Mitolojide, kendi kendini yiyen yılan sembolü ouroboros… Simyacılar, kendini katledip, hayata döndüren, kendini dölleyen ve kendini tekrar doğuran şeklinde anlamlar yüklüyor ouroboros’a… Karşıtın, asimilasyonunun dramatik bir sembolü olarak da anlamlandırmak mümkün. Olayın gerçekliğine baktığınızda, bir yılanın kuyruğunu yemeye başlamasından, kendini var etmek sonucuna asla varamıyorsunuz. Çünkü hayvanın diş yapısı, ağzına aldığı şeyi  mideye göndermek şeklinde tasarlanmış ve ağzından dışarıya çıkması pek mümkün görünmüyor.

Karşıtın, asimilasyonunun dramatik sembolü ne demek? Senin gibi olmayanı, elindeki tüm argümanları kullanarak değiştirmek, dönüştürmek. Bunu ahlaki bağlamda sorgulayalım. Değişim, dönüşüm, bir bütünün değerli bir parçası olduğunun ve bütüne hizmet etmek için burada olduğunun bilincinde, gelişime ve bütün cana saygı duyarak gerçekleştiğinde insanlığa katkı sağlar. Irkçı ve muhafazakar bir şekilde gerçekleştiğinde ise insanlık suçu olur. Irkçılık ve muhafazakarlık, bilimsel olarak zeka seviyesinin düşük olduğunun göstergesidir. Yanlış anlaşılmasın bu bir yorum değil bilimsel bir veridir. “Çeşitliliğin değerini bilemeyince geçmişe sarılıyoruz. Bu da geçmişteki geleneğin din haline gelmesine yol açıyor. Bu durumun hiçbir gerçekliği yok” diyor Azra Kohen.

Bizi diğer primatlardan (maymun, şempanze, goril vb.) ayıran en önemli özelliğimiz, ön beynimizin (korteks) olması... Ön beynimiz geliştikçe hayata daha sofistike bakmaya ve karşımızdaki can’a anlayış geliştirmeye başlıyoruz. Hayatı, bilimsel olarak sorgulayıp bu hali içselleştiriyoruz.

Tüm bunların anlamı aslında şu; sen hayatının üzerinde gerçekleştirilen planların, programların ne kadar farkındasın? Ön beynini kullanmanın öneminin ne kadar farkındasın? Beyin gelişen bir organ ve sen farkındalık kazanmaya başladığın anda beynin de gelişmeye başlıyor. Sen bunun ne kadar farkındasın?  Hayatına sahip çıktığında kimsenin seni kandıramayacağının ne kadar farkındasın? Senin ve toplumun üzerinde korku imparatorluğu yaratıldığında, korkudan beslenmeye başladığında vücudunun serbest radikal (zararlı bakteriler) üretmeye başladığının ve senden bağımsız olarak vücudunun seni yok ettiğinin ne kadar farkındasın? Tam tersi, sevgiyi rehber aldığında, sevgiden beslendiğinde vücudunun oksitosin (zararlı bakterileri yok eden salgı) ürettiğinin ve vücudunun sana daha fazla yaşama hakkı verdiğinin ne kadar farkındasın? Şimdi iyi sorgula… Ouroboros, kendini yiyen yok eden bir yılan mı, kendini var eden, hayatını yeniden inşa eden bir yılan mı?

Şeftali çekirdeği toprağa karıştığında, karşılaştığı olumsuz koşullar onu tam yok edeceği anda çatlar ve filiz verip toprağı delerek yer yüzüne doğar. Sen öğrenilmiş çaresizliklerle  olumsuz koşulları kabul edip hayatın içinde kaybolmak yerine, dönüşerek yer yüzüne doğmayı seçtiğinde yaşamayı hak ediyorsun. Sen ne kadar değerli olduğunun bilincine vardığında güzelleşiyor hayat… Kendine, hayatına sahip çık!