mez. Başkasının sözünü keser. Huzursuz bir görünümü vardır. Kıpır kıpır hatta dürtülmüş gibidir.

2.   Dikkatsizliğin önde olduğu tip:

Genelde sessizdir. İçe dönük olarak tanımlanırlar. Çok sık hayal kurarlar. Hatta gündüz düşü bile görebilirler. Çözüme değil, sürekli soruna odaklı olabilir ve sürekli şikayet edebilir. Bir işi, görevi sürdürmekte güçlük çeker. Unutkanlık had safhada olabilir. Hiperkatif özellik yerine aşırı yavaş ve hareketsiz hatta halsiz özellikleri vardır. Eşyalarını sürekli kaybederler. Aynı zamanda zamanlama sorunu yaşarlar.

3.  Aşırı odaklanan tip:

Hiperfokus yani aşırı odaklanma özelliği vardır. Sevdiği işe aşırı odaklanır. Basma kalıp düşünce ve davranışları vardır, düşünce kalıplarını terk etmek, düşüncelerini değiştirmek istemez. Yersiz endişe duymak gibi özelliği vardır ve dikkat çekici düzeydedir. Karşı gelmeyi sever. Hatta KOB yani karşıt gelme bozukluğu söz konusu olabilir. Alternatif üretemez genelde. Seçenekleri görmez. Kinci bir yapısı olabilir. Aynı zamanda olumsuz düşüncelere takılıp kalabilir. Hiperkativite bu tabloya eşlik edebilir. En çarpıcı özellikleri dinlememedir.

4.   Temporal tip:

İşitme belleği oldukça zayıftır. İşittiğini yeniden hatırlamakta güçlük çekebilir. Kafa travması geçirmiş bireylerde yaygın görülür. Yanına öğrenme güçlüğü eşlik edebilir. Diğer yandan öfke kontrol bozukluğu söz konusu olabilir. Dikkatsizlik belirgindir. Bellek sorunu, unutma çok baskın şekilde tabloya eşlik eder. Bir de sebepsiz panik ve korku eğilimleri olabilir. Kendi kendini olumsuz düşüncelerle ürkütebilir.  Şüpheci düşünmek, her şeyden şüphe etmek gibi baskın özellik vardır.

5.  Limbik sistemin etkin olduğu tip:

Aktifliğe karşı durağanlık, mutluluğa karşı üzgün olmak gibi iki duygu arasında gider gelir. Depresyon tabloya eşlik etmez, tıbbi olarak yoktur fakat enerji düşüklüğü, neşesizlik, umutsuzluk, öğrenilmiş çaresizlik ve kendini değersiz hissetme baskın olarak yer alır. Hiperaktivite belirtileri vardır . Yeni şeylere pek ilgi duymaz, çabuk uyarılır, sinirlenebilir.

6.  Ateş çemberi:

Düşüncelerini kontrol edemez. Farklı duygular taşır ve duyguları yaşar. En belirgin özellikleri uykuya doğru zihinlerinin yoğun şekilde yeni fikirler üretmesidir. Uykusuzluk yaşar ve bu büyük bir soruna dönüşebilir. Hipokrat zamanında insanlarda çeşitli unsurlardan bahsetmiştir. Hiperaktif yapılı insanları tarif ederken ateş elementinin veya unsurunun baskın olduğu tipler vardır demiştir. İşte bu sebepten dolayı ateş çemberi isi verilen tipte beklenmedik anda beklenmedik davranışların yoğun görülmesidir. Konuşkan, hiperaktif, hassas, gürültülü konuşan, ışığa karşı hassas, duyu bütünleme ihtiyacı olan bireylerdir. Mesela çocukken yünlü kazakları giyemedikleri, dar kıyafetlerden hoşlanmadıklarını söylerler, saat takamazlar. Genelde muhaliftirler. Degişken ruh hallerine dürtüsellik eklenir. En iyiyi düşünme ve gerçekleştirmek ister ve mükemmeliyetçi yanlarını ortaya koyarlar. Bazen de duygusal yönden duyarsızlık kendini gösterebilir.

7.  Endişeli tip:

 Genelde endişeli ve gergindir. Zorlandığında, üzüldüğünde, donma tepkisi verme özelliği yaygındır. Sık sık baş ağrısı çektiğini söyleyebilir. Kalabalıklar ona göre değildir. Kalabalıklar baş ağrısı ve endişe duygusunu tetikleyebilir. Genelde pesimisttir. Yani en kötüyü düşünür. Eleştiri ve tartışma sevmez, kapalıdır.

Dikkat eksikliği, kısaca d.e.h.b’ ten şüphelenildiği zaman ne yapılmalıdır?

Bir çocuk psikiyatrisi uzmanı, yani tıp fakültesinden mezun olmuş ve çocuk – ergen ruh sağlığı üzerine uzmanlığı olan bir doktor ancak teşhis koyabilir. Öncelikle bunu belirtmek çok önemli ve doğru olacaktır.

D.E.H.B’ nun azalacağı yönünde çeşitli önyargılar vardır.

Büyüyünce geçer: Büyüyünce sadece hiperaktivite azalabilir.

Anne -baba tutumları değişince geçer. Anne-baba tutumları olumsuz davranışların azalması söz konusu olabilir.

Okula gidince geçer: Okula başlamak d.e.h.b olan çocuk için önemli bir süreçtir. Okula uyum süreci oldukça zorlayıcı bile olabilir. Çocuk okul olgunluğu kazandıkça davranışlarını yönetmeyi öğrenebilir ama dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun azalacağını söylemek zor olacaktır.

D.E.H.B bebeklik döneminde anlaşılabilir mi?

Yapılan araştırmalara d.e.h.b tanısı almış bireylerin bebekliklerinde oldukça hareketli, uykusuz ve kolik olduğunu gösteriyor. Çoğu bebekte beslenmek istememe ve beslenmede tat seçme gibi durumlar söz konusu olabiliyor. Aynı zamanda emeklemeden yürüyen, yürümeyen hatta sürekli koşan, çok hareketli özellikleri olduğu saptanmış.

İnce motor dediğimiz, özellikle parmak kaslarının az geliştiği ve bu konuda zayıf oldukları saptanmış. Bu tabloya aynı zamanda dil gelişiminde aksaklıklar ve geç konuşma eşlik ediyor.

Aşırı duyarlılık, dar elbise giyememe, yünlü kıyafet giyememe, ses ve ışığa duyarlılık, kucakta durmak istememe, sakinleşememe, sadece arabada seyrederken sakinleşme ve koltuğa oturmak istememe gibi özellikler söz konusu olabiliyor, erken bebeklik ve çocukluk döneminde.

Sevgili hocam değerli bilgileriniz için size teşekkür ediyorum. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin...