Rusya’nın Ukrayna işgali sürerken, Batı medyasının ve internet ortamlarının Ukrayna’yı galip ilan etmesi birkaç günü bulmadı. Sosyal medya şirketlerinin dezenformasyonla mücadelesi savaş zamanında rafa kalktı. İnternette dolaşıma giren yanlış bilgiler, Batı kamuoyunun savaşın gidişatıyla ilgili hüküm cümleleri kurmasına yol açtı.

Bu durum Batı’ya özgü değil. Rusların VK, Çinlilerin Weibo gibi sosyal medya sitelerinde de durum benzer. Maalesef, savaşın gidişatını bir taraf pes etmeden anlamak da zor. Ancak dünya genelinde değişen politik dengelerle durumu biraz olsun anlayabiliriz. 

İLK HAMLE BAŞARISIZ...

Öncelikle belirtelim; Rus işgali, yapılan onca yığınağa rağmen, beklenen bir durum değildi. Dış politika uzmanları, askeri kaynaklar, Putin’in böyle bir harekâta kalkışmasını, stratejik anlamda olası görmüyorlardı. Ukrayna’nın batısı Rus karşıtıyken buraya askeri güçle girmek, kısa sürede düşman unsurlardan temizlemek, rejimi değiştirmek, düzensiz isyan hareketlerini bastırmak ciddi bir görevdi. Dahası, Rusya’nın iktidara getirdiği bir lider ne kadar kalıcı olacaktı? Rus ordusu başarılı olursa, şehirlerde karşılaşacağı gerilla unsurları nasıl durduracaktı? Bunları başarabilmesi için ne kadar süre Ukrayna’da kalacaktı?

ABD’nin Irak işgaline bakalım. Irak ordusu, bugünkü Ukrayna’ya göre çok zayıf olsa da ABD’nin Bağdat’ı alması 20 gün sürmüştü. Bu süreçte ABD hava gücü, Irak ordusunu yorduğu gibi, sivilleri de vurmuştu. ABD’nin Irak’ta sivillere gösterdiği umursamazlığı, Ruslar Ukrayna’da yapmaz. Yufka yüreklerinden ziyade, kontrol etmeyi arzuladıkları bir bölgenin halkını iyice düşmanlaştırmak istemezler. Ayrıca savaş zaferle bitse bile ileride, ABD’nin Felluce’de yaşadığı gibi zorlu gerilla çatışmalarına zemin hazırlar. Dahası, zaten dünya kamuoyunu karşısına almış Rusya’yı, daha zor bir duruma düşürür. 

Rusya, ilk hamlede Belarus sınırından Kiev’i hızlıca alıp düşmanının kolunu kanadını kırmak istedi. Başarısız oldu. Bu nedenle nispeten “yavaş” ilerlemesi anlaşılabilir. Ancak bu denli harekâta başladıktan sonra, geri çekilmesi olası değil. Ukrayna’da kaybetmek, Rus dış politikasının caydırıcılığını baltalayacağı gibi, Rusya’yı tehdit gören komşulara ilerideki hamleleri için de cesaret verir. 

‘DOĞUYLA ANLAŞAN HAYATTA KALIR’

Biraz da dünyaya bakalım. Rusya’nın Venezüella ve Çin gibi müttefiklerinden destek göreceği biliniyordu. Ancak bunlara yeni yüzler de eklendi. Bugüne dek ABD’ye karşı “uysal” bir tavır izleyen Brezilya’nın Bolsonaro’su, Macaristan’ın Orban’ı, hatta İsrail bile Rusya’dan yana tavır aldılar. 

Belli ki Biden’ın Trump benzeri politikacılardan kurtulma arzusu, Bolsonaro’yu yeni arayışlara itti. Ülkesindeki anketlerde kaybettiği anlaşılınca, Güney Amerika’daki “doğuyla anlaşan lider hayatta kalır” eğilimine güvendi, tarafını Rusya olarak seçti. 

ZOR BİR SÜREÇ...

Putin ise SWIFT yaptırımları dahil onlarca tepkiyi öngörmemiş olamaz. Amacı, hep söylendiği üzere, Rusça konuşanların çoğunlukta olduğu Doğu Ukrayna’yı alıp, batıyı NATO’yla arasında tarafsız bölge yapmak. Savaşı “kazansa” bile bölgeyi kontrolü zor. Ancak hem bu denli zor bir görevin maddi yükünün hem de giderek artan yaptırımların altından Çin’in ekonomik desteğiyle kalkacaktır. Tabii kazanırsa...